Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

Sen, Allah'ın bir lütfusun

Sen, Allah'ın bir lütfusun
 

Toplam 198 maçta 93 gol ve 101 asistle, 194 golün kahramanı Alex, taraftarın da vazgeçemediklerinden


O, Fenerbahçenin gündemine geldiği anda taraftarlar arasında büyük bir heyecan fırtınasına neden olmuştu.

O, Fenerbahçenin gündemine geldiği anda, rakip takım yöneticileri "kandırmayın Fenerlileri, asla gelmez O" diye "kendi gazete köşelerinde" makale yazmışlardı üstelik..

Ancak Fenerbahçeye transfer olduktan sonra adeta bütün Fenerbahçelilerin idolü haline gelmesini bırakın, rakipleri için bir kâbus, kendi takımı içinse tek başına bir silahtı adeta.

Gitti denilen maçları inanılması güç hamle ve hareketlerle çeviren, sahada rakipleri, tribünde taraftarı şaşkına çeviren hareketlerin içerisinde olan, olmadık zamanlarda olmadık güzellikte goller atan, attıran da hep O idi.

Evet, Alex De Souza'dan bahsediyoruz..

Fenerbahçe futbol takımına 2003-04 sezonunda Brezilya'nın Cruzeiro takımından transfer olan Alex De Souza, ilk yılında Fenerbahçede şampiyonluk yaşamasını bırakın, o sezon attığı 24 gol ve yaptığı 16 asistle, bizatihi 40 golün içerisinde olmuş, bir sonraki sezon attığı 15 gol ve 24 asistle yine 39 golün bizzat içerisinde olarak ne kadar istikrarlı bir oyuncu olduğunu, üstelik te direkt olarak skora etki eden bir oyuncu olduğunu göstermiştir.

Fenerbahçede oynadığı 4, 5 sezonda 198 maçta 93 gol ve 101 asistle 194 golün bizzat içerisinde olan bir isim. Yani oynadığı 198 maçta atılan 194 golün direkt olarak kahramanı.

Fenerbahçenin bu sezon başında Luis Aragones ve ekibini işbaşına getirmesinden sonra, oyun formatında olan değişiklikler nedeniyle performansında bir düşüş olduğu tartışılmaz bir gerçek iken, bu performansını etkileyecek bir çok neden olmuştur. BJK lig maçında olduğu gibi dönem dönem "ön libero" oynayacak kadar geriye gelmiş, defansın önünde görev yapar hale de dönüştürülmüştür. Halbuki izlemeye alışkın olduğumuz Alex, ceza sahası çevresinde serbest olarak dolaşan, goller atan ve attıran bir oyuncu iken şimdi takım savunmasına yardım eder duruma gelmiştir, getirilmiştir.

Sezon sonunda sözleşmesi bitecek Alex'in yeni sözleşme için gün saydığını düşünenlere, yine Alex geçtiğimiz günlerde kendi internet sitesinden yaptığı bir açıklamayla, adeta "kötü bir süpriz" yaptı bilindiği gibi.

Önümüzdeki sezon için sözleşme imzalamak istediğini ancak Fenerbahçe Yönetimi ile bu konuyu görüştüğünde "farklı" izlenimler aldığını açık bir dille ifade eden Alex, aslında Fenerbahçe Yönetiminin son yıllardaki transfer hatalarına bir yenisini daha eklemek üzere olduğunu da belirtiyor "satıralarında."

Tuncay Şanlı ile başlayıp Zico ile devam eden transfer yanlışlarına, özellikle bu sezon başında yapılan kadro çalışmaları sırasında adeta tavan yaptıran düşünce, her ne pahasına olursa olsun Alex konusunda bu hatayı yapmamalıdır.

"Akibeti belli olmayan" bir teknik adamın raporu "iddia" ediliyor. Bugün Fenerbahçe resmi internet sitesinden bu raporu yalanladı ve 5 Ocak 2009 tarihinde Alex, Lugano ve Deivid'in menacerleriyle görüşmelere başlanacağını duyurdu. Ancak biz şeytanın avukatlığını yapalım ve bu raporun varolduğunu farzederek devam edelim.

Kariyerinin sonuna gelen ve Fenerbahçede bir sistem kuracağı iddiasıyla işbaşına getirilen Aragones ve ekibinin, Fenerbahçeye yapacağı en büyük kötülük olacaktır Alex'i takımdan göndermek veya böyle birşeyi düşünmek.

Fenerbahçe tarihinin en uzun soluklu Avrupa maceralarını yapan kadronun adeta başkomutanı sıfatındaki bir isimdir Alex. Geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı 6 asistle "asist kralı" olan, gruptan çıkma maçı olarak kabul edilen CSKA Moskova maçındaki hırsı ve oyunuyla takımının bu kulvarda devam etmesini sağlayan, Türkiye Liginde ise varolma savaşı veren kadroya sürekli olarak katkıda bulunan bir isimdir.

Türkiye'ye gelen bütün zamanların bütün yabancı oyuncularıyla mukayese edildiği zaman, tartışmasız bir şekilde açık ara önde bulunan, istatistikleri paramparça eden Alex'in bu performansına yaklaşan sadece George Hagi olmuştu. Türkiye'de bulunduğu 5 sezonda toplam 190 maça çıkan George Hagi, 71 gol atarken, Alex De Souza 4, 5 sezonda oynadığı toplam 198 maçta 93 gol atarak rakamlarla da bunu adeta belgelemiştir.

İşte böylesine bir oyuncunun kaybedilmesi demek, Fenerbahçenin son yıllardaki hamlelerinin de inkarı anlamına gelecektir.

Yıllardır tribünlerinde "Hep destek, tam destek" sloganını pankartlaştıran Fenerbahçe taraftarı da, böyle bir yanlışa "hep destek tam destek" adı altında destek olmamalı, "tepkisini" sunabilmelidir. Dirayetli ve kararlı bir şekilde, eğer böyle yanlış bir düşünce var ise, bu düşüncenin hayata geçirilmesine de engel olmalıdır. Taraftarın birinci görevi, kararları onaylamak değil, "kulübünün yararına olacak" kararları desteklemektir.

AZ Alkmaar maçında taraftarı tarafından ıslıklanan Alex De Souza, o sezon takımın şampiyon yapmakla kalmayıp, bir sonraki sezon CL serüveninde de "dümene" geçmişti.

İşte o sezon oluşturulan hava ile bu sezon estirilen hava aynı merkezden yapılıyor.

Medyanın bilinçli olarak Alex'i Fenerbahçeden uzaklaştırma çabalarına Fenerbahçe "taraftarı" kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Ancak Fenerbahçe Yönetimi de bu yanlışa çanak tutmamalıdır. Bir an önce Alex De Souza ile sözleşmesini yenilemeli, Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde faydalı olduğunu her alanda ispatlayan bu değeri kaybetmemelidir. Üstelik bu başarıları yakalarken asla çirkefleşmeyen, oyunu çirkinleştirmeyen, rakiplere, taraftarlara ve hakemlere, kısacası futbolun içerisindeki bütün birimlere en küçük bir saygısızlıkta bulunmayan, "gaddarca" vurulan tekmelere rağmen sesini çıkarmayan, saha içerisinde adeta biçilmesine rağmen 4, 5 yılda sadece 4 defa sakatlık geçiren ancak bu sakatlıkların hiçbirisi de uzun süreli olmayan, örnek sporcu yaşamıyla bir profosyonelin nasıl yaşaması gerektiğini adeta bütün genç kuşaklara uygulamalarıyla anlatan bir isimden bahsediyoruz.

Medyada ismi anılan futbolculardan hangisi gelirse gelsin, Alex kadar yararlı olamaz bu camiaya. "Eldeki bir elma, daldaki iki elmadan her zaman makbuldür" zira. Çünkü zaten elindedir ve kıymetini bilmezden ondan da olursun.

Fenerbahçe Yönetiminin yapması gereken, yeni yapılanma süreci içerisinde de Alex'le devam kararını "ivedilikle" alması ve kaptanının ligin ikinci yarısındaki performansına olumlu anlamda katkı sağlamasıdır. Ve bir hayali gerçekleştirmesidir.

Zira bu taraftarın Fenerbahçe Yönetiminden beklediği tek şey vardır.

"Alex De Sonsuza" dır o da..

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..