Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Sorgulama paragrafları

Sorgulama paragrafları
 

Bu akşam yanımda olsaydın, bu kadar yalnız hisseder miydin?

Peki bu akşam yanında olsaydım, bu kadar mahsun hisseder miydim?

Herhalde bunların hiçbiri aklımızda olmazdı...İnsan hiç bilmedigi bir şeyi düşünebilir mi?

Daha neler var bilmediğimiz...ve düşünemediğimiz.
Ayrılıkları hiç bilmemişseniz...öğrendiğiniz de çok mu incinmişsinizdir?

“İncinmek” ne kadar da kibar bir kelimeymiş. Buraya yazınca farkettim ama yok galiba bir de incindiğimde farketmiştim.

Eski fotoğraflara bakamayanlardan mısınız? Gözleriniz böyle dolu dolu olur. Halbuki taş gibiydiniz daha bir dakika önce...sonrasında bir daha hiç öyle eski fotoğraflara bakamaz mı olmuşsunuzdur?

Kokular ile hafızanın paralel çalışabildiğine dair araştırmalar var. Anıları gözünüzün önüne anında getirebilirler. İlle de bir parfüm ve eski sevgili eşleşmesi yapmaz ki beynimiz. Bazen bir koku çoçukluğumuzu hemen yanıbaşımıza getirebilir...mesela büyük annemizin yaptığı bir yemeğin kokusudur anılarımızı canlandıran.

Her güneşli havada gökyüzüne böyle gözlerinizi de biraz kırıştırarak bakınca...içiniz neşeyle dolar mı? Ve sonra içiniz kıpır kıpır olurken...o anın hiç bitmesini istemez ama koşarak yetişmek zorunda olduğunuz servis aracı, hayata yeniden herşeyi unutturarak mı döndürür sizi?

Bir takım şarkılar ruhunuzu bambaşka bir havaya sokarken...dünyanın en güçlü, en çekici, en mutlu insanı olduğunuzu bir an bile olsa hatırlatmaz mı? Ve hatırlatıyorsa eğer, kısacık bir an bile olsa, güzel değil midir?

Bir blog yazarken bir sonraki blogta yazacağınız konu aklınıza o an gelir ve yazdığınızı bir kenara bırakıp sizi daha bir heyecanlandırmış olana devam eder misiniz? Yoksa görev bilinci ile elinizdekini mi bitirmeye gayret edersiniz?

Bir yaz akşamı hiç sahilde uzanıp yıldızları seyretmiş misinizdir? Hem de denizin karanlığı ve serinliği bir adım ötede beklerken. Sonra usulca kalkıp evinize gitmişsinizdir. Aradan yıllar geçtiğinde tekrar o geceyi hatırladığınızda eve döndüğünüzde ne yaptığınız değil de, aklınızda sadece yıldızları seyrettiğiniz an mı kalmıştır?

Önceleri kabalıklara ve yalana dayanıksızken...bunlardan her yerde olduğunu görüp zamanla demir insan, çelik insan mı olmuşsunuzdur? Dayanıklılığınız artmış olsa da yine de kabalığın olduğu yerde çok fazla hala duramıyor musunuzdur?

İnsanların aslında hem çok benzer, hem de inanılmaz farklı olduklarını gördükçe şaşırıp kalmış ama sonra alışmış...ve sonra yine şaşırmış. Artık sonunda da bu gelgit duyguları kabullenmiş misinizdir?

Her ölümde hayatınızın anlamını düşünüp...geçiciliğinizin farkına varabiliyor musunuz? Yoksa zamanın sonsuz bir bekçisi olduğunuzu zannedip acımasızca hala kendinizi mi kandırıyorsunuz?

Bu sorgulama paragrafları daha devam eder...ama ben duruyorum. İsterseniz siz yorumlarınızla devam edin ve hepimiz ile paylaşın. Sevgilerimle.

resim=piperreport.com

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..