Sıra tehdide geldi

Sıra Tehdide Geldi. 

“Kürt hareketi diye bir şey yoktur, sadece Kürtleri kışkırtma vardır” diye sürekli yazarken hep yanıldığımı, yanlış veya yanlı düşünüp yazdığımı söyleyen yorumlar aldım. Onlara göre Kürt halkı kaybettiği bağımsızlığın özlemi ile yanıp tutuşuyor ve özgürlüğünü istiyor. 

Okuma özürlü veya cahil insanlar bunu söylese diyecek pek bir sözümüz olmayacak. Adının önünde Doçent. Prof. Gibi unvanlar taşıyan insanlar çok bilmiş edaları ile Kürtlerin bağımsızlığından bahsedince insan gülsün mü, ağlasın mı şaşırıyor. 

Kürtler şimdi yaşadıkları coğrafyada en eski halklardan biridir. Ama ellerine çok defalar fırsat geçmesine rağmen bağımsız bir devlet kurmayı hiç düşünmemişlerdir. Bunun yerine içinde bulundukları devlete uyum sağlayıp huzurlu yaşamı seçmişlerdir. 

Yine tespitler gösteriyor ki, emperyalizm yükseldikçe, diğer halklar gibi Kürtler de kullanılmaya çalışılmış, maalesef kullananlar çoğu kez başarılı da olmuşlardır. Cumhuriyetimizin gençlik dönemlerindeki isyanlar bize bunu çok güzel anlatıyor. 

Günümüzde durum hiç de farklı değil. Ülkemiz üzerinde gözleri olan emperyalistlerin oluşturduğu, beslediği PKK 50.000 insanımızın ölümüne sebep oldu. Mevcut hükümetlerin de emperyalistlerin maşası olması sebebiyle bu terör örgütü yok edilmedi. Edilemedi. Dolayısı ile şımardı. Kendini Kürt halkının temsilcisi gibi görmeye başladı. Maşa hükümetler de bunlara prim verdiler. 

Oysa Kürt halkı hiçbir zaman bu akımları benimsemedi. Tehdit olmayan ortamlarda hangi Kürt insanımıza sorarsanız sorun ayrılığı asla düşünmezler. Kürtlerin temsilcisi olduklarını iddia eden emperyalist maşaları bu konuda neden bir referandum düşünmezler? Onların istedikleri iştir, aştır, huzurdur. Bu bahsettiklerimizi bu ülkede yaşayan herkes istiyor. Yani bir eşitsizlik söz konusu değildir. Engin sağduyu sahibi Kürt kökenli vatandaşlarımız, emperyalist maşalarının oyununa gelmemiştir. 

İşte gerek emperyalistlerin, gerek maşalarının, gerekse teröristlerin çabaları sağduyulu Kürt vatandaşlarımız tarafından boş çıkarıldığı için el ele sürekli taktik değiştiriyorlar. İmralı’daki bebek katilinin çıkışını da bu bağlamda değerlendirmek yanlış olmayacaktır. 

“Tansu Çiller Gladio'ya teslim olmuştur. Gladio, Erbakan ile Ecevit'i tasfiye etti. Erdoğan ise Gladio ile uzlaştı. Ben kitabımda Başbakan'ın pozisyonunu da bir uzlaştırma pozisyonu olarak belirtiyorum. Benim kafamda Başbakanın durumu tam net değildir; acaba AKP Gladio'yu etkisizleştirdi mi, yoksa Gladio'ya teslim mi oldu? Kitabımda AKP ile Gladio'nun uzlaştığından bahsediyorum.Yarın ne gelişeceği belli değil, hatta başbakana da yönelebilir. Çünkü ben kendi tecrübemden de biliyorum. Öylesi bir süreçte Özal öldürüldü, yarın Erdoğan da öldürülebilir, yarın darbe de olabilir ülkede.” Diyerek bebek katili tehditlere başladı. Bu tehdit aslında kendilerine yüz vermeyen sağduyulu Kürt halkına yöneliktir. Tarih boyu bu provokasyonları ellerinin tersi ile iten Kürt ve Türk halkları buna da pirim vermeyecektir. 

Emperyalizm ve emperyalistler hep vardılar ve var olacaklardır. Biz halk olarak bilinçli bir davranış gösterip bunların maşalarını başımıza iktidar olarak seçmekten vaz geçmedikçe, bu tür belalar başımızdan eksik olmayacaktır. 

Gemlik. 2011-01-03