Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '11

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Sıradan Ama Sıradışı Yaşayan Oğlum

Canım oğlum,  

Bir insan hem sıradan hem sıra dışı olabilir mi? Diye sorabilirsin. Her insan bunu sorabilir. Sıradan ama sıra dışı olmak her babayiğidin harcı değil ama, senin gibi ileri görüşlü ve arkadaşlarından daha başarılı insanlar bunu başarabilir. 

Canım oğlum,  

Sıradan insan, okumaya fazla önem vermeyen, okumaktan ziyade konuşan, maddiyata önem veren, yani herkes gibi yaşayan insandır. Sıra dışı insan ise okumaya öğrenmeye önem veren, çevresindeki insanlardan daha gelişmiş ve bilinçlenmiş insandır. 

Canım oğlum,  

İnsan hem çevresindeki insanlar gibi pazardan alışveriş yapan, onlarla gülen, onlarla ağlayan ama davranışları, bilgisi ile onlardan daha ilerde olan çevresindeki insanlara yol gösteren, güzel sözler söyleyerek rehberlik eden, onlardan daha çok güzellikler yapmaya gayret eden, bunu yaparken de kendisi gibi gayretli olmayanları küçümseyemeyen ama gayretli insanları da kıskanmadan takdir eden insandır. 

Canım oğlum,  

Sıradan ama sıra dışı yaşayan insanlara bizler lider diyoruz. Yani çevresindekilerden hep önde olan, çevresindekilerin onu takip ettiği ve örnek aldığı insan. Bu bir sporcu, bir dinin kurucusu, bir devleti kuran ve insanları ile omuz omuza mücadele eden, onlar gibi yiyen içen ama onlardan daha gelişmiş insanı ben sıradan ama sıra dışı olan insan olarak algılarım. 

Canım oğlum,  

Sıradan ama sıra dışı olmak öğrenilen ve gayret ile elde edilebilen bir yetenek bence. Bir insan bir anda değişerek sıradanlıktan sıra dışı olmaya geçebilir. 

Canım oğlum,  

Bende bir zaman gayret etmeyen, sıradan insan gibi yaşayan gezen, tozan, okumayan, “başkaları nasıl yaşarsa bizde öyle yaşayalım, sanki dünyayı ben mi kurtaracağım, zihniyetinde iken, bir gün aklı başına gelerek okumanın yazmanın önemini anlayarak, okuduklarımızı da hayata uygulayarak başarısızlıklarımızı başarıya dönüştürdük. Biraz geriye baktığım zaman sıradan yaşantıma hayret eder “yanlış hesap Bağdat’tan döner" ve “zararın neresinden dönülse kardır” diyerek teselli bulurum. 

Canım oğlum,  

Sen de babanın hayatından ibret alarak onun yaptığı yanlışları yapmayarak “ben babamdan ileri ama doğacak olan çocuğumdan geri olmalıyım” diyerek sen babandan daha da başarılı olmak için gece gündüz ve cumartesi Pazar dahil ara vermeden eğitim almaya, oradan oraya koşturarak, okul, dershane, antreman, okumak, tv izlemek, internete girmek, arkadaşlarınla oynamak gibi çabaları da hemen hemen aynı anda yaparak zaten sıradan ama sıra dışı yaşantını renklendirmeye gayret etmektesin. Bu da seni eşitler arasında birinci yapmakta. Tabii ki çalışan insan başarısını mükafat olarak alır. Sende almaktasın. 

Canım oğlum,  

İnsanlar kötülükler yerine iyiliklere, kıskançlıklar yerine takdir etmek için birbirleri ile yarışsalar, geride kalanlara da tepeden bakmayarak onlara yardım ederek hayata devam etseler yani sıradan ama sıra dışı olarak hep ilerde ama geride kalanlara da bildiğini öğreterek bir hayat felsefesi edinseler, hem geride kalan ve kendisini takip edenlerin kıskançlıklarına maruz kalmazlar, hem de başkalarına da faydalı olmanın sevincini yalarlar her zaman. Bunları tabii ki herkes her saman farkına varamamakta. Bunun farkına ancak bunun önemini anlayan varır. 

Canım oğlum,  

Halkın sevdiği, lider olarak benimsediği insanların hayatını inceleyerek onların hayatına baktığım zaman onların hayatta her dakikalarını güzel şeylerle doldurduklarını boş ve yararsız konuşmalar ve işler yapan insanlardan uzak durduklarını gördüm. 

Canım oğlum,  

Boş ve yararsız şeylerden uzak kalan boş konuşmaktan güzel şeyler konuşmaya, boş düşüncelerden sıyrılarak güzel kitaplar okuyarak, güzel düşüncelerle kafalarını meşgul eden insanların her saman güzel işler başardıklarını sende yaşayarak öğrenmektesin. Bizim boş konuşmalarımızı ve boş ve faydasız davranışlarımızı görerek uyarmak görevini de en iyi şekilde sen yapmaktasın. Bunun farkına senle beraber ailemizde varmakta ve seninle gurur duymaktayız. 

Canım oğlum, bir tanem,  

İnsanlar sıradan ama sıra dışı insan olmayı hayatının her anında fark edemez demiştim hani sana. 

Bunu biraz açmak istemekteyim. 

Yaşadığımız şehirde, lise okuyan gençlerle zaman zaman tanışmakta onlara sıradan ama sıra dışı insan olmanın güzelliklerini anlatmaktayım. O zaman farkına varamamaktalar bazen. Onlar sonradan çabalayarak, büyük şehirlerde üniversite kazandıkları zaman tatillere geldikleri günlerde bizi ziyarete geldikleri vakit ya da rastladıklarımız zaman onlarla sohbetimizde onların da yaşadıkları büyük şehirlerin yapısı, üniversitedeki hocalarının liseden daha kaliteli ve bilgili olmalarının sonucunda sıradan ama sıra dışı insan olarak sosyal çalışmalara ağırlık verdiklerine şahit olarak onların gelişimine sevinmekteyim. Senin gelişimine sevindiğim gibi işte. 

Canım oğlum,  

Sıra dışı insan olmak, fark yaratan, yani çevresindeki insanlardan daha farklı olmak, bireysel gelişmiş olmaktır. Mesela meslek sahibi olup da iletişimini geliştirmeyen insana nazaran, hem meslek sahibi olup, hem de insanlarla sıcak diyaloglar kuran ve iletişimini geliştiren insanlar tabii ki fark yaratırlar ve sosyal hayatta başarılarından hep söz ettirirler. Buna başkalarına özenen değil, başkalarının kendisine özendiği insan olmak dersek isabet etmiş olmaz mıyız? 

Canım oğlum,  

Öyle insanlara rastlamaktayız ki, mevki ve makamlara geldikleri halde her şeyde çevresindeki insanlara danışırlar da, insanları bile başkalarının görüşü ile değerlendirirlerde kendi bakış açılarından bakamazlar. Bu insanlar işte benim gözümde sıradan insanlardır. Sıra dışı insanlar ise her insanı kendi bakış açısından değerlendirerek farklarını ortaya koyarlar. Mesela Güneydoğu Anadolu’da bir Üniversite rektörü zaman zaman sıkıldığında bir çobanla fikir alışverişinde bulunduğunu söylediği zaman, o rektöre karşı bir sempati beslemiştim. Farkını göstermekteydi çünkü o... Farklı olmayan insan ise hep başkalarına danışma, insanları onları gözü ile görmeye bakar. 

Canım oğlum,  

Sen sıra dışı insan olarak hep başkalarını sadece kendi gözünle değerlendirmektesin benim gibi. Benim sevdiğim insanı kimse benim gözümden düşüremez ve benim sevmediğimi de kimse benim gözüme sokamaz. Ben benim gözümle bakar, ben benim beynimle düşünürüm. Bu özgürlüktür ve özgür olmak her babayiğidin harcı değildir. Ama sende özgür olmak zorundasın ve bunu da başarmaktasın zaten. 

Canım oğlum,  

Sıra ışı insan olmayı biz aklımızla başarırız. Bilgimiz olabilir ama bu bilgiyi akıllıca kullanamaz ve hayatımıza uygulamazsak o zaman bilgimizin de önemi kalmaz. Akıllı olmak demek, doğru zamanda doğru işler yapmak ve insanlar ile doğru iletişim halinde olmak anlamına gelir. Eğer bizler doğru iletişim kuramaz isek bazen mevki makamlar elimizden gittiği zaman yapa yanız kalırız. Dünya yapayalnız kalan insanlarla doludur zaten. 

TURAN YALÇIN- TOKAT 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..