Sevişenin gözbebekleri

Göz bebeklerinde görebileceğiniz cennet bahçesinden bahsedeceğim size.

Sevişmenin hemen ardından,

nefes alışınız hızlıyken daha,

ter içinde kalmışken,

tam da o anda

kadının gözbebeklerine bakınca,

insanın nasıl da harika bir derinliğe sahip olabileceğini keşfedersiniz ve içinde kaybolup gidersiniz.

Cennet bahçesi ancak o pencereden görünür insanoğluna.

Sırtınızı dönüp yattığınız da harcadığınız onca emeğin boşa gittiğini fark edemezsiniz bile. Muhteşem bir manzaranın önünden geçtiğinizi, sadece baktığınızda anlayabilirsiniz. Yere bakarak yürüyen birisi gökkuşağını göremez. Dolayısıyla da ne kaybettiğinin farkına varamaz. Sırtınızı dönüp uyuduğunuzda, sevişmenin en güzel anını kaçırırsınız.

O kadar asil ve derin bir bakıştır ki mutlu kadın bakışı, kırk yıllık karınızı bile ilk kez görmüş kadar heyecanlanırsınız, deneyin bir kez. Gözlerinin tam içine bakın aşağıya düşerken.

Yüksek bir dağdan kendinizi uçuruma bıraktığınız o anda, kadınınızın göz bebeklerinde kaybolup gitmek...

Atlamak için yüksek bir dağa tırmanmaya, ancak o zaman değecektir. Alnının ortasına bir öpücük kondurursunuz istemsizce...

Basit bir birleşmeyi, sevişmeye çevirmek için atılacak o küçük adımlardan biridir bu yalnızca. Sıradan bir geceyi harika yapan, hayatın minik dokunuşlarından birisi sadece...

O an hafızanıza öyle bir kazınır ki, şaşarsınız.

Bazı buluşma anları vardır, ya da ayrılırken ki el sallama fasılları, aklın fotoğrafçısı bu pozları hafızamızın en görünür yerine yerleştirir. Aklımıza “o insan” ilk düştüğünde gözümüzün önüne bu pozları gelir. İşte tam da uçurumdan boşluğa atladığımız o anda ki gördüğümüz o muhteşem ifade, bu pozlardandır.

Uçurumdan aşağıya düştüğünüzde işiniz bitmişçesine sırtınızı dönüp yatmayın, sevgilinizin gözlerine bakın. İnanın pişman olmayacaksınız.

Sırf o gözlerdeki ifadeyi görebilmek için daha çok sevişmek isteyeceksiniz...

Alizarin’den sevgilerle...