Soyunmak bu kadar ucuzken; giyim niye bu kadar pahalı!

Piyasada ucuzluk varmış; yüzde ellilere varan indirimler başlamış.. Bundan yararlanmak lazım tabii..

Bu niyetle giyim mağazalarını dolaşmaya çıktık eşimle.. Büyük alışveriş merkezleri zaten, nerdeyse giyim kuşamdan ibaret.. Çok sayıda giyim dükkanı var buralarda. Çoğu da kadınlara hitap ediyor.. Outlet'ler falan da cabası.. Kemeraltına inmeye gerek yok; zaten bu sıcaklarda inecek mecal de yok..

İzmirliler bilir; Agora alışveriş merkezinin yeni yapılan kısmı, nerdeyse tamamen giyim kuşam magazalarıyla doludur. Hepsi de marka mağazaları üstelik..

Neyse... Gittik dolaşıyoruz, serin serin.. Gerçekten de mağazalarda indirim var. Var, var olmaya da nereden indirim, o önemli..

El kadar bezden imal edilmiş giysiler, iki yüz milyonken, indirimle yüz milyon olmuş.. Giysinin tamamı için harcanacak bez miktarı, inanın yarım metreyi geçmez. Bunun maliyeti ne olabilir ki..

Eşim, bu indirimlerin yüzde yetmişlere bile ulaştığından bahsetti.. Demek ki, giysinin asıl maliyeti aslında satış fiyatının yüzde yirmisinden fazla değil..

Modern hayat, özellikle bayanlara olmak üzere, giyim hastalığı bulaştırdı. Giyim, dedimse işte şu el kadar bez parçasından ibaret.. Ama fiyatı, fiyat mı fiyat!..

Soyunmanın bu kadar kolay ve cazip hale getirdiği bu zamanda, giyinmenin bu kadar pahalı olması, nasıl bir çelişkiyi ifade ediyor?

Hem doğru dürüst giyinmeyeceksin, hem de bu "giyinmeme"nin karşılığında dünyanın parasını ödeyeceksin.

Çoğu, uluslararası markalar olan giyim firmaları, bir de buradan "soyuyorlar" bizi..

Hem "soyuyorlar", hem de giydiriyoruz, diye paralarımızı sögüşlüyorlar..

Bu ne acaip bir çark ki her zaman aleyhimize işliyor..