Sedat Yaşayan'la buluştuk!

"Çözmek için bulmaca sözlüklerinin, ansiklopedilerin, antoloji sitelerinin hatta sözlüğün* bile yetersiz kaldığı, pazar günü sabahın köründe kalkma nedeni. bir kaç madde kaldığı halde bunları bir türlü bulamayan kişilerde tırnak eti kemirme, ecevit misali çeşitli tikleri bünyesine katma, edebiyat, felsefe, tarih öğretmeni, tanıdık terzi, anne baba ağbi kafası şişirme gibi özellikler belirdiği kanıtlanmıştır. çözmeye çalışan kişi kafayı yer yemesine ama sedat yaşayan beyefendinin ellerinden öpesi gelir yine de."
(roxane, ekşi sözlük)

Cumhuriyet okurları kısaca "cumok" derler kendilerine. Biz, Cumhuriyet'in pazar bulmacalarını çözmekle iştigal edenler ise, bu bulmacaya "cumbul", kendimize de "cumbulcu" deriz.

Cumbula başlayan bir cumbulcunun ilk hayali, bir gün bulmacayı tamamen bitirebilmektir. Cumbulcu, cumbulun kafadan çözülemeyeceğini idrak ettiğinde, kitabevleri, kütüphaneler ve sahafların müdavimi olur. Zaten evinde, bir zamanlar bütün gazetelerin bedava dağıttığı el değmemiş ansiklopediler mevcuttur. Bunlar, mobilya takımlarında mutlaka bulunan ama çoğunlukla saksı, biblo gibi ıvır zıvırla işgal edilmiş kitap raflarına bir hevesle dizilmişler ve ne işe yaradığı bilinmediğinden yıllarca süs olarak öylece durmuşlardır. Cumbulcu, cumbulla savaşa başladığında, önce bu işe yaramaz ansiklopedilerle yola çıkar, sonra yeni silahlar edinip, evi küçük çaplı bir kütüphaneye döndürür. Annesi veya eşiyle başı belaya girer. Artık iflah olmaz. Bu garip hareketler, etrafça farkedildiğinde başka garip insanlarla tanıştırılır. Telefon şebekesi kurulur. Yardımlaşma trafiği başlar. Ama cumbulcu ne kadar mühimmatla donanıp, taarruza geçse, Sedat hoca da o kadar donanıp, müdafaa yapar!...

Daha önce parmağını bilgisayara dokundurmamış kişi, "ya allah! " diyerek, internet dünyasına dalar. Sözcük avında bir siteye rastlar. Üye olur, foruma girer. Kendisinden başka delilerin de olduğunu görüp sevinir. Ortam güzeldir, önceleri sadece pazarları hareketli olan site, dostlukların oluşmasıyla sürekli hareketli hale geçer.

Artık bulmacaları doğru olarak tamamlayabilen cumbulcunun ikinci hayali, her hafta kur'a ile sadece 25 kişiye dağıtılan kitabı kazanıp, adını kazananlar köşesinde görmektir. Düzenli gönderenler, bir gün bu emellerine de nail olur.

Üçüncü hayal ise...Aslında cumbulcu bunu hayal bile edemez: Bu bulmacaları hazırlayan esrarengiz adamı tanımak!...

Eveeet...Ben, 26 sene sonunda bu olmayacak hayali gerçekleştirmiş şanslı vatandaşlardan biriyim. Bir dizi telefon ve posta muhaveresinin sonucunda, çeşitli illerimizden bir grup cumbul forumcusu geçtiğimiz cumartesi Ankara'da Atlıspor Klubünde akşam yemeğinde buluştuk. Sedat Yaşayan'da sağolsun, bizi kırmadı geldi. Yemek parasını kendi cebinden verdi. Bizim gibiler için muhteşem bir gece geçirdik.

Sedat Yaşayan etten kemikten bir adam! Gayet mütevazi, hoşsohbet, adam gibi adam!..Her ne kadar, bulmacalarıyla bizi kasıyor olsa da, o gece vallahi hiç kasılmadık! Eşimiz, dostumuz, akrabamız gibi..Bizden biriymiş! Onu çok sevdik, bağrımıza bastık... İyi ki varsın Sedat Yaşayan. Çok yaşa!...