Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevgiliye Mektuplar-3

Sevgiliye  Mektuplar-3
 

hey aşk, sen ne zamana kadar var olursun ki ?


Çoktandır, kafamı toparlamaya çalışıyorum. Ara sıra yazmak istesem de, tam duygularımı yansıtamam diye yazmıyorum, o sevgiliye mektupları.. Ne kadar yazarsam yazayım, hep eksik kalıyor bir şeyler.. Yazmaktan korktuğumdan değil, yazamadığımdan belki de.. Yazacaklarım, yaşadıklarımın ne kadarıdır diye düşündüm geçenlerde !.. Belki de bir zerresi !.. Yaşamaktan korkmadım, ama yazmaktan korkarım. Yazı yazmaktan değil, eksik yazmaktan yada yazamamaktan korkarım. Bir de yanlış anlaşılmaktan elbette.. Dedim ki sonra kendime, kim yanlış anlayacak? Okuyanlar mı? Yazıya konu olanlar mı? Hayır, kimse yanlış anlamaz. Sevmeyi bilen herkes, aynı yoldan gitmiştir bir kere !.. Netice de, sevmek de aynı, sevilmekte !.. Ama herkesin sevgisi ve sevgilisi kendine özeldir. Öyle değil mi ?

Dedim ya, neyi nasıl ya cağını bilemez bazen insan. Hele ki, bu yazılacak olan aşk üzerine ise, sevgiliye yazılacak bir mektup ise… Baktım kafam karışık, toparlaması uzun sürecek. Kolaya kaçıp, bir yerde rastlayıp not ettiğim bir şiiri yazmanın daha uygun olacağını düşündüm.. Şiir deyip geçmeyin, aslında yazmak istediklerimi, o kadar güzel özetlemiş ki !:..

<ı>Senden hiç ayrılmamak vardı.

Zamanı durdurmak, bütün saatleri parçalamak vardı.
İsyan içindeydim. Neydi bu çaresizlik?
Bizi çepçevre saran bu dört duvar neydi?
Bir ara Tanrıyı düşündüm,
peygamberleri, dinleri, kitapları düşündüm.
Boş inançlarımız mıydı çaresizliği yaratan?
O bizim eserimiz miydi?
Öyleyse neden bizden büyüktü, güçlüydü?
Bunca yıl neyi aramış, kimi özlemiştim?

<ı>Madem ki benim olmayacaktın,
neden seni karşıma çıkardılar?
<ı>Kim yaptı bunu?
<ı>Bu kötülükler kimin eseri?
<ı>Tanrının işi yokta bizi mi görsün?
Öyleyse kime inanacağız?
O kitaplar ki sabırdan bahsediyor.
Ama ne kadar? Nereye kadar?
O dinler ki duadan bahsediyor.
Kime, niçin ve ne zaman?
O peygamberler hiç sevmediler mi?
Ben sana inanıyorum kitaplara değil.
Ben seni istiyorum. Dua değil. Sabır değil.
Artık gideceksin, biliyorum, vakit geç oldu.
<ı>Yatakta izin kalacak,
havada kokun ve yastığın üzerinde bir iki tel saçlarından.
Telaş içinde giyinmeye başlayacaksın.
<ı> “çoraplarında eğrilik var” diyeceğim, düzelteceksin.
<ı>Dudaklarını boyarken, eğilip ensenden öpeceğim.
<ı>İçin sevgiyle dolacak.
Gözlerin ışıl ışıl “üzülme, üzülme diyeceksin, yine geleceğim.”
Ya gelmezsen? Hayır hayır geleceğine inanıyorum.
Yine gideceğini bilmek kötü. Dayanılmaz bir şey bu.
Hatırlıyorum; elini uzattın, dedin ve gittin.
Gözden kayboluncaya kadar baktım arkandan,
sonra kapıyı kapattım,
bir başka kapı açıldı yalnızlığa.
Yürüyemiyordum, oturamıyordum. Yattım, uyuyamadım.
Sanki yerçekiminden kurtulmuştum, boşluktaydım, ağırlığım kalmamıştı.
Elimde, tam nabzımın üzerinde bir saat işliyordu her şeyden habersiz.
Çıkardım, duvara çarptım, parçalandı ve durdu.
Fakat sadece saatin sesiydi kaybolan.
Yoksa zaman ilerliyordu..

<ı>(Umit Yasar OGUZCAN)

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..