Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Şikayetim var RTÜK!

Şikayetim var RTÜK!
 

Başarılı oyuncu kadrosuyla yılın dizisi Aşk-ı Memnu


Başarılı oyuncu kadrosu ve kamera arkası ekibiyle yılın dizisi ödülünü alan Aşk- ı Memnu sezon finali yapmasına rağmen hala çok konuşuluyor. Her işin sonunda olduğu gibi olumlu yorumların yanında eleştiriler de kendini gösterdi. Ancak en ilginç olanı RTÜK’ün hazırlamış olduğu rapor. İnternet haber portallarında yer alan metinde; <ı>“Saat 20.47’de başlayan bölümde Behlül ile, amcasının eşi olan Bihter arasında, 5 dakika 30 saniye süren ateşli bir sevişme sahnesi yayınlanmıştır. Aile dizisi konseptinde değerlendirilen bir dizide, bu tür sevişme sahnelerinin yer alması, Alo RTÜK hattına da şikayet edilmiştir. Behlül’ün yengesi rolündeki Bihter ile yasak aşkının, Türk aile yapısına aykırı olduğu ve sevişme sahnesinin aşırı ölçüsüzlüğü vurgulanmıştır. Sevişme sahnesinin bu kadar uzun ve ayrıntılı yayınlanması, yayıncının reyting arttırma amacına yöneliktir. Toplumsal değerler göz ardı edilerek, utanma ve sıkılma duygularını harekete geçirmektedir. Çarpık ilişkiler aile kurumunu yıpratarak onarılması güç tahribatlara yol açmaktadır” diye bir bilgi vardır. RTÜK tarafından da bir açıklama gelmeyince bu konuya dair yazma ihtiyacı duydum.

Öncelikle yazdıklarımda ve ifadelerimde net olacağım. Kullanacağım bazı kelimelerden dolayı eleştiri alabilirim. Olabilir. Yukarıdaki metni okuduğumda aklıma hem birkaç soru hem de “hala mı?” diye kendi kendimi yediğim bir durum söz konusu oldu. Şu metni bir inceleyelim:

1) <ı>“Aile dizisi konseptinde değerlendirilen bir dizide, bu tür sevişme sahnelerinin yer alması…” Bilhassa bu cümlenin üzerinde durulması gerekiyor. Ne demek aile dizisinde bu tür sevişmelerin olması? Türk aile bireyleri sevişmiyor mu? Aslında biz Türk aileleri hiç sevişmeyiz. O ne demek bilmeyiz bile. Allahtan leylekler varda çoğalıyoruz gibi saçma sapan şeylerle çocukları kandırdıkları yalanlara büyükler de mi inanmaya başladı yoksa? Aile kurumu ne demek? Baba, anne ve çocuğun her akşam oturup çekirdek çıtlattığı, yok o komşunun kızı ne yapmış, yok bakkalın oğlu ne demiş, çocuğun “baba ben nasıl oldum” sorularına hayvanlar alemi bilgilerini aktaran bireylerin olduğu bir kurum mu aile?

2) <ı>..Alo RTÜK hattına şikayet.. Türkiye’nin nüfusu ne kadar? Türkiye İstatistik Kurumuna göre 31 Aralık 2008 itibariyle Türkiye nüfusu 71.517.100 kişidir. Kaç kişi Alo RTÜK şikayet hattını aramıştır? 10, 20, 40 milyon kişi mi? Nüfusu milyonlarla ifade edilen bir ülkede binlerden bahsedemeyiz herhalde. Acaba neyi temel alarak bu şikayetleri değerlendirme gereği buldular açıkçası çok merak ediyorum.

3) <ı>..Sevişme sahnesinin uzun ve ateşli olması.. Burada hem bir komedi hem de bir hakaret söz konusu. Birincisi neye göre uzun ve ateşli? 5 dakika 3 saniye diye belirttikleri sahne sadece sevişme sahnesi değildir. Aralarda başka sahnelerde vardır ve onları da dahil etmektedirler. İkincisi 5 dakika 3 saniyenin uzun olduğunu iddia ediyorlar. “Türk insanı 5 dakika 3 saniyenin üzerinde sevişemez !!!” gibi bir şey çıkıyor. Şimdi burada 5 dakika 3 saniyenin üzerinde sevişenler ne yapacak? Suçlu gözüyle mi bakalım yoksa beceriksiz gözüyle mi?

<ı>4) <ı>“…utanma, sıkılma duygularını harekete geçirmektedir.” İşte burada suçlu dizi oyuncuları ya da senaristler değil. Yıllardır çocuğun “baba ben nasıl oldum” sorusuna karşılık leyleeekkk evladım dersen birlikte ne bir film, ne bir dizi, ne de bir televizyon programı izleyebilirsin. O çocuk bu yanıt karşısında tabi bozulur. Toplumun aile yapısına ve çocuklara zarar verdiğini düşündüğün için değil utandığın, sıkıldığın, cevap veremediğin için şikayet ediyorsun. Desene ben cevap veremediğim için şikayet ediyorum. Utandığın, sıkıldığın, cevap veremediğin şeyle çocuğunu dünyaya getiriyorsun. Utandığın, cevabını veremediğin şeyi neden yapıyorsun?<ı>

<ı>

1915-Cecil B. DeMiles'in "Kindling" adlı filminde hamile bir annenin basit, sıradan bir hikayesi anlatılır. Pennysylvania Film Board, filmde sansürlenmedik sahne bırakmaz. Bölük pörçük ederler. Hatta annenin doğacak yavrusuna ördüğü patik sahneleri bile kesilir. Kurul üyelerinin bu konuya ilişkin yaptıkları açıklama ise tam bir fiyasko; "Çocuklar kendilerinin leylekler tarafından getirildiğine inanıyorlar. Onların bu inancının yok edilmesine bir anlam yok!" Maymundan gelmedik, hayvan değiliz diye bir yerlerini yırtanlara soruyorum; leylek hayvan değil mi?

Alay ettiğimi söyleyebilirsiniz. Evet, alay ediyorum. Günümüzde hala böyle şeyler olduğunu gördükçe acıyarak alay ediyorum. RTÜK, toplumun aile yapısını ve çocukların ahlaklarıyla bu kadar ilgileniyorsa siyasetçilerin meydanlardaki konuşmalarını denetlesin, bazı televizyon programların sunucularının (sunucu denirse ona da) nasıl program sunduklarını denetlesin, hatta kendi içlerindekileri denetlerseler daha iyi olur. Dünya bir değişim süreci içerisinde. Herkes ve her şey değişiyor ancak RTÜK değişmemekte ısrar ediyor. Yıllar önce devlet kanalı TRT’de yayınlanan bir dizi bugün toplumun ahlakını bozuyor gibi bir zihniyetle rapor ediliyor. O zaman bir bozulma olmuş mu? Bu rapora karşı olacak aklıselim RTÜK üyelerinin olduğuna inanıyorum.

Üzerinizdekileri değil, kafanızın içindekileri değiştirin.

 
Toplam blog
: 22
: 551
Kayıt tarihi
: 01.07.09
 
 

Gazeteci - Editör ..