Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '11

 
Kategori
Güncel
 

Su hakkı; Osman Özgüven haklı

Su hakkı; Osman Özgüven haklı
 

Su! Suyunuz aniden kesildiğinde, eliniz çeşmeye gidip de o tıs durumunu algılayınca neler hissediyorsunuz bir aklınıza getirin..
Hele ki bu sıcaklarda en korkunç durum çeşmelerimizden akan suyun birden yok olması..

Günümüzde suyun giderek kirlenmesi ve herkes için aynı nitelikte ulaşılabilir olmaması gibi genel büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Temiz ve güvenilir suya erişim temel insan hakkı olmasına rağmen suyun ulaşımında büyük sıkıntılar yaşanmakta ve su giderek ticarileşmekte.. (1977 BM kararı)

Dünyanın en hızlı gelişen 10 ülkesinden biri olmak aynı zamanda en fazla kirleten ülkelerinden birisi olmak anlamına da geliyor. Hızlı gelişmekten çok doğal alanlarımıza ve suyumuza yönelik hızlı düzenlemelere gidilmesi zorunlu… Bu ekolojik çalışmaların yaygınlaştırılmasında dünyanın en hızlı gelişen ülkelerinden birisi olmak, insanına sahip çıkmak; dünyaya doğaya insana sahip çıkmak anlamını içeriyor.

Bu çok acil insani bir durum çünkü 2025 yılında 1.8 milyar kişinin su kıtlığı ile karşı karşıya kalması öngörülüyor. Bu otoriter liberal yamalı düzende kalkınma; toplumun kalkınması veya daha iyi olanaklara sahip olarak yaşaması anlamına gelmiyor, tersine daha çok çalıştıranların kalkınması anlamına geliyor.

Daha fazla enerjiye ihtiyacımız yok temel üretimin devam ettirilerek doğaya hızla dönerek onunla yeniden bütünleşmeye ihtiyacımız var.

Dikili belediyesinde göreve başladığım ilk günün sanırım öğleden sonrası Osman Özgüven’in “Su Davası” nı izlemeye gitmiştim.. İnsanın, dünya insanının su hakkını savunuyordu, suyun temel insan hakkı olduğunu ve temiz olarak tüm insanlara ticarileştirilmeden ulaştırılmasının yöneticilerin temel görevi olduğunu savunuyordu.. Açıkçası gurur duymuştum onun yardımcılarından biri olmamı kabul ettiği için..

Osman Özgüven geçtiğimiz günlerde Dikili’den Ege’nin uzak ucundan Van’a giderek su hakkını savundu deneyimlerini paylaştı.. Geçen Perşembe de İzmir Aliağa Çakmaklı köyü civarında kurulacak termik santrale karşı duran insanların yanında yer alıyordu.. Aşırı sıcaktan rahatsızlanmak pahasına..

Osman Özgüven İlçesinde uyguladığı su politikasında haklı 13 tona kadar suyu 2 ay için 1 kuruş karşılığında yaz ve kış nüfusu 15 kat değişiklik gösteren bir ilçede sürekli insanlara ulaştırmaya çalışıyor; merkezi yönetimden hiçbir destek almadan, kıt olanaklarla.. En azından sırf su için verdiği mücadele gösterdiği olağanüstü çaba nedeniyle Osman Özgüven’in hakkını teslim etmek gerekir, sağolsun..

Bilindiği gibi İzmir Bergama, Ovacık yöresi, koza grubunun siyanürle altın üretme sevdası nedeniyle ülkenin en riskli 5 bölgesinden birisi. Kütahya’daki siyanürlü atık barajında yaşananlar bizim yöremizde de yaşanabilir. Siyanürün su kaynaklarına ulaşması ise engellenebilir bir durum değil.
Gündelik imkansızlıklar nedeniyle yaz aylarında tek tük karşılaşılan su kesintilerine tepki göstermek kolay; asıl olan bölgede temiz su sorununa sahip çıkmak suyun sürekliliğine temizliğine yönelik acil önlemlerin alınmasına dair duyarlılıklar göstermek..

Su temel insani haktır bu hakkı gözeten savunan; bu hakkın ücretlendirilmeden insana ulaştırılması davasından başarı ile çıkan bir başkana sahip şanslı bir ilçedir Dikili ve Osman Özgüven’e daha güçlü sahip çıkma yeteneğini de gösterebilmelidir. Su davasında Osman Özgüven kamuyu halkı zarara uğratmadı, o görevini kötüye kullanmadı; kamuya hizmetin nasıl verilmesi gerektiğine ilişkin yeni bir kanal açtı, yol gösterdi.

Her birimizin gelecek nesillere borcu insanın ve doğanın su hakkını savunmaktır.. Ekolojik sorunlara duyarlı davranmaktır.
Su kar amacı güdülmeden sunulmalıdır. Su korunmalı ve insanların öncelikle yoksul insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda suya ücretsiz ulaşması sağlanmalıdır. Bunun örneğini Dikili Belediyesi vermiştir. Tüm yerel yönetimlerde uygulanabilir.
Yeni anayasa çalışmasında da kesinlikle su hakkına ilişkin düzenlemenin yer alması için duyarlılık geliştirmelidir.

Başkan bir söyleşisinde şöyle diyor: ….Bu uygulama alternatif bir uygulamadır, insana hayata bakışla ilgilidir, bugünü istemektir, ele geçirmektir. Su ve ekmeğe ilişkin uygulamalarımız temel insan haklarına ilişkin yoksulluğa karşı uygulamalardır, yerel yönetimlerce örnek alınabilir uygulamalardır.
….
Ücretsiz sağlık hizmeti ve şehir içi ücretsiz öğrenci taşımacılığı, eğlendiren ve düşündüren festivaller açıklık içinde yürütülen dürüst belediyecilik bir başka yerel yönetim anlayışının bugünden mümkün olduğunun kanıtlarıdır.
Yeter ki inanılsın, vicdanların sesi olunabilsin..
Yeter ki, “Bir Başka Dünya Mümkün” anlayışına sahip çıkılsın…
Yeter ki, hayal edilebilsin…

Herşeye rağmen işte böyle bir yer Dikili ve böyle bir başkanı var.. Ve bu yıl Dikili’de daha farklı şeyler oluyor, Çadırını al da gel etkinliğinden 5. Türkiye Tiyatrolar Buluşması’na kadar… 

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..