Sudan duygular

Yaşadığımız dünyada beyne dair büyük ilerlemeler kaydediyoruz. Doğaya, insanlara, bitkilere, hayvanlara, taşlara, duygulara kısaca evrene bakışımız değişti. Ancak bu yeni davranışlarımızı hayata geçirmemiz pek de kolay olmuyor. Bunun için öz' ü anlamaya yönelik daha detaycı daha empatik daha derinlere yönelik adımlarımız olacaktır. Tabi tüm bunlar sindire sindire olmalı.  Duygularımızın derinliğini anlamak için beyinlerimizin kapasitesini arttırmalıyız.Baktığımızda hayatlarımıza yepyeni dinamikler kazandırmış oluyoruz.Ne kadar çok kişisel gelişim ve içimizdeki ben' e kulak verir olduk.

Karla Mc Laren'' Duyguların Dili'' adlı kitabında suyun duygularımızla olan bağlantısından bahsetmekte. Bu kitabın bendeki etkisi yıllardır sürmekte. Kısaca bahsetmek isterim. Bildiğiniz üzere su yumuşak ve akıcıdır. Isı ve enerji konusunda muhteşem bir iletkendir. En derin yerlerde bile yolunu bulur. Dirençlidir. Süreklidir. Şekil değiştirebilir. Canlılığı sağlar. Kısaca yaşamın olmazsa olmazıdır.

Buraya kadar olan kısmı okurken bir şey dikkatinizi çekti mi? Evet duygularımıza da izin verirsek yaşamsal sistemimiz için en uygun davranışı sergilemiş olmaz mıyız? Bu da iç dünyamızda bir denge sağlamamıza neden olur. Hareket ve akış suyun ve duyguların temel özelliğidir. Psikolojide su bilinçdışı anlamına gelmektedir. Kaynağı olan dürtülerin geldiği yer. Duygu ise latince;  emotus yani dışa doğru hareket, akmak anlamına gelmektedir. Öyleyse duygularımızın akmasına izin verirsek iyileşmeye başlayabiliriz. Bu şu demektir. Her duygumuzu bilinçli bir şekilde kabullenmek durumundayız.

Düşünün iş çıkışı markettesiniz ve karnınız çok aç. O anda aniden anlam veremediğiniz bir tavırla hiç tanımadığınız biri kasada sizin önünüze geçiyor. Ortaya çıkıcak olan duygu öfkedir. Tam da bu anda içgüdülerinize engel olamadan bağırıp çağırmaya ve hatta belki de küfür etmeye başlayabilirsiniz. Bu duygunuzu ifade etmeye kalkarsanız öfkenizi bastırıp yapılan haksızlığı görmezden gelerek hayatınıza devam ederseniz bu ve benzeri olayların karşınıza çıkmasına izin vermiş olursunuz. Oysa duygularımızı kabullenip olması gerektiği gibi farkındalık kazanırsak bu tarz olaylarda kendimizi daha becerikli ve kontrollü bir birey haline getirebiliriz.

Kısaca öfkenizin bastırılmasına  değil öfke duygunuzun akmasına izin verirseniz tekrar tekrar yaşamazsınız. Çünkü duygularınızı olması gerektiği gibi ele almış olursunuz.

Genellikle duygularımıza dair süreci görmezden gelip çözümler aramaya çalışırız. Ancak bunlar gerçek çözümler olmaz. Evet an' ı kotarmak için geçici birer çözümdürler fakat kesinlikle yeterli değildirler.

Unutulmamalıdır ki duygularımız güçlüdür. Onlarla oyun  oynamak ya da buna fırsat vermek tehlikelidir. Şelale gibi hızla döküldüklerinde enkaza neden olabilirler. Duygulara empatik bir çerçeve ile yaklaşırsak ruh-beden-zihin dengede kalmış olur. Bütüne doğru olan akışınız konfor alanınızdan gücünüzle doğru orantılı olarak başlar. En çok güveneceğiniz unsur da tamamen sizsiniz. Bu nedenle siz özelsiniz.

Sezgileriniz,vizyonunuz,duygusal akışınız,dil becerileriniz, fiziksel becerileriniz ve farkındalığınızla bütüne doğru bir yolculuktasınız. Yolculuğunuzun bir ömür sürmesi dileğiyle...

Sevgiyle Kalın.

Profesyonel Koç ve NLP Uzmanı

Şelale Bilgiç Uruk.