Seçimlerde demokrasi var mı?

Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Yunanca "dimokratia" sözcüğünden türemiştir. Türkçe”ye, Fransızca démocratie kelimesinden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmektedir.
Siyasetimizde demokrasi var mı?

Liderlerin, lider olarak kalabilme hırslarının ülke ve  millet menfaatinin çok önüne geçtiği günümüz siyasetinin geldiği nokta hiç de iç açıcı değildir.

Siyasi partilerimizin işleyişinde demokrasiden çok lider sultası hakimiyeti var.

Milletvekilleri sıralaması, belediye başkanı adayları, ilçe ve il yönetimleri büyük ölçüde liderlerin isteği doğrultusunda belirleniyor.

Liderlerin emrine uygun hareket eden partililer, parti içinde hızla yükseliyor; aksi halde hemen ihraç sistemi yürürlüğe girerek bilet kesiliyor.

Milletvekilliği ve belediye başkanlığı seçimlerinde göstermelik kamuoyu yoklamaları yapılırken; halkın teveccühüne layık olan kişiler sıralamaya bile giremezken, hiç sıralamada olmayan kişiler sadece lider istedi diye baş tacı yapılabiliyor, aday olabiliyor.

Bunun örnekleri o kadar çok ki adetleri yüzlercedir.

Memleketine daha çok hizmet edebilecek, partisinin oyunu arttıracak adaydan çok; liderine bağlılığın ön planda olan, düşünmeyen, üretmeyen sadece liderinin görüşleri doğrultusunda fikir beyan eden adaylar ile demokrasimiz ne kadar gelişir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde o kadar milletvekili var; bu sayı sadece liderleri sayısınca fikir ifade edebilmektedir. Bunun haricinde ara sıra değişik fikir beyan edenler “Kesin ihraç talebi ile” disiplin kuruluna verilip  partilerinden ihraç ediliyorlar. Bu sadece milletvekillerinde olmuyor, belediye başkanlarında ve il-ilçe başkanlarında da aynı uygulama hüküm sürüyor.

Hayret ediyorum; bir partinin bu kadar milletvekili, belediye başkanı, il-ilçe başkanları, meclis üyeleri  aynı lideri gibi mi düşünür?

Adı demokrasi olacağı için ve lider sultasının sona ereceği için seçim sisteminde bu konuda değişikliğe yanaşılmıyor.

20 Ekim 1991 tarihinde yapılan milletvekilliği seçimlerinde tercihli oy sistemi ile en fazla tercih oyu alarak Manisa Milletvekili seçilen Cengiz Üretmen, demokrasinin en güzel örneğidir. Bu halkın kendi kendini yönetmesinin adıdır.

Seçimlerde niye ön seçim yapılır? Niye kamuoyu yoklaması yapılır? Aday adaylığı sürecinde  partiler aday adaylarının ödeyeceği paraya mı ihtiyaçları var? Partiler şunu yapabilirlerse demokrasi adına ne güzel olur: Eğer aday adayında parti açısında seçilmede sıkıntı varsa; aday adayı yapılmadan reddedilmeli… Böyle olmazsa; “Ben senin paranı alırım ve aday da yapmam, hatta hiç aday adayı olmayan birini aday yaparım”  demek doğru mu?

Liderlerin seçtiği değil, halkın seçtiği adaylarla demokrasi daha da güçlenecektir. Bunun dışında susan, düşünmeyen ve bildiğini söyle(ye)meyen milletvekilleri ve belediye başkanları hatta il ve ilçe başkanları ile çağdaş milletler seviyesine ulaşmak çok zor…

TBMM’nin, Parti Liderlerinin Meclisi yerine tekrar Milletin Meclisi olabilmesi ve Şahıs Partileri yerine Fikir Partilerinin hayat bulabilmesi için seçim kanunun uygun şekilde değiştirilmesi şarttır.

Gündüz AYDIN

0542 427 86 61