Source Code

Ahhaa, Yankiler kesinlikle aymışlar: 

2001’de silahsız savaş vardı. 

2011’de kuralsız savaş olacak: 

Hedef siviller. Yer metropollerden biri. Silah nükleer. 

Ancak, bir biçimde tam nasıllığını / hangiliğini bilemiyorlar. 

Bu film onu gösteriyor. Bir de ‘Unthinkable’. 

Evet, film ve sinema, yani sanat, yaşamın ve tarihin önüne geçebilir, hatta onu öngörebilir. 

‘Face Off’ yüz naklini çektiğinde, doktorlar bunun imkansızlığını öne sürmüşlerdi. Çok değil, birkaç yıl sonra ilk yüz nakli gerçekleştirildi. 

Bu filmde de böyle olmuş. 

Gelelim anafikirlere: 

Bilginin özü / tözü / ötesi, başkalarının ölemediği yerzamanlarda ölenlerde bulunur, bir de başkalarının öldüremediklerini / öldürülmezleri öldürenlerde. 

İşte, buradaki bu ‘ikilem görünen mantıksal kısadevre’, durumun özü. Aslında yaşam-ölüm kısadevresi bu: Genelde tarihsel büküm evrelerinde gözlenir: 1.000 yıllık bir çöküşle 5.000 yıllık bir ötelemenin / devrimin çakıştığı bir yerandayız (bu dönüm noktası anı, en çok 25, olağanda 10 yıl sürer). ABD işini görünen yeri, zamanı, faili, oysa görünmeyip olan Çin. 

Güzel şifre çözümüydü. 

Bir şey daha: Filmin anafikri: ABD savaştıracak siviller ve askerler bulamıyor, artık ölüleri savaştırıyor. O kadar çaresiz durumda. 

Gelelim film olarak filme: 

Gyllenhaal gerçekten iyi oynamıştı. İyi oynamıştıyı boşverin, oynamıştı. Aslında bir ölü olduğunu adım adım öğrenmesini oynadığı planlar, çok iyi çekimlerdi. Oyunculuk da iyiydi, kamera da. (Şerh: Holywood’u şakkadanak tu kaka etmenin gereği yok, görüldüğü gibi, bu işin nasıl yapılacağını pekala biliyorlar ama para kazanmayı bildiğini sanan şavalaklar tarafından yanlış taraflara yönlendiriliyorlar.)