- Kategori
- Şiir
Sınama adlı romanımdan (1)
kendimden de ufaktan bahsettim çıkacak önceki kitabımda.
....Herşey çok basitti belki de,
Daha üste tırmanmak; Tanrı en yukarıda…
Herşey basitti belki de;
Basılıp çıkılan ne varsa, en yukarıda…
....
Uzlaşlaştıkça uzaklaşan,
Heran canını alıp çıkan…
Herşey basitti belki de,
Sevilsin diye kucaklara bırakılan
-Belki de heran, sana sarılan…-
....
En altta kalan;
Çıkılacak yerde olmayan,
Bastığımız yerde çivilenip kalan.
Derse:
Ne değişir,
En yukarısı sizinse,
En altta kalan; -yani- Benimle kalan.
....
Deseydi:
Merhaba sınanlar, hoşgeldiniz… Ağır görünüyor yükleriniz.
Uzun yollardan geçtiniz,
Ne kadar yanlış getirdiniz;
Ne kadarsa –azsa- doğru?
Bilmenin size göre dayanılır,
Bir olmanın dayanılmaz yoğunluğu…
Yüklerin; içindekilere söyleyecek sözün
Hepsi aslında bir bütün.
Girer çıkarım içine,
Bilmezsin bile
Yeterki saydam ol,
Sudan bile.
Ama,
Zaman biribirimizi sınamakla geçti
En inanası bile, yüzde birdi.
Gerçek kenarlarına doğru incelirdi,
Yine de ara bilinmezdi...
En çok inanan bile bir katre şüpheliydi
Kendinin kendine yaptığın yettiğiydi.
Bir hilal gibi kenarlarına keskinlenen gerçek,
Içindeydi...
....
Yetmişlere çevrilir başım,
Erkek kadın, bacım,
Ne arardı sahi onlar?
Neymiş güzel;
Güzeli dünyanın?
Şimdiyse
Suskun.
Susan bir çelik gibi,
Ruhunun titrediği gibi; o ses gibi…
Bir tırnak vuruşu çeliğe,
Titreşen içindekiler gibi…
Çelik gibi,
Toplanmış beklerken kalabalığı
Serzeniş yankılanan sesler gibi
....
***
not: HUĞ adlı kitabım yakında yayında olacak. bense yeni, daha yeni kitabıma odaklandım. o bir roman olacak. tabiiki yeterince okunmayacak. ama önemli olan olacak ve ben söyleyeceğimi söyeleyeyim (de, gerisi...) yalan olacak.
not: yazar kimliksiz olmalı. yazacakları onu bağlamasa da yazabilmeli: buna sorumluk diyorum. bazı yazarlar sanki anlatımın gevezelik olduğunu sanarak, biraz da okuyucuyu anlamayarak kitaplarını kelime çöplüğüne çeviriyor. sanki herşeyi onlar biliyor. yeniden söylüyorum: sen, kitap yazarı, sahi sen ne söylemek istiyorsun? onca kelimelerle ne anlatmak istiyorsun? işte o yüzden şiirden yardım almalı roman. hayatın içinde varsa şiir, roman hayatsa, birlikte yürümeliler. o zaman kısa yazmayı öğrenecektir roman.
not: muz sesleri'ni okuyacağım yakında. bakalım kahramanlar karışmış mı birbirine. ne diyor, bir de. bizimkisi dost işi olmaz görünce.
not: düşleriniz sizindir: http://www.dailymotion.com/video/xatumv_philippe-sarde-martini-dry_music