- Kategori
- Şiir
Sözden Söze, Özden Göze
1.
Büyük söz ustaları dediler sözlerini
gitmeden hemen önce.
Korkmadan korudular özlerini
Ebu Hanife olmak kolay mı
“Ene'l Hakk ” demek öyle Hallac-ı Mansur misali
Korkusuzca…
Mide kölelerinin, özgürlüğü,
Fasulyeden, kararların ağırlığı kadar
İşte bu kadar.
Dön baba, dönelim,
Döner kessin bizim Salim
Dönerken gerisin geriye
Döner gelsin beriye
2.
Fındıkkabuklarından kayıklar yaptık,
Ceviz kabuklarıyla yarıştırdık
Kuru kabak, içi oyulmuş, hem de pek gevrek
Mutluyduk pek
Gerçi bilmezdik saf ipek
Pazenleri bilirdik, “bazenleri”
Bir de basma kumaştan
Gömleklerle, bin bir yamalık
Bu kadar umutsuz, mutsuz değildik,
Sabah kavga eder, öğlen barışır
Akşamın karanlığında sığınırdık birbirimize,
Bizim çocukluk hallerimiz, hayallerimizde kaldı,
Birilerinin yönetim mantığı ya
Hayret, bilemedik…
3.
Umurumda mı sanıyorsun
Kaptanın seyir defterinde ne yazıyor.
Kaptanın rotasını belirleyen kim?
O’na soruyorum?
DM’den biliyorum,
Kâğıt toplayıcıları görüyorum,
Kimi arabalı, kimi çekçek kollu,
Kimi numaralı ama tekerlekleri hep rulmanlı,
4.
"uyku yarı ölüm hali"diyor kimileri
"uyanıkken, susmak,"
"uyanıkken; zehir kusmak"
"uyanık olmak en önemlisi"
Uyanıkken işlenen tüm günahlara şahit olmak
Ya da
Haksızlıklara taraf olmak ne o zaman?
Ya da ölmediğinde, ne yapar bazıları?
Uyusalar mı daha iyi, sanki
Ölseler yarım yamalak
Tüm âlem için,
Tüm insanlık için...
5
Kim tanımladı, ne diye
Kimden aldı o hakkı bilemeyiz amma
Sevgiyi, aşkı,
Neşeyi, muhabbeti,
Kim tanımladı
İnsandan insana tamam,
Ağaçtan ağaca sanma ki olmaz selam
Sevda, aşk falan
6.
Kötü de yazılır, yazılmaz mı hiç,
İlham geldiğini zannedersin,
Mide gurultusudur belki bilinmez,
Her zaman, her daim mutlu olunmaz,
Güzel söz bulmak için yıllarca beklemek
İyi yazmak da mümkün,
Her zaman değil,
7
Eşekler arasında birinciye ödül verseler
Altın semerle, biraz daha fazla arpayla saman,
Ayarı yerli yerinde her şey tamam!
Fazla kaçırma, çatlar aman
Altın semer de pek yakışmış paşam
8.
Aynı izlere basıyor yürüyüp gidiyoruz
İlerliyoruz, önceki izler üzere,
Bazen de soruyoruz,
Ya hiç izler olmasaydı, nereye yürürdük?
Bir gün izler kalmazsa,
Bizden önce bize yol açan kalmamışsa
Duracak ya da kaybolacak mıyız?