Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '20

 
Kategori
Deneme
 

ŞEFFAF YÜZYIL'DA

Mevzu şeffaflık olunca; sadece gelir giderlerin şeffaflaşması anlaşılmasın. Teknoloji çağında her yerin kameralarla donatıldığı dünyamızda herhalde her anımızın önümüze geleceği günleri de göreceğiz. Bu son derece korkunç bir şey gibi görünse de topluiğne ucu çapında kameralarla gözetlenen insanlar sadece bunları gördükleri zaman, önlerine konduğu zaman anlıyorlar.

 

Günümüz teknolojisinin gücünden bihaber insanlar en mahrem anlarını, gizlilerini açıklarını bu tür teknolojik araçlar üzerinden yapmasalar dahi istenilirse kaldığınız bir otel odasına bir lavaboya yerleştirebiliyor en mahrem anlarınızı kayıt altına alabiliyorlar. Bu onlara ne sağlıyor? Elbette sizin ne yaptığınız, konumunuzun ne olduğu ile alakalı bir durum denebilir. Ülkemizde de özellikle Ankara’da geçmişte yaşanan siyasilerin videoları onları sahneden çekilmeleri için baskı aracı olarak kullanılmış ve son derece de etkili olmuştu. O zamandan bu zamana o köprülerin altından çok sular aktı ve teknolojide baş döndürücü gelişmeler yaşandı. Yaşanmaya da devam ediyor. Söz konusu görüntüler dünyada yönetim mekanizmalarını baştan sona değiştirebiliyor. Konuyla doğrudan alakalı geçen yıl intihar eden Amerikalı bir milyarderden bahsetmek istiyorum: Adamın adı: “Jeffrey Epstein,” Söz konusu adamın oldukça ilginç bir çocukluk ve gençlik hikâyesine ilave olarak son derece zeki biri olduğu ancak herhangi bir okulu da bitiremediğinin anlatıldığı belgeselde dikkatimi çekince Türkiye’de de birçok haber portalında yazılar çıktığını görüyorum. Hikâyesi dikkatle okunduğunda bir elin onu nasıl kanunlardan Amerika’da bile koruduğunu, en sonunda hikâyesinin cezaevinde intiharla sonlandığını görüyorsunuz. Bu kişiyi önemli yapan dünyanın en zenginleriyle samimi ilişkileri ve dünyayı yöneten aileden biri, o ailenin üyesi olduğunu anlıyorsunuz. Cevapsız kalan sorular tıpkı 11 Eylül’de, Usame Bin Ladin’in yakalanıp helikopterle denize atıldığı haberlerinde olduğu gibi burada da herkesin kafasında sorular var. Bazıları gerçekte ölenin Jeffrey Epstein’in bırakın ölmeyi adasında yaşadığı iddia edilse de üzerine yüklenen tüm suçlardan berat etmiş durumda. Çünkü öldü… Konu kapandı. Gerçek acaba sahiden böyle mi? Söndürdüğü yüzlerce çocuk yaşta kızın hayatı geri gelmediği gibi, elinde var olduğu sanılan görüntülere ne oldu. Neticede iktidarda olmadığı için eski başkan Bill Clinton’un bayan kıyafetli görüntüleri basına servis edilmişken, adamın diğer arkadaşları dünyanın kaderine karar veren Trump, Obama, Microsoft’un sahibi Bill Gates, İngiliz kraliyet ailesinden prens Andrew daha kimler, kimler!

Bir adam var ve 2001-2005 yılları arasında çocukları, sayıları yüzlerce olan bu çocukları istismar edip, daha sonra avukat ordusu ve imkânlarını kullanarak tamamını susturuyor ve sözde özgür, demokrasinin beşiği ülke Amerika’da bunu başarabiliyor. Çok güçlü bağlantıları, para gücü, korunması sayesinde tüm yaptıkları yanına kar kalıyor. Bu koruma kalkanı güçlü çevresinden ne karşılığında yapılıyor, sırf aile üyesi olduklarından mı? Yoksa ellerinde birtakım görüntüler mi vardı da o görüntüleri şantaj malzemesi olarak mı kullanıyordu soruları gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Tabi burada yine vurgulamakta yarar var. Adam dünyayı yöneten güç sahibi adamlarla pek samimi. Hatta o kadar samimi ki Bill Clinton’a kadın kıyafetleri giydirecek kadar! Tabi önemli olan giyilen kadın kıyafetlerinden ötürü neler olmuş olabilir? Burası daha önemli.

 

Şeffaflık çağında kameralar, görüntüleme araçlarının amaçları dışında özel hayata müdahale edilmesi suç. Suç olmasına suç ama istihbarat örgütleri, mevzu rakip bir ülkeye diz çöktürmekse bu yöntemleri kullanmakta sakınca görmüyorlar. Görüntü ortaya çıkınca da kamuoyu geneli görüntüyü çekenin amacını sorgulamıyor, rakipler ise gerek içeride gerek dışarıda pusuda bekliyor. Dünya liderlerine diz çöktüren sistemin medeni, gayri medeni fark etmeksizin kirli olduğu bir düzende söz konusu güçlerin sıradan insanı hedeflerine koymaları belki de bu yüzyılın en çok baş ağrıtan konularından olacak. Dünya liderlerinin görüntülerini çekip paylaşmaları, tehdit unsuru olarak kullanmaları sıradan insana ait bir güç değilse de bu çağda insanların yapacağı en sağlıklı davranış şekli kesinlikle kendini zor durumlara düşürecek şekilde bir duruma düşmemesi kendi yararına olacaktır diye düşünülebilir. Demokrasi, insan hakları, suç ve ceza bunlar asla kötü niyetli kişileri durdurmaya yetmeyecektir. Maddi gücü artınca istekleri artan bir batılı, zengin profilinin hikâyesinden yararlanarak toplumların kaderine etki eden güçlerin sanıldığı kadar masum nedenlerden kaynaklanmayabileceğine dair bir örnekleme seçerek, öyle medeniyet denen şeyin pek de sanıldığı gibi iyiniyetli olmayabileceğine dair bir hikâye herkese yakıştırılamayacak olsa da sanırım dünya bizim anladığımız şekilde ve iyiler tarafından yönetilmiyor! Gerçi bunu bilmemek...

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..