Sofradan Devlet Yöneten Lider

İbrahim Ergüven (Atatürk'ün sofrasını hazırlayanlardan);
Atatürk'ün sofrası, sofradan çok bir okula benzerdi. Sofrayı hazırlarken nasıl çiçekle süslemeyi ihmal etmezsem tabakların, bıçakların yanına mutlaka birer bloknot ile kalem yerleştirmeyi de hiç unutmazdım. Yemek odasının bir köşesinde de okullardaki gibi bir de kara tahta bulunurdu. Tebeşiri ile silgisi de o sofranın bir parçasıydı. Belki şaşanlar olur ama o kara tahtaya ben bile çağrılmıştım.

Hayatımızda çoğu zaman ‘vaktim yok’ gibi bahanelerimiz olur. Esasında insan oğlu istedikten sonra her işi için vakit bulabilir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk zaman yönetimini iyi kullanmış ve yemek saatlerini devlet meselelerine ayırarak istişareler sonucu önemli kararlar almıştır. Yazar Kahraman Yusufoğlu’nun  yazdığı Sofra Sırları kitabını okuduğumda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili daha bilmediğim yönlerinin olduğunu fark ettim. İstenildikten sonra zamanın nasıl önemli hale getirildiğini öğrendim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tek eleştirim sofrasında alkol bulunmasıdır. Kitapta yazar bunu da işlemiş.

Atatürk’ün içki içmesine karşı olanların başında umumi kâtip Yusuf Hikmet Bayur geliyordu. Bayur- her halde Atatürk’ü hepimizden çok sevdiğinden olacak-O’nu içkisinden caydırmak için türlü bahaneler bulur, fakat hiç birini başaramazdı.

Atatürk çok içmezdi. İçtiği zamanda içmesini bilirdi. Acele etmezdi, konuşarak, sohbet ederek, yavaş yavaş içmeyi severdi. Ölçüyü kaçırmazdı. Sarhoş olduğunu bir kez bile görmedim. Taşkın bir hareketine rastlamadım.

Böyle olduğu halde Hikmet Bayur’la aralarında sık sık tartışmalara tanık olurdum. Hemen her sabah tekrarlanan bu tartışmalardan Bayur’un yenilgiye uğradığını üzülerek görürdüm.

Hikmet Bayur, erken saatlerde Atatürk’e gelir, o günkü ajans bültenlerini getirir ve kendisinden emir alırdı. Atatürk’ün yorgun halini gören Bayur dayanamaz:

-‘‘ Paşam, yine renginiz yerinde değil, çok yorgun ve bitkinsiniz. Şu içkiyi bu kadar içmeseniz daha iyi olur.’’derdi.(1)

Bizde aynı yorumu yapıyoruz. Keşke Gazi Mustafa Kemal Atatürk içki içmeseydi. Alkole bulaşmasaydı, sağlığından olmasaydı da daha fazla ömür sürebilseydi.Bizim için önemli olan da budur. Hiç kimsenin özel yaşantısı, dini, milliyetçiliği, çağdaşlığı bizi ilgilendirmez. Bizim için önemli olan memleketimize katkı sağlamış olmasıdır. Ülkemizin bu günlere gelebilmesine vesile olmuş olmasıdır. Ülkemize katkı sağlamış herkezden Allah razı olsun.

Sonuç olarak birçok devlet, memleket, dünya meseleleri zaman zaman sofraya gelmiş, orada konuşulmuş, hatta kararlara bağlanmıştır. Bu açıdan "Atatürk'ün Sofrası" bir çağın portresidir. Devlet, memleket ve dünya olayları, Atatürk sofrasının aynasına yansır, ulusal görüşe orada dönüşürdü.(2)

KAYNAK:

(1)  http://oku-dusun.blogspot.com.tr/2008/11/ataturkun-bilinmeyen-anilari.html

(2)  https://onedio.com/haber/10-madde-ile-ataturk-ve-o-nun-sofra-adabi-619950