Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '14

 
Kategori
Siyaset
 

Soldan sağa mı? Sağdan sola mı?

Soldan sağa mı? Sağdan sola mı?
 

Dün hedefte Libya, Mısır, Irak vardı.

Bugün Suriye, ille de Suriye, İran [ve Türkiye] vardır.

Yarın?..

Eski adamlar, “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir,” demişler…

Bugün günlerden pazar…

Bekliyoruz.

Emperyalist saldırgan hedef büyütmektedir.

Ve bu nedenle hedefte özellikle Şam vardır.

Şam, tarihi süreç içinde gezegenimizin kültür mirasını Mezopotamya’dan kadim Atina’ya taşıyan ulu bir kültür birikiminin hem sembolüdür; hem merkezidir.

Şam, Ortadoğu’nun merkezinde yer alan, kendi teslim olmadıkça Arap yarımadasına egemen olunamayacak nitelikte bir merkez üssüdür.

Amerikan Dışişleri Bakanı Pawel, bilindiği gibi vaktiyle Ankara’ya geliyor ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e 9 maddelik bir “Gizli Anlaşma” imzalatıyor…

Sonra Ankara’dan Şam’a doğru uzanıyor Amerika’nın ünlü dışişleri bakanı.

Suriye Başkanı Esat’ın önüne benzer bir anlaşmayı koyuyor ve “işte kalem, işte dostluk,“ diyor…

Suriye’nin Devlet Başkanı önüne konan gizli anlaşmayı eline alıyor, ayağa kalkıyor, önce ikiye, sonra bir daha ikiye katlıyor.

Ve kat kat ettiği o 9 maddelik anlaşma metnini Pawel’in yan cebine sokuşturup, konuşuyor:

-        Görüşme bitmiştir!..

Ve olabildiğince nazik bir ifade ile ünlü dışişleri bakanına kapıyı gösteriyor!..

İşte Suriye savaşı o noktada başlamıştır.

Emperyalizm Esat’ı o gün boy hedefine yerleştirmiştir.

Bugün olmakta olanlar, Suriye’nin başına o dokuz maddelik sözleşmeyi göğsünü gere gere imzalayabilecek birilerini geçirmek içindir…

İşin özü ve esası budur.

Gerisi teferruattır.

İhale açılmıştır. Kalem hazırdır. İş, en ekonomik taşeronları bulup, yer teslimini yapıp, “Ya Bismillah!” nidaları ile kazmayı vurmaya kalmıştır.

Şam düşürülebilecek midir?

Ve daha sonra sıra Türkiye’nin misakı milli hudutlarının yeniden yapılandırılmasına[!] ne zaman gelecektir?

Bütün bu olup bitirilmesi planlanan işler, Laik Türkiye Cumhuriyeti üstünden, ona rağmen veya onunla birlikte: Başarılabilecek midir?

İşte ülkemizin de, Şam'ın da Ortadoğu'nda geleceği bu soruların yanıtlarına bağlıdır.

Diyarbakır bir başkent olacak mıdır?

Ankara, Diyarbakır üstündeki milli egemenliğini sürdürebilecek midir?

Ve sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalabilecek midir?

Ve tarih hangi yöne doğru yazılacaktır?

-        Soldan sağa, ileriye doğru mu?

-        Sağdan sola, geriye doğru mu?

İşte Türkiye halkının önündeki müthiş seçenek budur.

farukhaksal@gmail.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..