Sömürülen Star Kemal Sunal

Bugün 3 Temmuz yıllarca bizi güldüren Türk Sinemasının büyük oyuncusu Kemal Sunal’ın aramızdan ayrılışının 18 nci yıldönümü… Aramızdan ayrılışı demem lafın gelişi çünkü çevrilmesinin üzerinden  yıllar geçmesine rağmen her akşam bir kanalda onu televizyonlarımız araçlığıyla yada sosyal medyada en çok “tık” alan filmleriyle evlerimize konuk ediyoruz..  Kemal Sunal  sağlığında kendisi ölümünden sonra ailesi bu kanallarda gösterilen filmlerden tek kuruş telif ücreti alamıyorlardı. Şimdi diyeceksiniz ki Kemal Sunal çevirdiği filmlerden dünyanın parasını filmde oynarken kazanmış daha ne parası? Oysa Kemal Sunal bu filmlerde oynarken de doğru dürüst bir ücret alamamıştı.

Kemal Sunal  Türkan Şoray’ın başrolünü paylaştığı Güllü filminde kısacık bir rolle sinemaya adım attı. Daha sonra 1972 de çevirdiği küçük bir rol aldığı Tatlı Dillim isimli filmle seyircinin ve ünlü bir prodüktörün dikkatini çekti. Prodüktör Kemal Sunal’a bir anlaşma önerdi, onu meşhur edecekti ancak Kemal Sunal Prodüktöre ait şirketin izni olmadan başka bir şirkete film yapamayacak  Prodüktöre ait şirkete yaptığı filmlerden çok düşük ücret alacaktı.  Kemal Sunal için Türk sinemasında yıldız olmanın yolu açılmıştı, sinemalarda hasılat rekorları kırıp prodüktöre para kazandırırken Kemal Sunal imzaladığı boş senetler yüzünden boğaz tokluğuna çalışıyordu.

Tarık Akan bir röportajında Kemal Sunal ile küsme nedenini şöyle anlatıyor ; “1972-1980 arası, Kemal’e dışarıdan çok büyük teklifler geldi, film şirketleri büyük paralar teklif ettiler. Evler, arabalar, Boş senet imzaladığı prodüktöre ait şirkete ait filmlerden aldığı paranın on katı yüz katı daha büyük paralar teklif ettiler, fakat prodüktör bırakmadı Kemal'i. …Prodüktör Kemal'in elinden açık senetler almış üzerinde rakam olmayan senetler. Biz Kemal'e çok kızdık”

Kemal Sunal evlenmişti, evlerindeki en lüks eşya buzdolabı idi. Kiralık oturdukları ev o kadar rutubetliydi ki Misafir geleceği zaman patates kızartıyorlardı, kızartma kokusu rutubet kokusunu bastırsındiye. Eşi çocuk bekliyordu.Doktor nemden dolayı o evde oturmamalarını söyledi. Prodüktör ise elindeki senetlere güvenip ücreti yükseltmediği gibi diğer şirketlerin filmlerin dede oynamasına müsaade etmiyordu. Avukatlara danıştı yapım şirketinin eli güçlü olduğu senetleri kendi hür iradesiyle imzalamış olması nedeniyle kanunen yapılabilecek bir şey olmadığı cevabını aldı.  Ya sinemayı bırakacak yâda sömürülmeye devam edecekti.  Sonunda kendince bir çıkış yolu buldu. O dönemlerde toplumda sözünden çıkılamayan kişiler vardı. Onlardan birine gitti, derdini anlattı. Tamam, sana yardımcı oluruz başka şirketlere de film yapabileceksin  ancak ağırlıklı olarak bizim şirketimize film yapacaksın hakkın olan parayı alacaksın.  Ve Prodüktör Kemal Sunal dan almış olduğu boş senetleri vermeye ikna edildi. Kemal Sunal artık diğer başrol oyuncuları ne kadar alıyorsa o kadar alıyordu  aklınıza çok büyük rakamlar gelmesin o dönemin starlarının 10 film çevirip kazandığı para ile İstanbul’da 2 Oda bir salon daire zor alınabilirdi.

Kemal Sunal Özel Televizyonların açılması ile  Saygılar Bizden, Şaban Askerde,  Bay Kamber,  Şaban ile Şirin dizilerini yaptı. Hayatında ilk kez bu diziler sayesinde bir birikim elde edebilmişti.

Şöyle demişti Kemal Sunal “Uçağa binmekten ve deniz yolculuğundan korkarım. Köprü benim için çok iyi oldu. Eskiden tiyatrodan çıktıktan sonra, birkaç kadeh içip Kabataş’tan araba vapuruna binerek eve giderdim. O zamanlar Metin Akpınar’la beraber çok içiyorduk. Gece yarısı giderdim Kabataş’a. Bir arabalı vapuru uğurlardım Üsküdar’a. Nasıl gidiyor diye bakardım. Gider Üsküdar’a, yenisi Kabataş’a yanaşır. Arabalar biner, ben de binerken bir dolmuşçu, “Taksim, Taksim” diye bağırır. Ben de atlar, Taksim’e dönerdim, korkudan binemezdim. Tam sabah güneş çıkarken, sabahın 5’inde, bakarım deniz sütliman, o zaman Üsküdar’a geçerdim.” Balalayka filmlerinin çekimine giderken bindiği Uçak ta sonsuzluğa doğru yola çıkıyordu.

Ölümünden sonra ailesine kalan bu para konusunda ailenin yaşadığı sıkıntılara girmeyeceğim.

Yaşarken sömürülen Kemal Sunal vefatından  sonrada sömürülmeye devam edildi.

 Kemal   Sunal’ın eşi Hafize Gülderel Sunal ile çocukları Ali Sunal ve Ezo Sunal ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin prodüktörüne tazminat davası açmıştı. İstanbul 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi verdiği kararda geçen yıllar için de filmlerin sağladığı öngörülemeyen ekonomik değerlerden Gür’ün tek başına yararlanmasının hakkaniyet ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine aykırı olduğunu belirterek Sunal ailesine 2 bin lira maddi ve 10 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.  Mahkemenin kararını değerlendiren Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, dava dosyası içindeki bilgi, belge ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını belirterek, İstanbul 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararını onayladı. Yargıtay mahkemenin manevi tazminat kararını ise yerinde görmeyerek reddetti. Böylece mahkemenin verdiği karar kesinleşmiş oldu. Bu karar ile birlikte Sunal ailesinin ünlü komedyenin filmlerinin yeni gösterimlerinden de telif alabilecek miydi?

Sen Bizi Güldürdün Allah ta Seni Güldürsün Kemal Sunal Mekânın Cennet Olsun…

Bu yazı aşağıdaki kaynaklardan derlenmiş olup cevap hakkı doğurmaması için bazı kişi ve şirket adları çıkarılmıştır.

 *Tarık Akan,"Kemal'le maalesef küs ayrıldık!"; Feriha Karasu Gürses, "Kemal Sunal:Film Başka Yaşam Başka",1. bs.,İstanbul:Sel Yayıncılık,2001,s.47-52.

22 Kasım 2014 Hürriyet Gazetesi

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/bu-ulkenin-kahrina-senin-sayende-katlaniyoruz-27540512

Yener Süsoy tarafından yapılan    8-9 Mayıs 1985 tarihlerinde “Ses Dergisi”nde yayınlanan röportaj

5.Kasım 2003 Vatan Gazetesi

 http://www.gazetevatan.com/kemal-sunal-mirasina-sahte-imza-golgesi-dustu-16979-yasam/

15 Ağustos 2012 Milliyet Gazetesi

http://www.milliyet.com.tr/telifte-devrim--gundem-1581588/