Seven Kalp Yaşlanmaz

 

Zamanın birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü, ak sakallı, nur yüzlü, hoş sohbet konuşmalarıyla tanınan, sevilen bir adam yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes onun bu haline çok özenir ve sorarlarmış 'Bu gençliğin sırrı nedir' diye.

 

İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya. Ama Sorular sık, soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki. Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine. "Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş.

 

Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş, vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik, dinçlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş. 

Davetliler konu ne zaman açılacak diye merek ederken Adamcağız huri gibi güzel, yaşını göstermeyen, gözlerinin içi mutluluk saçan, sevimli tonton hanımına seslenmiş:

 

-Hatun, bize şu kilerden bir karpuz getirir misin, sana zahmet!

 

Hanım hemen yerinden doğrulmuş, kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş. Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da:

 

-Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak. Başka getirir misin bir zahmet" demiş.

 

Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.

 

-Hanım sana yine zahmet olacak, ama bu karpuz da ham, daha ermemiş. Başka bir tane getirir misin  demiş. 

 

Hanımı itiraz etmedikçe yaşlı adam başka başka karpuz istemiş.Bu böylece altı yedi sefer daha tekrarlamış.

 

Dinç görünümlü ihtiyar yedincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş. Herkes karpuzunu afiyetle yerken, dede sormuş.

 

- Eeee arkadaşlar iste bizim gençliğin sırrı burada anladınız mı?"

Herkes birbirinin yüzüne bakmış. Kimse bir şey anlamamış.

 

-Aman dede demişler hani nerede? Anlamadık biz bu sırrı!

 

Nur yüzlü dede gülmüş."Efendiler" demiş. "O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "Aman be adam , deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıtıp duruyorsun bana defalarca." demedi.

 

Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. Üşünmedi, surat asmadı. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Hanım da güzel huyundan, tatlı dilinden vazgeçmez, hiç inat etmez. Gönlümün sultanıdır o. Ben de bana böyle sevecen yaklaşan, güler yüzlü birine karşı asabi olmak istesem de olamam ki.

Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi günde kötü günde birlikte oluruz. Zorluk dolu her olayı da birlikte paylaşırız. Sorunlara birlikte çözüm düşünür, birlikte üzülür, birlikte seviniriz. Velhasıl birlikte yaşadığımız güzellikler bizi genç tutar. Size tavsiyem yumuşak konuşun ki kalplerin kapıları açılsın.Sıcak kalpli olun ki, vicdanlar düşüncelerinizi buyur etsin. İhlaslı davranın ki, tesiriniz sürekli olsun. Kısaca, seven kalp yaşlanmaz. Bunu unutmayın." diyerek misafirlerine gençliğin ve mutluluğun sırrını vermiş.

 

Ayfer AYTAÇ - ayferaytac.com