Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Silivri Toplama Kampı: Zulümhane…

Silivri Toplama Kampı: Zulümhane…
 

Kaynak: webme.com


Mustafa Balbay’ı acayip severim; hem de iki kere severim! Bir kendim, bir de yetmiş altı yaşındaki annem için!...

Devamlı okurlar bilirler, annem tam bir cumhuriyet kadınıdır; varlığı da görmüştür, varlık içinde savaş zamanı yokluğu da… Sonraları gerçeğini de yeri gelip, lakin konumuz şimdi o değil…

Meşhur Hacı Baba Kebapçısı babası, yani dedem, aracılığı ile Ankara’dan gelen üst düzey bürokratları evlerinde ağırlamaktan, pilot abisinden dolayı radyoyu, pikabı çok erken yaşta tanımasına, diğer abisi ile balolarda dans yarışmalarına katılıp da dereceler almalarına; o yıllarda otuz kişilik kızlı erkekli mayolu plaj fotoğraflarına varan yelpazesinde Mustafa Balbay annemin radyo dinleme alışkanlığında konuşmasını merakla beklediği kişidir!

Tutuklanma öncesinde dert yanmışlığını bilirim: Frekansları karıştırıyorlar kızım! Tam Mustafa Balbay çıkacak radyoda, bir cızırtı, bir kopukluk, sorma gitsin! Düzeldiği anda bakıyorum ki Mustafa Balbay’ın konuşması bitmiş!

Annemin yalancısıyım diyeceğim, radyo dinlemediğim için, lakin annemin böyle konularda yalan söylediğine de şahit olmadım; en fazla sıkıntısını üzülmeyelim diye bizlere söylememezlik eder, onda da şıp diye anlarız zaten… Bir mimiği, bir ses tonundan…

******

Mustafa Balbay’ın on dokuz aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde yazdığı kitabı “Silivri Toplama Kampı: Zulümhane” yi hediye etsem, Balbay’ına kavuştuğuna sevinir mi?

Yoksa, kocasını kaybedeli kendi başına yaşayan Gülhan Hanım Balbay’ının haline üzülür, kafasını takar da farkında olmadan kendi sağlığına zarar mı verir?

Kötü bir durum tabii ki, sevmek; sevdiklerini korumaya çalışmak…

Bak, “haber var” derken sevincin acıya dönüşmesi, falan…

Allah uzun ömürler versin, herkesin annesine, sevdiklerine…

Bir evlat olarak pek isterim ki annem çok sevdiği Balbay’ını yine dinlesin radyoda…

Kulakları duyarken, aklı başında, sağlığın yerindeyken…

******

Ahmed Arif’i de çok severim! Nazım Hikmet’i de…

Bir tesadüf değildir sanırım, hapishanelerde yazılmıştır çoğu saygı duyulan eserler!

Mesele hapishanede boş zamanın çok olmasından değildir, dolu olan beyinleri mahkum etmekten kaynaklanmaktadır; yoksa tüm cinayet işleyenler, ırza tecavüz edenler, hırsızlar ve dahi dolandırıcılar ya şair ya da yazar olarak çıkarlardı ortaya!

******

İşleyen bedenleri pek seven mekanizma, işleyen beyinleri sevemiyor nedense!

Bir korku var!

Pozitif enerji konusunda çalışmalar yaparken eğitimcim Aycan Kaplan sormuştu: Sevginin karşıt anlamlısı nedir?

Nefrettir demiştim.

Yok, demişti, sevginin karşıt anlamı korkudur!

******

Düşününce doğru olduğunu anladım; öyle her öğrendiğime balıklama dalarak inanma gibi koyunluğum yok, çok şükür!

Beyin bu, süzüyor elbet… İzin verirse bedenin sahibi… Çaktırmadan ya da çaktırarak özgürlüğünü kısıtlıyoruz!

Başka kişileri görmesin, başka kişiler onu beğenmesin istiyoruz; böylelikle kendimizi garantiye aldığımızı düşünüyoruz…

Karşı tarafa yüklediğimiz sıkıntı bizi ilgilendirmiyor, sanıyoruz ki böyle yaparak kendimizi vazgeçilmez kılıyoruz!

******

İstediğiniz kadar kısıtlayın, özgürlüğü kısıtlanan ne bir kadın ne de erkek istediğiniz gibi sizi sevemeyecek!..

******

Velhasıl, su yolunu bulur her daim, istediğiniz kadar ket vurmak için debelenin!

Ne zorla kendinizi sevdirebilirsiniz, ne de birinden vazgeçirtebilirsiniz!

******

Korkular panik yaratıyor insanlarda, hele ki kaybetme korkusu…

Seni yar etmem başkasına diye öldürebiliyor çok seven birisi!

Sevgi bunu neresindeyse...

******

Korkularını yenemeyen insanlar demek ki kendi çıkarları için bir başkalarını rahatça harcayabiliyorlar!

Söylemlerinde sevgi dolu ifadeler olsa bile!...

******

Yetmiş altı yaşında bir cumhuriyet kadını Balbay’ı önemsiyor, özlüyor, endişeleniyorsa… Tam da cumhuriyetin kuruluş yıldönümünü kutlama arifesinde biraz durup düşünmek gerek…

Kutlamalar laf olsun diye midir?

******

Gerçek olsa aklımızda bu kadar soru işareti kalır mıydı?

Şahsen, sizi yanıltmış olmayayım ama, ben sanmıyorum!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..