Sevgili Kızım, devlete karşı hile kullanmamaya karar verdim

Sana çok sık yazmadığımı biliyorsun. Bu kez beni günlerdir düşündüren bir konuyu seninle yazılı olarak paylaşmak istedim. Karar verdiğim konu benden çok seni ilgilendirdiği görünüyor çünkü. Yaşadığı topraklara gönülden bağlı, ilkeleri ile yaşayan herkes gibi bizim de yaşamın zorlukları içinden geçerek bugünlere geldiğimizi en iyi sen biliyorsun.

Buna rağmen sade, basit ama erdemli bir yaşamın en önemli zenginlik olduğuna inanıyorum. Bu kişisel düşüncem annenin bu konudaki düşüncesini de ona sorarak öğrenebilirsin. Bildiğin gibi çocukluktan ergenliğe ve gençliğe geçişinde yaşadığın dönem bir çok felaketi de birlikte deneyimlememize sebep oldu. Ekonomik krizler, 17 ağustos depremi senin henüz dışarıda olan biteni çok az hissettiğin dönemde kucağımızda yaşadığın döneme denk geldi. Bunların sonuçlarını çocukluğunun her döneminde hissettin, bunları sana hissettirmeme çabalarımıza rağmen.

Olağanüstü bir coğrafyada yaşadığımızın tadını çıkaramadan yaratılmış gündemlerle yıllar gelip geçti. Yüksek kimlikli modern bir cumhuriyetten bugün bir Ortadoğu ve Arap kültürüne dönüşmede önemli mesafeler kaydettiler. Ekonomik olarak ta kendilerine benzemeyen, kendileri gibi inanmayanların önlerini dayandıkları çoğunluğu gerekçe göstererek kesmeye ve özgürlük, demokrasi ve modernlik atmosferini her geçen gün kirletmeye ve yaşanılmaz kılmaya devam etmekteler.

Benim ömrüm boyunca söylediğim yalanların toplamından fazlasını bir günde söyleyenler bugün inançları dahil her şeyi ticari ve siyasi baskı aracı olarak kullanmaya devam ediyorlar. Gelecekte yaşayacağın bu topraklarda binlerce yıldır süregelen hoşgörü ve biraradalık bugün kadar hiç tehlikeye düşmemişti.

Umuttan ve gelecekten söz etmediğimi bilirsin, bu karanlık dönemin bir geçiş dönemi olduğuna bütün kalbimle inanıyor ve geleceğinde aydınlık, modern bir ülkede yaşayacağına bütün kalbimle inanıyorum kızım.

Mektubu asıl yazmamın sebebine gelince, devletle ilişkilerini hep oyun haline getirmiş, ne koparsan kardırr zihniyeti ile her ilişkilerinde oyun ve tezgahı ön plana çıkaranlar kanunları çıkarırken kişileri devlete karşı yalan söylemeye ve katakulli yapmaya zorluyorlar.

Çıkardıkları sosyal güvenlik yasasındaki bir boşluktan yararlanarak daha yeni doğmuş bebeleri bile “sigorta” yaptırarak devlete ve kanuna karşı hile ve şeriye yoluna başvuruyorlar ve bunu normalmiş gibi gösterme gayretleri içindeler. Cumhurbaşkanının oğlunun bile böyle yaptığını söyleyerek durumu, hileyi, yalanı normalleştirmeye çalışıyorlar.

Senin geleceğini korumak için devletle ilişkilerine daha gençliğinde bir hile ile başlamanı arzu etmiyorum. Gelecekte bana kızabileceğini düşünerek te bu mektubu yazıyorum. Ben kendim için de olsa yapmayacağım bir şeyi senin içinde yapmayacağımı belirtmek, hilenin, oyunun dışında kalacağımı bilmeni istiyorum. Seni diğerleri gibi bugünden sigortaya kaydettirmemeye, devlete karşı hile kullanmamaya karar verdim. Bu kararımın arkasında gururla duracağım.

Senin, yeteneklerin çabanla kendin için pırıl pırıl bir gelecek oluşturacağına olan inancım tam. Senin için, deneyimin için gereken şeyleri sağlıkla ve gücünle yaşamanı umuyorum, sen karşılaşabileceğin bütün durumlara karşı yapabileceklerini zaten çocukluğundan bu yana gösterdin.

Gözlerinden öpüyorum, sevgili kızım.

Baban