Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Siz aydın olamazsınız

Siz aydın olamazsınız
 

ihanet tablosu http://www.tablocu.com/_images/products/ihanet_690094/ihanet_big.jpg


Şaka gibi geliyor ama gerçek. İnsanlara en basit gerçekleri ne kadar anlatırsan anlat insanlar ancak alabilecekleri kadarını ya da almak isteyecekleri kadarını alıyorlar. İşte bir kısım siyasetçide bunu bildiği için halkı hep cahil kalması, sadece sözde dinle kendini avutması için uğraşıp durmuştur. Hani iki lokma bir hırka diye meydana çıkıp ağlayan insanlar bu gün yirmi milyar dolarlık bir güce sahip şirketlere yön verir hale gelmişken sen ne kadar anlatırsan anlat bazılarının dini ve inançları ekonomik çıkarları için araç olarak kullandıklarını.

Ya da her iki sözünden bir tanesi demokrasi olan insanların gücü ellerine geçirdiklerinde ve zamanı geldiğinde nasıl diktatöre dönüşebildiğini ne kadar anlatırsan anlat karşındaki anlamak istemiyorsa ya da anlamamazlık işine geliyorsa anlamaz. Burada aydın geçinen sözde aydınlarımıza, kendini liberal demokrat diye nitelendiren ama liboş tayfası diye anılmaktan mutlu olan bir kesime sesleniyorum. Aydın sorumluluğu bir şeyler olmadan daha doğrusu araba devrilmeden uyarmaktır. Bu uyarıyı yapanları aşağılamaya kalkmakla, geri kafalı, statükocu diye itham etmekle, darbeci diye yafta asmakla, din bezirganlığı yapmıyor diye din düşmanı ilan etmekle aydın olunmaz. Gerçek suçluları cezalandıralım ama medya mahkemeleri kurarak insanları yargılamayalım, hukukun temel ilkeleri diye bir şey var bunların başında da masumiyet karinesi gelir. Binlerce kez yazıldı çizildi bir kez daha tekrar etmeye gerek yok. Gazetelerinde tv lerinde Ergenekon davası sanıklarını yargılayan, mahkum edenler, idam edenler deniz feneri davası esnasında daha mahkeme devam ederken insanları suçlamayalım demeye başlamıştı. Hatta Şamil Tayyar bile çıkıp deniz feneri davası henüz mahkeme aşamasında insaları medyada yargılamayalım diye beyanat vermiştir. Daha ne günlere kaldık her neyse . Ve gene bu arkadaşlar 5 tane teğmen darbe yapacakken yakalandı diye gene topluca hücuma geçtiler, gene mahkemeler kuruldu, yargılamalar yapıldı ve infaz gerçekleştiriliyor.

Liboş arkadaşlar nerdesiniz? Hadi çıkın meydana sesinizi çıkartın. Basına karşı yapılan baskılara sesinizi çıkartın. Ab müktesebatlarının neresinde yazıyor bir kısım medyaya boykot kampanyası yada marjinalleştirme taktikleri. Ama kusura bakmayın yapamazsınız çünkü fikri anlamda beslendiğiniz gazeteler, yayınlar varlık sebepleri olarak gördüklerini eleştiremezler. Demokrasiden bahsediyoruz tık tık tık ordamısınız. Kendi gibi düşünmeyen insanlara katlanamayan, onları bastırmaya, susturmaya, hapislere attırmaya ne denir? Dikta yönetimi nedir ? Bu soruları bir düşünün lütfen. İsterseniz Abye uyum yasaları çerçevesinde isterseniz insan hakları evrensel beyannamesi çerçevesinde değerlendirin. İşte savunduğunuz zihniyet bu. Susma sustukça sıra sana gelecek sözünü bilirsiniz ama yaşadığımız günlerle bağlantısını kurmayı beceremediğinize göre kusura bakmayı siz aydın olamazsınız. Siz susuyorsunuz.

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..