Sınav kaygısıyla nasıl baş ederim?

Gördüğümüzü, işittiğimizi, okuduğumuzu anlamlandırıp sınav sırasında da çekip kullandığımız yer kısa süreli bellektir. Kısa süreli belleğin kapasitesini tam kullanması bizim öğrendiklerimizi sınavda tam aktarabilmemizi sağlar. Ancak sınavda yaşadığımız kaygı durumu, kısa süreli belleğin kapasitesini tam kullanmasını engeller. Kendimizi baskı altında hissettiğimizde, kaygının dozunu biraz aştığımızda başarımızın düşmesi de kaçınılmazdır.

Peki kaygı çok zararlı bir şey mi?

Hayır. Kaygı, aslında az miktarda olduğunda zararlı değil tam tersine yararlı bir şeydir. Kaygılanmak, insanları planlamaya ve disiplinli çalışmaya yöneltir. Çalışma tempomuzun hiç düşmemesi için bu az miktardaki kaygıyı hep yanımızda bulundurmalıyız. Bu bizi dinamik ve gayretli tutar, motivasyonumuzu artırır. Ama kaygının dozu yükseldikçe, bize sağladığı yarar da azalmaya ve giderek zarara dönüşmeye başlar.

Sınav kaygısı sınavdan önce, sınav sırasında ve sınav sonrasında duyulan endişe ve rahatsızlık hissidir. Yoğun kaygı durumunda, sınav öncesinde öğrendiğimiz bilgilerin sınav sırasında açığa çıkmasını engeller.

Neden kaygılısın?

Sınav kaygısının hepimiz için farklı bileşenleri olabilir. Herkesin kaygı sebepleri ve kaygıyı yaşama durumları da birbirinden farklı olabilir. Kaygıyı oluşturan bu sebeplerden bazıları şunlar olabilir:
1.Düzensiz çalışma
2.Sınava yeterince hazırlanamama
3.Mükemmelliyetçi anne babalar
4.Başarısızlık korkusu
5.Olumsuz düşünme kalıpları
6.Sınav tekniklerini iyi kullanamama…

Sınav Kaygısıyla Baş Etmek İçin Neler Yapabiliriz?

Sınav öncesinde düzenli ve sistemli bir çalışma düzeniyle çalışmayanlar, sınav yaklaştıkça, konular biriktikçe, artık bunun altından kalkamayacaklarını düşünerek paniğe kapılabilirler. Ama en başından beri sistemli ve düzenli bir çalışma alışkanlığı edinenler için sınav zamanı geldiğinde panik yapacak bir şey kalmayacaktır.

Sınava hazır olduğunu hissetmek için, dersi düzenli dinlemek, derste not tutmak, eksik kalınan veya anlaşılmayan konuları hemen telafi etmek ve son ana bırakmamak gerekiyor. Bu şekilde hazırlanarak sınava kendini hazır hissedenlerin, kaygı düzeyleri de düşecektir.

Çocuklarda sınav kaygısı bazen de aileden kaynaklı olabilir. Anne babalar, her zaman çocuklarının çok başarılı olmasını isterler. Bazen de bu isteklerinden ötürü gerçekçi olmayan hedefleri çocuklarına koyabilirler. Oysa herkesin ilgileri ve yetenekleri ile kapasiteleri birbirinden farklı ve kendine özgü olduğundan, hedef koyarken de buna uygun seçimler yapmalı ve gerçekçi olabilmeliyiz. Ailelerin bu konuda kendilerini gözden geçirmeleri, çocuklarının kaygılarındaki paylarını kontrol etmeleri faydalı olacaktır.

Gerek ailesine gerek akraba, komşu ve öğretmen çevresine karşı “Ya başarısız olursam!” düşüncesiyle sınava hazırlananlarda kaygı boyutu giderek artacaktır. Başarısızlık korkusu, sınav öncesindeki çalışma verimini de düşürür. Çalışırken, sınavın sonucuna odaklı olmak yerine, öğrenmeye odaklı olmak kaygıyı azaltan bir yöntemdir. Öğrendikten sonra bunu sınavda uygulamak da kolay olacaktır.

Bazı öğrenciler de ne kadar çalışsalar da sınava hep olumsuz bir düşünme kalıbı ile bakarlar. “Ya sorular çok zor olursa, ya süreyi yetiştiremezsem, ya herkese rezil olursam!” gibi olumsuz düşüncelerden kendilerini kurtaramazlar. Bu da kaygının artmasına sebep olur.

Sınav tekniklerini bilmeyen ve bu konuda pratik yapmayanlar da sınavı gözlerinde gereğinden fazla büyütüp, sınav anında panik yapabilirler. Oysa, sınav tekniklerini öğrenen, pratik yapan ve sınavda uygulayanlar daha rahat ve başarılı olacaklar.

https://www.facebook.com/erakolejleri?fref=ts

https://twitter.com/erakolejleri