Seç beni seçeyim seni

CHP : SEÇ BENİ SEÇEYİM SENİ KURULTAYI

5-6 Eylül 2014 tarihinde CHP Olağanüstü Kurultayı yapılıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan hayal kırıklığı ile harekete geçen parti içi muhalefetin kurultay talebine baskın kurultay ile cevap verdi.  CHP geleneklerine bakıldığında bir yerel seçim ve bir genel seçim havasında geçen cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra kurultay toplanması olağan bir durumdur ancak bu kadar baskın, bu kadar dar zamanlı kurultay pek de olağan görülmüyor açıkçası.

Olağanüstü kurultay talebi ve alınan kurultay kararı şu ana kadar yaşanan gelişmelere bakarsak çok verimli, ülke sorunlarının tartışılabileceği ve geleceği kurgulayan bir sonuç bildirgesinin çıkmasını sağlayacak bir kurultay olmaktan uzak, parti organlarının yeniden seçilmesi için yapılan bir seçim kurultayı olacaktır. Doğaldır ki, yeni kırgınlıkların önünü açacaktır.

1216 kurultay delegesi mevcut, 60 kişilik parti meclisi seçilecek ve genel başkan bu meclis içerisinden MKYK oluşturacak. Adaylar özellikle sosyal medya üzerinden mesajlarını veriyorlar fakat şu ana kadar neden parti meclisinde yer almak istediğini açıklayan, geleceğe dair hayallerini paylaşan bir aday göremedim. Sadece yaşadığım kent İzmir'den aldığım bilgilere göre 40 kişi kadar aday olmayı düşünüyor. 2015 seçimlerinde seçilebilir bir yerde olmanın hayalini kuran milletvekillerinin tamamının da aday olduğunu ve diğer illerinde aday potansiyelinin yüksek olduğunu düşünürsek, benim anladığım kurultay delegesinden daha fazla parti meclisi adayı olduğu gerçeğidir.

Peki, parti meclisine bu talep niçin? Cevap çok basit.

2015 Haziranda genel seçim var ve parti meclisinde olmak, karar mekanizmalarına yakın olup listelerde iyi bir yer bulmak için avantaj sağlıyor. Ancak unutulmamalı ki, geçmişte parti meclisinde görev alanlar hep listelerde yer alamadı, üstelik erken yola çıkanlar adaylık sinyalini parti meclisine aday olarak verdikleri için önlerinin kesildiğini bile gördük. Ama kabul edelim ki adaylık düşünenler için iyi de bir fırsat.

Gelelim işleyişe ;

Önceki kurultay sürecinde il-ilçe kongreleri yapıldı, kurultay delegeleri seçildi, buraya kadar sorun yok. Daha sonra kurultayda genel merkezin belirlediği-seçtiği liste kurultay delegelerine verildi ve onlarda genel merkezin seçtiği bu parti meclisini seçtiler, işte sorun burada. Yani seç beni seçeyim seni "centilmenliği".

5-6 Eylül olağanüstü kurultayında da durum bu. Sol, sosyal demokrat hiç bir yapının kabullenemeyeceği bu işleyiş içinde ben tüm kurultay delegelerinin eylem birliği içinde davranarak, kendi iradelerine saygı duyulmasını sağlamak için direnmelerini beklerim. Adaylıklar önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılması, çarşaf listenin uygulanması talebi bir başlangıç olabilir. Ancak asıl tartışılması gereken bundan sonra bu işleyişin olması gereken sol değerlere yakışır bir mekanizmanın tanımlanmasıyla yürütülmesi gerçekliğidir.

Bu doğrultuda kişisel düşüncem ve önerim ise ;

Parti meclisi 243 kişiden oluşmalıdır. Önce her il için il kongresinde seçilmiş bir üye yani 81 kişi olmalıdır. Bunun üzerine kurultayda seçilecek 81 kişi ilave edilmelidir. Ve her ilin oy oranına göre de 81 kişi daha verilerek yine il kongrelerinde seçilmelidir. Bu seçimlere katılacak kişilerde kesinlikle örgüt içi eğitimlere katılım şartı aranmalıdır. Parti içi barış ve demokrasinin egemen kılınması için kesinlikle ve her şartta önseçim zorunluluğu getirilmeli ve sadece olağanüstü durumlarda seçilmişlerin katılacağı bir referandum ile değiştirilerek atama yetkisi istenmesi esası belirlenmelidir.

Tanımlamaya çalıştığım yapı tamamen kişisel önerimdir, tartışılmalı derim. Tartışılmaya değer bulunmasa dahi, bu olmasa bile bir başka ama demokratik yöntemler mutlaka tanımlanmalı ve tavizsiz uygulanmalıdır. Benim adaylarım demokrasiye gerçekten inanan, sistemi sorgulayan ve ikbali için değil gelecek için susmayan arkadaşlardır. Bunu haykırmayanlar ise aynı slogan ile devam edeceklerdir. “Seç beni seçeyim seni.”

Kurultayın umarım ülke için faydalı sonuçları olur. Aday olan ve olmayı düşünen tüm arkadaşlara başarılar dilerim.  02 Eylül 2014

Şerif ÖZSAKARYA