Domino taşlarının yıkılması güzel ama binalar...

İlk defa varya ya, RTÜK işe yaradı...
Gülmeyin...
gerçekten işe yaradı.
Cumartesi günü adı lazım değil, bir kanalda yayınlanan magazine ceza ve o yayın akışı kesiminde bir belgesel yayında.
Yani nediyeyim size , canlarum benummmmm....
belgesel konu bakımından öylesi güncel olan ki...
Deprem...
Adını söylerken bile bir garip oluyor insan.
Konuya vakıf uzman kişilerin gözünden anlatılan çok önemli konunun belgeselini hemde bölümlerini arka arkaya vererek izlettiler .
İnanın gözlerimi kırpmadan izledim.
Deprem ne kadar da olası bir durummuş.
Hep deriz deprem değil insanların katili, dayanıksız binalar yapanlar diye,
ne kadar da doğruymuş.
İşi uzmanının ağzından dinleyince tedirginliğim bir kaç kat daha arttı.
Kulağım ekrandaki seste korkulu gözlerle duvarlara bakışımı görseydiniz...
Bir daha ev alırken ya da kiralarken dahi inşaat halindeyken bakacağım.
Artık kesin kararlıyım.
ve izlediğim andan itibaren ; özelliklede yeni inşaat halindeki yapıların etrafında dolanıyorum.
Gülmeyin yaaaa...

Acaba pencere tipi mi, perdeli mi (perdelide dayanıklılık ikiye katlanıyormuş), site önündeki teknik elemanların isminin bulunduğu tabloda jeoloji müh. ismi yada jeolojik incelemenin (inşaata başlamadan önce toprağın yapısı incelenmeli ki ona göre kat çıkılabilsin, ) yapıldığına dair bir dip not var mı diye...

Öğrendiklerim şu anda yeni yapılanlar depreme dayanıklılık içerse dahi,
geçmişte yapılanların onarımı olmadığı ya da eh! dostlar alışverişte görsünle geçiştirildiğinden kefenimizi yanımızda taşımamız gerekir diyede düşünmedim değil.

Eviniz depreme dayanıklı, iyi hoş, ama....
Ama hiç mi evden çıkmayacaksınız kardeşim?
Alşverişe gittiğiniz bina,
işinizin olduğu bina,
hastane, okul,
arkadaşınızın,
ailenizin oturduğu bina?
Dip dibe binalar...
Domino taşları gibi...
Bir de ülkemizin büyük bir kesimi birinci ve ikinci deprem kuşağında olduğu hesabınıda içinize sindirin.
Sindirin, sindirin....
Nasıl adrenaliniz tavan yaptı değil mi?
Benim ki yaptı vallahi...
Borsayı bile sıfırladı tavanda...

Hani şu bazı kanalların fobinizle ilgili yarışmalar yaptığı programlar var ya onlarıda beş katlara bu yazdıklarımız.
Zaten gıcık oluyorum bu proğramlara....
Kadıncağız böcekten korkuyor, hem şarkı söyletiyorlar hem üzerinden böcek boca ediyorlar. Bir de jüri denilen zatı şeriflerle seyirciler bir garip bu saçmalığı seyrediyorlar.
yahut dünyayı kasıp kavuran bir diğerinin Türkiye versiyonunda yine fobilerle yüzleşme adı altında yılanların, kurbağaların, ahtopotların olduğu cam kutudan ağzınızla erik toplatıyorlar.
I...ıııııı...
Ne fobileriyle yüzleşme ;siz onu benim olmayan külahıma anlatın.
İşin sonucunda bir maddi ödül olmayacakta kafi derecede,
fobiyle yüzleşecek hatunlar, beyler....
Cık cık cık....
Neyse dağıtmadan toparlayalım konuyu.
deprem öldürmez.... Azrailimiz olmasın binalar.
Yeniler evet depreme dayanıklı ama ya eskiler?
eskilerin dayanıklılığını arttırmadan olmuyor işte!
anlayın artık.
Siz güvencede olabilirsiniz ya ailenizin bir başka mekanda olan diğer fertleri?
Çocuğunuz?
dostlarınız?

Dip not: Yaz dönemi diye eften püften yayınlar yapan ulusal kanallara ve gündem değişikliğine çanak olan basına inat, yerel medya ve basın halkın gerçek gündemini takip etmeye ve ulaştırmaya devam ediyor. Bakıyorum yerel kanallara ; gündem son hız, bakıyorum yerel gazetelere keza ayni, bu halka saygının belirtisidir.
İzleyici, dinleyici, okuyucu olarak kendi adıma teşekkürler....