Şehirlerde yeşil alan canavarları.

Bilirsiniz hepimizin yüreğinde bir yeşil bir doğa tutkusu vardır, şehirlerimizin gerek estetiği gerekse tarihi gerekse doğal görünümü düşünülmeden belediyelerin inşaat yapma ruhsatı vermelerinin altındaki perde aralanınca, birtakım kendini bilmez müteahhitler ortaya çıkmaktadır.

Ticari amaçlarına kurban edilen yeşil alanların yok edilmesinde ise belediyelerin maddi zaafları siyasi otoritenin oy potansiyellerini yükseltme çabaları anlaşılır gibi değildir, aslında yasaları uygulamayan belediyeler suç işlemektedir.

Yeterince denetimlerin yapılmaması inşaat ruhsatı veren görevlilere suç işleme olanağı tanımaktadır, bir zamanlar bakanlardan birisi benim memurum işini ilir demişti sonradan o bakanlık teşkilatının yaptığı usulsüzlükler karşısında dibe vurdu, çare olarakta kamera ile takip etmeyi denedi ama bilmem ne kadar başarılı olabildi.

Maddi menfaatleri çıkarları uğruna belediyelerin bir çoğu inşaat müteahhitlerinin kuklası oldular, şehirlerdeki inşaat yapma ruhsatı verilmemesi gereken alanlara ruhsat vererek çocuklarımızın oyun alanları yok edildi, yeşil alanlar ortadan kaldırıldı, cumhuriyetin kurulduğu yıllardan bu yana yaşayan yeşil çınar ağaçları kesilerek yok edildi.

Beton bloklar arasında nefes alamaz duruma getirildik, bir milletin ak ciğerlerini yok etmek, çocukların özgürce oynayabileceği oyun alanlarının ellerinden alınmasıda bir çeşit terördür.

Oysa Avrupa Birliği'ne girmek isteyen zihniyet bir takım yasalar çıkartarak avrupaya girebileceğinimi düşünüyor, yanılıyor diye düşünüyorum.
İlk önce ülke vatandaşının sosyal hak ve özgürlüklerini verecek, sonrası ise yasalara saygılı olacak, yasaları uygulamakla da saygı duyulacak bir ülke haline gelecektir.

Ülke vatandaşlarımızın bir çoğundan duyduğum tek bir söz var, "yasalar çiğnenmek için çıkartılmıştır" demektedirler, demek ki ülke vatandaşının birçok yasaya güveni yok, ya da güveni sarsılmış durumdadır.

Hani Bir bilgisayarda virüs bulaştığında tüm sistem dosyalarını kirletir, zamanla yok eder işte ülkemizdeki sistemde bunun gibidir kirlenmiştir.

Kirli siyaset anlayışı ise gayet revaçta olup ülke vatandaşının büyük çoğunluğu uyutulmaktadır, uyanık olanlar ise azınlıkta kalmaktadır.

Ülkenin her kurumunda dürüst şeffaf hizmet anlayışı olmadıkça, rüşvetin bağış olarak algılandığı siyaset anlayışının ülkede var olduğu müddetçe, çağdaş hizmet anlayışının yok edildiği ülkemizde suçlar artacak hiçbir zaman son olmayacaktır.

Kirlilik bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır, zincir parçalanmadıkça temiz bir toplum asla alamayacağız.