Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Suları Kirletmeyin

Su İyeleri

Su iyelerinin lanetlerine uğramamak için suları kirletmeyelim.

“SULARI KİRLETMEYİN”

Suların sahipleri var ve bir gün sizi lanetleyecekler ve susuz kalacaksınız.

TÜRK ZİNCİRİ KİTABINDAN;

“Sudan başını çıkarttığında bir çift mavi gözle karşılaştı ve çığlık attı. Boşta bulundu. Suda çocukken yaşadığı kâbus tekrarlamış gibi suya battı, çıktı. Karşısında bir kadın duruyordu. Sarıyla kahve arası saçları başında toplanmış, saçların üstünde taca benzeyen büyük yüzgeç olabilecek bir şeyle hareketsiz ona bakıyordu.

Alnında baklava dilimine benzer bir işaret vardı.

Kaşları yoktu. Üst kısmı açıktı ve bu kadının göğüsleri vardı. Omuzlarından kollarına doğru inen her yerde mavi yüzgeçleri olan kadın aynı ifadesiz haliyle ona bakmaya devam ediyordu.

Boynunda kalın otlardan burularak yapılmış kolye taşıyan kadının ifadesinde en ufak bir hareket hala yoktu. Kadının ellerinde iki balık vardı ve onları da adeta kuyruklarından tutmuştu.

Mavi balıklar etrafındaydı. Her taraf mavi balık olmuştu. Ecrin, geri de dönememişti, ileri de gidemiyordu, suyun içinde batmamak için mücadele veriyordu. Buna rağmen durmadan su yutuyordu.

Çocukken boğulma tehlikesi atlatan biri için bu inanılmaz bir sınavdı. Tekrar suya battığında onun bacaklarının biraz önce gördüğü büyük balık olduğuna emin oldu. İyice suya batmaya başladı. Zira takati korkunun da yardımı ile tükenmeye başlamıştı. Durmadan su yutuyordu. Nefesi kesilmişti. Gözleri kararıyordu. Biri onu suyun içinden çıkartıp karaya taşıdığında bunun adam olduğunu görmeden biliyordu. Ona sarıldı, ona çok sıkı sarıldı.

“Çok korktum, inanılmaz korktum. Gitti mi? Hala oradan bakıyor mu?”

“Gitti.”

“Neydi o?”

Korkudan titriyordu.

“Onun ismi çoktur. Ağırlıkla Su İyesi denir. Her su kaynağının bir iyesi bulunur, bu gördüğün de bu suyun iyesi. Bunlar akan ırmaklarda, nehirlerde olurlar diye biliyordum ama demek ki göllerde de oluyorlar. Gerçi su olan yerlerin sahibi gibidirler.”

“Suyun sahibi mi?”

“Bunların suyun altında saraylarda yaşadıklarına inanılır ve erkeklerinin de olduğu söylenir.”

“Denizkızları mı bunlar?”

“Onların bir başka halleri!”

“Bütün bunlar neden beni buluyor. Daha tanıyacağım, ödümü patlatacak başka canavar kaldı mı?”

“Bir kere bu canavar değil. Yarı balık, yarı kadın bir varlık.”

“Yani sana normal mi geliyor?”

“Onlar suyun koruyucu ruhlarıdır. Dünya sadece bizim için oluşmadı. Bütün canlılar için var. Senin onun suyunda neden olduğunu, suyuna zarar verip vermeyeceğini görmek için geldi. Senin zarar vermediğini gördüğü içinde sana hiçbir şey yapmadı. Eğer suyunu kirletseydin, yaşayanlarına zarar verseydin, seni suyun içine çekerdi ve sen boğulurdun.”

 

Sular şuursuzca kullanılıyor, göller kuruyor, dereler inceliyor, ırmaklar genişliklerini ve derinliklerini yitiriyorlar. Su insanlardan dertli ve kızgın. Tabiat ana öyle kızıyor ki her geçen zamanla insanlardan uzaklaşıyor ve bu da dünyamızı sona doğru iteliyor. Ben kitabımda Su’yun ne kadar önemli olduğunu da anlatmaya çalıştım.

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....