Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '13

 
Kategori
Sinema
 

Sevdiklerinizle ilgilenin hayat onları sizden çalmadan…

Sevdiklerinizle ilgilenin hayat onları sizden çalmadan…
 

İletişimsizlik Çağın Hastalığı...


http://www.youtube.com/watch?v=PPtSKimbjOU 

(Sail - Awolnation - Disconnect Soundtrack)

 “Senin artık benimle konuşmadığın, ilgilenmediğin zamanlarda; benimle o konuştu, ilgilendi.”

“Senin beni hiç dinlemediğin, umursamadığın zamanlarda beni o dinledi, umursadı.”

“Bana önemli olduğumu hissettirdi.”

“Sen benim yüzüme bile bakmayalı o kadar çok zaman oldu ki…”

‘Disconnect’ adlı filmden bazı çarpıcı replikler bunlar… Özellikle senaryosu itibarıyla son zamanlarda izlediğim en iyi film. Film; “İnternet, sanal hayat, akıllı telefonlar vs. hayatımıza nasıl girdi, her şeyi nasıl altüst etti, tüm hayat algımızı ve ilişki şekillerimizi nasıl değiştirdi?..” bunları irdeliyor.

Oyunculuklar süper. Çok iyi seçilmiş ve karakterlere çok iyi oturmuş bir cast var. Senaryo eksiksiz denecek kadar ustaca ve dürüstçe. Kurgu ve yönetimse ayrıca şahane. Ama en çok müzikler… Özellikle filmin tanıtım fragmanında da fon müziği olarak dinlediğimiz “Awolnation – Sail” tek kelimeyle harika. Ve tüm soundtrack seçimi filmin içeriğiyle de uyumlu sözlerden oluşan parçaları içeriyor. Yani film bütün olarak çok iyi “hissedilerek” çekilmiş…

Film, çağın hastalığı olan “İletişimsizliği” yani “Disconnection”ı irdeliyor çok açıkça. Eşleriyle ilgilenmeyen erkekler/kadınlar… Bunun sonucunda da; tarafların sanal imkânları kullandığı; kimi zaman sadece chat sitelerinde sohbet ederek, kimi zaman sex sitelerinde sanal sex yaparak, hayatlarındaki bu eksiklikleri tamamlamaya çalıştığı durumlar… Ana/babalarının ilgisizliği dolayısı ile internetin her tür kontrolsüz ortamında sevgi ve ilgi arayan çocuklar… Ve bunların karşılaştıkları trajik/kötü/tehlikeli deneyimler… Akşam yemek masasında bile herkesin elindeki telefonuyla ilgilendiği (ya görüşme yaptığı, ya chat yaptığı, ya oyun oynadığı...), yemekten hemen sonra aynı ailenin üyeleri olan insanların ayrı ayrı kendi köşelerinde; elle tutulamayan, dokunulamayan bir sahte/sanal hayatın içine gömülmeleri…

Film beraberinde; “Sanal hayat/internet artık geri dönüşümsüz ve durdurulamaz bir biçimde hayatımızda yer edindi mi?, Faydaları/zararları nedir?, Sanal bir ilişki(sanal aşk ya da sanal sex) hayatınızdaki kişiyi aldatmak sayılır mı sayılmaz mı?..” gibi pek çok soruyu tekrar düşünmemizi sağlamakla beraber; aslında en önemli olan başka bir noktanın altını çiziyor; “Hayat sizden almadan/çalmadan, sevdiklerinize daha çok ayırın kendinizden/hayatınızdan/zamanınızdan ve onlarla ilgilenin!”

Mesaj çok açık; sevgi ilgi ve emek ister!.. Sadece evli olmak, bir arada olmak, aynı evde olmak, birbirine kâğıt üzerinde karı/koca ya da ana/ baba ya da kardeş olmak; bir ilişki için, iletişim için bunların yeterli olduğu anlamına gelmez. İşinizden de, keyiflerinizden de, bencilliğinizden de daha önemli bir meseledir/görevdir/sorumluluktur/güzelliktir sevdiklerinizle ilgilenmek. Nasıl mı yapacaksınız? Emek harcayarak. Onlara daha çok zaman ayırarak. Sürekli "iş, iş..." diye kendinizi öldürene kadar çalışmayarak. Bugün çok yorgunum diyip hemen bilgisayarınızın başına geçmeyerek ya da hemen televizyon karşısına uzanıp kendinizi ortamdan izole etmeyerek ya da kahveye gitmek, halı sahaya maça gitmek vb şeyleri daha az yapıp ailenize, eşinize, sevdiğinize daha çok zaman ayırarak… En çok da dinleyerek; onlarla ilgilenerek, onların hayatlarını, hallerini, hatırlarını, durumlarını sorarak, merak ederek…  Dinlerseniz, karşınızdakinin aslında size kendisini anlattığını duyarsınız; sadece bakın karşınızdaki insanın gözlerinin içine/yüzüne ve dinleyin. Sadece, usulca yanında olduğunuzu hissettirin. İnanın bana işe yarıyor, hem de her durumda. Sadece açın gözlerinizi ve kalbinizi, bakın karşınızdakinin gözlerinin içine ve ona değer verdiğinizi, sizin için çok ama çok önemli olduğunu hissettirin. Yeri geldiğinde de söyleyin. Çekinmeyin sevginizi göstermekten, paylaşmaktan, söylemekten. Bu sizi daha çok insan yapar. Daha çok mutlu, bütün ve güçlü hissetmenizi sağlar.

Unutmayın sevgi emek ister. Bir bebek gibi korunmak, kollanmak, ilgilenilmek ister. Sanal bir sahtelik her şeyi çalmadan ilişkilerinizde/hayatınızda/ailenizde; tutun hayatınızı ve sevdiklerinizi sıkı sıkı, hiç bırakmayın. İşinizden de, başka her tür bencilce isteklerinizden de, alışkanlıklarınızdan da daha mühim olduklarını hissettirin onlara. Onlar olmadan hayatınızdaki milyon dolarların da, kariyerin de, sağlığın da, güzelliğin de, keyfin de bir önemi olmadığını hissettirin/söyleyin onlara.

Sımsıkı sararken bir yandan onları; onlar ne olursa olsunlar, kim olursa olsunlar onları sevdiğinizi, hep seveceğinizi, hep yanlarında olacağınızı söyleyin; tam da Awolnation’un şarkıda söylediği gibi; karanlığa yelken açsalar bile…

“This is how i show my love

This is how an angel dies

Maybe i should cry for help

Sail with me into the dark, sail, sail…

 

Benim sevgimi gösterme biçimim bu,

Bu bir meleğin ölüşü,

Belki de ağlamalıyım yardım için,

Yelken aç benimle karanlığa yelken aç, yelken aç…

Awolnation - Sail”

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..