Seçmen Yalancıyı Bulacaktır!

Yalan, korkak insanların tercih ettiği bir yoldur. Kendisine güvenen insan asla yalan söylemez, yalan nedir bilmez.

Yalanı araç haline getiren bireylerde palavra çoktur. Palavra sıktıkça kazanım etde etmek ve mülkiyet edinmek ister.

Yalan söylemek her ne kadar kişilik yapısı bağlı durum olsa da toplum yapısından ve yönetimsel kaynaklı olduğu da bir gerçek.

Yalan üzerine kurulu bir ekonomi sisteminin göstergelerini içi boş dairelerden oluşan emlak piyasasından anlayabiliyor insan.

Yalan ekonomisi ta Özal döneminde başlamış ama günümüzde tavan yapmış olduğunu görüyoruz.

Seçmen, yalan ekonomisiyle birlikte dolardaki engellenemeyen yükselişini çok iyi analiz ederek 24 Haziran seçimlerinde tercihini yapacaktır diye düşünüyorum.

Seçmen artık adeta hesap uzmanı olmuş, milimi milimine cebindeki paranın dolar karşısında nasıl eridiğini hesaplıyor.

Boş vaatlere inanmıyor artık seçmen.

Bu seçimde seçmen kendisine güven veren politikacıyı seçecek tıpkı 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi her partiyi görmek istediği yere taşıyacak ve de 7 Haziran seçimlerinden sonra neden yok sayıldığının hesabını soracaktır diye düşünüyorum.

Seçmen bu seçimlerde hangi liderin daha çok yalan söylediğini ve bundan sonra mecliste nasıl bir mozayik oluşmasını isteyeceğini hep birlikte göreceğiz diye düşünüyorum.

Seçmen, bugüne kadar görülmemiş siyasi kutuplaşmanın hesaabını da soracaktır!

Yalan üzerine kurulmuş ekonomi sisteminden doğru ve olması gereken ekonomi sistemine kapı aralayacaktır seçmen bu seçimlerde.

Doğru ekonomi, doğru büyüme demektir!