Siz Uzaylı mısınız?

Gökte bilinmeyen cisimleri bir şekilde hepimiz görmüşüzdür.

Yıldız kaymıştır deyip, dilek tutmuşuzdur. Öyle dendiği için öyle yapmışızdır. Hiç de öyle böyle değilmiş.

Bu güne kadar yine hep kandırılmışız. Televizyon kanallarında gezinirken bir haber kanalının programında Haktan Akdoğan isminde daha öncede dinlediğim SİRİUS Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı olan şahısla, emekli iki askerin ve sunucunun bulunduğu program dikkatimi çekti.

Uzaylılardan bahsediliyordu.

İki emekli askerde pilot görevlerini yürüttükleri tarihlerde başlarından geçen anılarını anlattılar. Anılarda ki olaylarda yaşananlar o günün teknolojisi ile imkansız. Telefon ile katılan emekli pilotlarda aynı inanılmaz uçan cisimlerle ilgili anılarını anlattılar.

Azerbaycan Polis Müdürü olan Sn. Aliyev de kendi polis ekipleri ile karşılaştığı inanılması imkansız hatırasını Azeri ağzı(lehçe) ile anlatırken telefon hatları kesildi.

Programda Türkiye' den ve dünyanın çeşitli yerlerinden çekilen UFO görüntüleri yayınlandı.

Satır aralarında geçen konuşmalardan en ilginci görüntüsü ile Rusya' ya düşen meteorun içinden geçen tanınmaz bir cismin meteoru parçalayıp bir süre sonra yok olma görüntüsü idi.

Şayet bu meteor olduğu gibi yani parçalanmadan düşse Sn. Akdoğan beyin söylediğine göre Hiroşima' ya atılan atom bombasının 4-5 katı fazlası bir etki yapacağı ve Rusya' nın bir füze ile bu meteoru parçalamadığı bunun görüntüsü verilen UFO tarafından yapıldığı söylemi idi.

Yine sohbet sırasında öğrendiğimiz kadarı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığında tanımlanamayan uzay cisimleri ile ilgili bir çok resmi belgenin bulunduğu ve bu alanla ilgili bir bölümün açılmış olduğu ancak "GİZLİ" yer ve belge hükmünde bulunduğu bunun için açıklanmadığı idi.

Satır aralarında aslında uzaylıların bizimle geçmişten beri temaslarının bulunduğu bir çok kişi üzerinde deney yaptığını belirtince daha önce bendeniz de Discovery Sience kanalında yayınlanan bir belgeselin bölümlerinde uzaylılar tarafından kendi üzerlerinde deney yapıldığını söyleyen insanlarla çekilmiş röportajlarda; Türkçe seslendirilmiş bölümlerini o kişilerin görüntülerini ve canlandırma sahnelerini seyretmem aklıma geldi.

Yine radara yakalanmayan uçakların, gelişmiş uzay araçlarının hep bu dünyada kalmış uzaylıların araçlarında yapılan bilimsel çalışmalarla başta ABD olmak üzere bazı ülkeler tarafından elde edildiğini vurguladı.

Kısaca Haktan Akdoğan bu işe bir hayli emek vermiş. UFO' lar hakkında çok bilgili, kendini yetiştirdiği ve konusunda uzmanlaştığı görülmekte.

Yukarıda adını verdiğim Uzay Bilimleri Araştırma Merkezinin (SİRİUS) yönetim, denetim, danışma kurulları var. Bu kurullarda bir çok mühendislik alanından ve pilotlardan insanların bulunduğunu görüyorsunuz.

Sn. Aktan aramızda uzaylıların bulunduğunu bunların çeşitli sürüngene benzeyenin de Zebra gibi olanlarının da, kocaman kafa ve gözlü olanlarının da bulunduğunu söyledi.

Şimdi sıkı durun bizlere çok benzenlerinin de aramızda olduğunu söyledi.

İddialarına önümüzdeki on-on dört yıl içinde uzaylıların artık direk temasa geçecekleri ortamlar seçeceklerini ve günümüz insanın bunlara şu an için alıştırıldığını da belirtti.

Tüm dinlerde uzaylılardan bahsedildiğini ve Kurandan ayetleri Türkçe meallerini okuyarak buna örnekler verdi.

Bilim ilerledikçe gelişen teknoloji ile evrenin genişlediğini milyarlarca yıldız sistemlerinin bulunduğunu ve aklımızın hayalinin ötesinde çok sayıda gezegenlerin olduğu gerçeği artık bilindiğine göre ve yukarı da Sn. Aktan' in anlatımları sonrası artık Kızılderili, Kürt, çekik gözlü, Protestan, kadın söylemlerini bir kenara atmalıyız.

Bu anlamsız kısır çekişmeyi bırakmamız ve en yakınımızdakinden başlayıp "sen uzaylı mısın?" Diye korkmadan sormamız gerektiği sonucu ortaya çıkmış bulunuyor.

Bulduğumuzda da ise yasaklamadan ve ötekileştirmeden açıklamak.

Mümkünse kültürel değerlerimizin zenginliğinde ki potamızda (?) gelecek için bir veri elde etmek üzere saklamamız ve onun tüm öğelerini olduğu gibi kabullenmemiz gerektiği sonucu çıkmakta.

Kısaca atasözümüz gibi olmuş "El gider uzaya, biz hala yaya." sözü  ve hadi hayırlısı diyerek noktayı koyalım.