Silahlar nerden?

Ülkemizde yıllardan beri devam eden terörizmin, neden ve kimlerin desteğinde sürdüğü hep merak konusudur.

Aslında herkes üç aşağı beş yukarı teröristleri kimlerin desteklediğini, niye desteklediğini bilirler.

Ancak ikili ilişkilere zarar gelmesin diye seslerini çıkartmazlar.

Bakın bu güne kadar(24 yılda) sırf PKK terörü için 450 milyar$ para harcandığı bazı kaynaklarca söyleniyor.

Bu paralar ile neler yapılmazdı ki!

En azından 50 adet Gap projesi hayata geçirilir, Türkiye’nin tüm yolları oto yola çevrilir, tüm alt yapı sorunları çözülür vs…

Herkesin merak ettiği soruyu ben de zaman, zaman kendime sormuşumdur.

Terör örgütü bu silahları, nerden, hangi para ile alıyor?

Yaptığım kısa bir araştırmada: Uyuşturucu ve diğer gayri meşru işlerin dışında, sadece AB ülkelerinde aylık aşağı yukarı 10 milyon Avro haraç topladıklarını, bu haraç toplama işlerine AB ülkelerinin göz yumduğunu, Türk vatandaşlarından toplanan paraların bir kısmı ile aynı ülkeden silahlar alındığını, yani paranın yine aynı ülkede kaldığı ve sadece el değiştirdiğini tespit ettim.

Ben bu konularda araştırma yaparken, Genel Kurmayın ele geçirilen silahlar ile ilgili istatistikî verilerine ulaştım.

Bakın Genel Kurmay Başkanlığının Teröristlerin üzerinde yakalanan silahlar ile ilgili istatistikî veriler nelermiş.

Genelkurmay Başkanlığının bir süre önce PKK’lı teröristlerde ele geçirilen silahların kaynağına ilişkin yaptığı geniş çaplı incelemede; Klaşnikof silahların yüzde 71’i Rus, yüzde 15’i Çin ve geri kalanı da Macar ve Bulgar malı çıkmış.

İki kilometre menzili olan Kanas suikast silahları ile BKC, Dragunov, Arbiki gibi silahların da yarısı Rus, yarısı İngiltere ve ABD orijinliymiş.

Roketler, Rusya, Çin ve Irak’ta üretilmiş.

Tabancaların yüzde 22’si Çek, yüzde 20’si İspanyol ve yüzde 20’si de İtalyan malıymış.

Ele geçirilen binlerce el bombasının yüzde 72'sinin Rusya, yüzde 20’sinin ABD, yüzde 8'inin ise Alman menşeli olduğu görülmüş.

Mayınların ise herkesin tahmin edebileceği gibi yüzde 61 oranında İtalya’nın çıkmış.

Terör örgütünde yüzde 6 oranında da Alman malı mayın varmış.

Terör örgütü PKK, her tür silahı ve bu silahlara konulan mermileri, füzeleri dost bildiğimiz ülkelerden elde ediyormuş.

Parayla alıyor, el koyuyor ya da onların da dost bildiklerinden örgüte gönderiliyormuş.

Terör örgütünün eylem yapabilmesi için silaha ihtiyacı olduğu kesin.

O silahları kan dökmek için kullandıklarını bilmeyen var mı?

Bizim dost bildiğimiz ülkelerde imal edilen ve terör örgütüne gitmesi dostlarımızca (!) engellenmeyen silahların birer ölüm makinesi olduğunu artık sözde dostlarımız da öğrenmiştir.

İktidarın en önemli görevi, sözde bu dost bildiğimiz ülkelerle ikili ilişkilerin karşılıklı çıkar ilişkisi ve de dost düşman ayrımına göre yapılmasını sağlamak olmalıdır.

Eğer bir ülke bizimle dostsa! Bizim ülkemizin bütünlüğüne göz diken kim olursa olsun, onunla ikili ilişkiye girmez!