Şener Şen

Son yılların Türk Sinemasında en büyük aktörlerden biri olarak lanse edilen Şener Şen, ünlü aktör Ali Şen'in oğludur. Sanırım Ali Şen'i tanımayanımız yoktur. Filmlerinde uyanık bakkal, köy ağası, devamlı uyanıklık peşinde koşan karakterlere can veren Ali Şen gibi bir babanın oğlu olmak bile büyük bir aktör olmak için yeterli olsa gerek. Şener Şen sanat hayatına tiyatroda başlar. Tiyatroda kazandığıyla geçimini sağlamakta güçlükler çekmesi üzerine, yan rollerde olmak üzere beyazperdeye adım atar. İlk yıllarında oyunculuğu seslendirmeler ve figuran rollerle sınırlıdır. O'nun yeteneğine Ertem Eğilmez kayıtsız kalamaz ve ünlü komedi serisi Hababam Sınıfında beden eğitimi öğretmeni Badi Ekrem olarak karşımıza çıkar. Beyazperde Şener Şen'e ısınmıştır artık. Hababam Sınıfı öncesi rol aldığı yedi filmde ona biçilen rollerle sınırlı kalmıştır yeteneği. Badi Ekrem tiplemesiyle Şener Şen Türk Sinemasının en başarılı karakter oyuncularından biri olmayı başarmıştır. Kemal Sunal'la olan diyolagları yönetmen ve yapımcıların dikkatinden kaçmamış, ikiliyi ilerleyen yıllarda bir çok filmde bir araya getirmişlerdir. Şener Şen, Kemal Sunal ikilisi beyazperdenin Karagöz ve Hacivatı gibidir. Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Kibar Feyzo, Çöpçüler Kralı, Tosun Paşa filmleri bu mükemmel ikilinin oyunculuklarıyla bezenmiş ve sinemaseverlere sunulmuştur. Güçlü rol yeteneğine rağmen, Şener Şen'i uzun yıllar yan rollerde izlemeye alışık olan sinemaseverler, O'nu ilk kez 1984 yılında Namuslu filmiyle baş rolde izlemiştir. Daha önce rol aldığı filmlerde canlandırdığı uyanık, üçkağıtçı karakterlerin aksine bu filmde Mutemet Ali Rıza saf ve temiz bir bankacı olarak karşımıza çıkar. Çevresindeki insanların yaklaşımıyla filmin sonunda Şener Şen'le izlemeye alışık olduğumuz karakterlerden biri olur sanki. Artık O Namussuz Namusludur. Şener Şen'e olan talebin sonucu rol aldığı Namuslu filmi, O'nun baş rolde de dikkat çekici bir oyunculuk sergilediğini gözler önüne sermiştir. Böylelikle Yeşilçamda Şener Şen'e baş rol karakterleri öngörülmüştür. Şener Şen Namuslu filmiyle beraber Türk sinemaseverlerin gözünde oluşturduğu uyanık, üçkağıtçı karakterlerden sıyrılmaya başlamıştır bile. Takip eden yıllarda izlediğimiz Züğürt Ağa, Milyarder gibi filmlerde çoğu zaman sinemaseverleri hüzünlendirmiştir. Şener Şen artık saf, temiz karakterlerin aktörü olmuştur. Arabesk ve Amerikalı gibi filmlerde bazı yapımlara göndermelerde bulunulmuş, bu tip filmler yerilmiştir.

Şener Şen'in bir efsane haline gelmesi ise hiç kuşkusuz 1996 yılında Yavuz Turgul'un senaryosunu yazıp yönettiği Eşkıya ile olmuştur. Beraber rol aldığı Uğur Yücel ile oyunculukları yılların ve bir çok filmin tecrübesine dayanmaktadır. Eşkıya filmi, sanatçı için olduğu kadar Türk sineması için de büyük bir adımdır. Eşkıya'nın başarısı, yapımcı ve yönetmenleri cesaretlendirmiş, akabinde kaliteli yapımlar ardı ardına beyazperdeye gelmeye başlamıştır. Ayrıca bu film, Şener Şen'in sadece komedi filmleriyle yetinmeyen daha da fazlasını yapabileceğini kanıtlayan en büyük yapımıdır. Benim için bu rüştünü Muhsin Bey filmi ile ispatlamış olmasına rağmen, Eşkıya çok daha farklı anlamlar taşımaktadır. 2004 yılında Gönül Yarası ile izlediğimiz Şener Şen'i son olarak 2007 yapımı Kabadayı'da Ali Osman isimli eski bir kabadayı olarak görmekteyiz. Bu filminde Kenan İmirzalıoğlu ile yakaladığı uyum filmi Türk sinemasının en iyi yapımları arasına sokmuştur.

Şener Şen Türk sineması için adeta yıllanmış şarap gibidir. Karakter oyunculuğu rolleriyle başladığı sinema hayatında basamakları birer birer çıkmasını bilmiş nadir oyunculardan biridir. Şener Şen'in filmografisne baktığımızda kötü oynamış diyebileceğimiz bir filmi yoktur. Kemal Sunal ve İlyas Salman gibi oyuncularla rol aldığı filmlerde adeta bir katalizör görevi yapmış, filmlerin ve bu aktörlerin başarısında büyük pay sahibi olmuştur.

Hababam Sınıfının Badi Ekremi, Tosun Paşanın Lütfüsü, Süt Kardeşler ve Şabanoğlu Şaban filmlerinin Kumandan Hüsamettini, Gülen Gözlerin Vecihisi, Neşeli Günlerin Ziyası, Banker Bilonun Banker Mahosu, Çiçek Abbasın Şakiri, Şekerparenin Ziveri, Milyarderin Mesudiyeli Mesutu, Züğürt Ağanın Ağası, Muhsin Beyi, Eşkıyanın Baranı, Kabadayının Ali Osmanı ve Türk sinemasının en büyük oyuncularından olan Şener Şen'e sahip bir toplumun birer parçası olmak her insana nasip olmayacak bir güzelliktir. Çünkü böyle bir oyuncuya Hollywood'da bile kolay rastlamak mümkün değildir. Hatta Hollywood filmlerinde Şener Şen ayarında rol alacak birinin evi, Oscar ödülleri ile dolu olurdu diye tahminde bulunmak manasız olmayacaktır sanırım. Dediğim gibi Şener Şen'in bizden birisi olduğunu bilmek, onun oyunculuğuyla neşelenip, onla hüzünlenme fırsatına sahip olmak bile insanı mutlu ediyor.

Temennimiz şudur ki, uzun yıllar Şener Şen'in o doyumsuz oyunculuğunu izleme fırsatı bulabiliriz.