Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Seçimler ve Hoca’nın Fıkrası…

Seçimler ve Hoca’nın Fıkrası…
 

Geçen Pazar günü genel seçimler yapıldı. Kazananlar ve kaybedenler belli oldu. Sonuçları üzerine siyasilerce aynı gün değerlendirme konuşmaları yapıldı. 

Kimi balkondan halka seslendi, kimi parti genel merkezi önünden. Kimi ise oturduğu yerden açıklama yaparak, düşüncelerini kamuoyu ile paylaştı. 

Seçim öncesi dönemi (propaganda zamanını) henüz hiç birimiz unutmadık. Bu süreçte umulmadık hakaretlere, konuşmalara, iftira ve çamurlara şahit olduk. 

Örnek davranışlar ve genel adaba uygun ifadeler azınlıkta kaldı. Bir, iki küçük jestin dışında, bu hususta kayda değer gelişmeler yaşanmadı. 

Bu durum giderek ülkemize mahsus bir siyasi üslup oldu. Çünkü yıllardır seçim propagandalarında benzer ifadeler kullanılmakta. 

Bu sefer ki balkon konuşmasının bir yerinde, konu üzerine siyasi rakiplerinden helâlık isteyen Başbakan Erdoğan’a diğer liderlerden cevap gecikmedi. 

“Hakkımızı helal etmiyoruz.” dediler. 

Şimdi ise “ortalık süt liman!” 

Yaşananların doğruluğunu ya da yanlışlığını değerlendirmeden önce bir gerçeği açıklıkla ifade etmek gerekir, diye düşünüyorum. 

Siyasiler için; iftira, küfür ve hakaret konularında “al birini, vur ötekine” demek, galiba en doğrusu… 

Bu vesileyle söz ustası Nasreddin Hoca’ın bir fıkrasını sizlerle paylaşmayı faydalı ve anlamlı buluyorum. 

Okuyunca; seçimi, süreçte olanları ve sonuçlarını daha kolay değerlendireceğinizden eminim. 

İşte o meşhur fıkra: 

Gece yarısı Hoca dışarıda, kapının önünde birtakım gürültüler, bağrışmalar duymuş. Çıkıp nedenini öğrenmek istemiş. 

Karısı karşı çıkmış: 

- Efendi, ne işin var gece yarısı dışarıda? Otur oturduğun yerde… 

Ama Hoca dinlememiş, yorganına sarılıp kapının önüne çıkmış. Bakmış ki iki adam kavga ediyorlar. 

Nasreddin Hoca öylece bakadururken, adamlar birden Nasrettin Hoca'nın üstündeki yorganı elbirliğiyle çekip almışlar. 

Aldıkları gibi de tabanları yağlamışlar. 

Hoca o soğukta “dımdızlak” kalıvermiş; alık, alık bakmış bir süre. Sonra dönmüş, uyku sersemi bir halde yatağa girip, karısının yanına uzanmış. 

Karısı: 

- Hayrola efendi? Neymiş dışarıdaki kavganın nedeni? 

Hoca: 

- Hiç, demiş, Ne olacak, kavga bizim yorgan yüzünden çıkmış meğer, yorgan gitti kavga bitti...! 

 

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..