Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '21

 
Kategori
Felsefe
 

SEN NE YAPTIN?

Güzel bir türkü dinliyorduk,söylenen kelimeler bizleri yıllar öncesinde çekilen gurbet acısına ortak etmişti.Yanımdaki arkadaşım,eğilerek bana fısıldadı,

-Ne güzel sesi var değil mi?Türkünün anlattıklarına dalmış,duygularımla baş başa kalmıştım.Adamın güzel sesine çok takılmamıştım.Ama eskiden beri bu tür benzetmeleri sevmem.Allahın insanlara verdiği nimetler yüzünden birisine hayranlık duymak tuhaf geliyor.Bu yüzden çok güzel kız,gözleri ne güzel,harika sesi var,yakışıklı oğlanmış şeklinde ifade edilen fikirler doğru değil.Bunları zaten sana birisi vermiş,bu yüzden hayranlık hakkı vermiyor.Bunlar zaten sana verilmiş şeyler,asıl olan sen bunların üzerine ne yaptın?Sesini güzelce terbiye ettin mi,bu sesini insanlarının hizmetine verdin mi,saygı duyulması gereken konu bu olmalıdır.Gözlerin çok güzelse bu onu yaratanı hatıra getirmeli ama ne güzel gözleri var dendiğinde hak etmediğin bir iltifata sahip olduğunu gösteriyor.  Çünkü bunun için senin bir emeğin yok görünüyor.Ne güzel keman çalıyor,ne hoş yazın var,saçlarına yaptığın şey çok etkileyici olmuş, kullandığınız kelimeler beni çok uzaklara götürüyor denebilir fakat filan artiste benzemen beni çok etkiliyor demek biraz garip olmuyor mu dersiniz? Sırf birisine benziyorsunuz diye sevilmek, taklit olana hayranlık duymak  aslına haksızlık olmaktadır.

Bu fikrime hak veriyorsanız,Allahın bizlere verdiği nimetleri daha güzel hale getirmek amacımız olsa ne güzel olurdu?Kendimizi daha da kişiselleştirmek ,ona güzel özellikler katmak amacımız olsaydı sonuç daha mı hoş olurdu?Zaten bu dünyaya kendimizi gerçekleştirmek için gelmedik mi?Spora ve sanata bu duygularla yaklaşırsak daha mı başarılı oluruz dersiniz?Her insan mesleğinin yanında sevdiği bir sporu veya sanatı kendisi için yapsa toplum yapımızın daha da güzelleşeceğine inanmak yanlış olmaz. Çünkü işini bizzat yapanların daha az eleştiride bulundukları bilinen bir gerçektir.Ancak hep seyirci koltuğunda oturanlar en acımasız eleştiri yapanlardır.

Bir de,sanki bunun bir ölçüsü varmış gibi en güzel doğa bizde diyenler vardır.En güzel dağ,en uzun nehir,en verimli ova,en büyük sebze veya en berrak deniz sizde olabilir.Ancak insanlar bununla çok az ilgilenirler,çünkü daha çok bunu korumak için ne yaptığınız,bunun günlük yaşantınızdaki yerini merak ederler.O güzel dağı nasıl değerlendirdiğiniz,nehirde neler yaptığınız,ovada neler yetiştirdiğiniz,o sebzeden ne yemekler yaptığınız yada denizde nasıl vakit geçirdiğiniz daha ilgi çekicidir. Yani bunlara bir anlam yüklediğinizde,günlük hayatınızda yer almaya başladığında değerini anlamışsınız demektir.

Sonuç olarak sadece güzelliğiyle övünenlerin işin kolayına kaçan tembeller olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.Çünkü saydığı güzellikleri kendisine has hale getirmek bir emekle olacağından sadece el değmemiş olanı dikkate vermektedirler.Türküyü dinlerken okuyanın sesi güzel olduğundan daha çok hikayesini düşünerek dinlemek bu kültürü yaşamanın şartıdır diye düşünüyorum.Çünkü türküyü anlamlı kılan şey onun yaşanmışlığına duyulan saygıdır.

 
Toplam blog
: 85
: 54
Kayıt tarihi
: 25.07.20
 
 

herkese iyi günler dilerim,Isparta doğumluyum,  emekli öğretmenim.TDF Dağcılık eğitimi aldım.Doğayı..