Sivrisineğin çişi

Geçen gece, evet ben hep geceleri, yatıp uyuyup uyanıp tekrar yatmadan önce o limonatacıya gidip limonata içerim; işte o gece o limonatacıda içtiğim limonatada bir gariplik vardı, ruhundandır, dedi limonatacı, bu gece sarısın.

İnanmadım tabii ona ve analiz ettim eve dönünce içtiğim limonatayı midemden çıkartarak. Kusmak o kadar da zor değil. Biraz karışıktı içim ama analizimi sabaha karşı tamamladım. Meğersem o limonatanın içinde sivrisinek çişi varmış. Karışmış. Normaldir.

Sivrisinek bu, her haltı şey edebilir. Etmiş. Çiş yine iyidir, ya boku karışsaydı. Sivrisineğin çişi limonataya acılık katmış, tatlandırsaydı bence bir sorun olmazdı.

Bunun hesabını limonatacıya sordum. Gülerek cevapladı beni; hep katıyoruz, hem de katıla katıla gülerek. Boku üzerine de çalışıyoruz, dedi, tutarsa, tutturursak yakında hizmetinize sunacağız. Fena olmayacak gibi.

Yoo, hiç de fena olmadım, yine geçenlerde gecenin ikisinde ıspanak yediğim o yerde ıspanağın içinden, hem de yeşil renginde ayakkabı bağı çıktı. Bağ galiba ıspanağa daha farklı bir lezzet katmıştı, bir tabak daha derken....

Bende bir ben var, bütün benlerden fena, nasıl mı?

Arkadaşın biri, saçı topuklarına gelen, dün öyle fena bir iskender yemiş, yemiş anlatıyor, şapur şupur, ortalık sel. Rica ettim, kırmaz beni, kırmadı, kustu. Ayıklayıp yedim kalan iskenderi, gerçekten nefismiş, ben ömrü hayatımda böyle iskender yemedim.

1. Not: Telefonda ağlıyordu o, bütün pilav yerde, halının üstünde, diye. Sorun değil, dedim, akşama sendeyim, yanında yoğurt olacak, unutma ha!

2. Not:

En güzeli

kus kus yeeee!...

Miden doluyor

boşalıyor,

bir daha,

kere kere dolup

boşalıyor;

heyt be

şu insandaki

çalışkanlığa bak!

Ş.Y.