Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '13

 
Kategori
Tarih
 

Sümela Manastırı ve Mucizevi İkonası

Sümela Manastırı ve Mucizevi İkonası
 

Sümela Manastırı


Sümela manastırını çok istediğim halde göremedim. Bu sene Allah’ın izni ile Karadeniz turuna çıkacağız ve oraya gideceğim. Çok merak ettiğim bir yer. Hakkında çok bilgiler edindim… Sümela ile ilgili konular okudum, giden arkadaşlarımdan da çok dinledim.

Sümela Trabzon’un Maçka ilçesinin Altındere köyü sınırları içindeymiş.

Altındere vadisine hâkim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş.

Sümela manastırının bir adı da Meryem Ana manastırıymış.

Sümela’nın anlamı ise siyah anlamına gelen melas sözcüğünden geliyormuş.

Bunun sebenin ise Meryem tasvirinin renginin siyah olmasından kaynaklandığıymış.

Sümela Manastırı’nın başlıca bölümleride şöyleymiş:

Ana kaya kilisesi,

Birkaç şapel,

Mutfak,

Öğrenci odaları,

Misafirhane,

Kütüphane ile kutsal Ayazma’ymış.

Dar uzun bir merdivenle manastırın ana girişine ulaşılmaktaymış.

Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktaymış.

Buradan bir merdivenle iç avluya inilmekteymiş.

Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktaymış.

Sağ tarafta kütüphane yer almaktaymış.

Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmış.

Sıra burası ile ilgili anlatacağım efsaneye geldi…

Bu efsane Meryem Ananın resminin çizili olduğu tahta ikonla alakalı...

İsa Peygamberin havarilerinden biri olan Lukas Meryem Ana’yı çizmiş.

Efsaneye göre de bu ikon kendiliğinden Atina’ya gitmiş.

Bu hemen olmamış, çizildikten çok sonra gittiği içinde tahta kararmış.

Bazı hikâyelerde Meryem Ana’nın yüzünün kara olduğundan söz edilir.

Kara Meryem,

Kara Melek,

Kara Madonna denilmesi de bu ikondan dolayı olduğu da söyleniyormuş.

Yine efsaneye göre: Bu resim Theodosis döneminde, 4, yüzyılda Atina’dan ayrılmak istemiş.

Melekler tarafından oradan alınan ikon uçurulmaya başlamış.

Sonunda Maçka dağlarının yamaçlarındaki bir kavuğuna yerleştirilmiş.

Barnabas ve Sophranios isimli keşişlerden rüyalarına Meryem Ana girmiş.

Onlara ikondan ve yerinden söz etmiş.

Oraya gitmelerini ve orada bir kilise yapmalarını istemiş.

Keşişler hemen harekete geçmişler…

Trabzon'a gitmişler, Maçka dağlarının yamaçlarındaki taş kovuktan Meryem Ana ikonasını bulmuşlar.

Aslında efsane de şöyle bir şey de var.

Onlar gelmeden önce bu ikonu orada yaşayanlar bulmuşlar. Yok, etmek istemişler.

Yakmışlar, yanmamış,

Baltalarla parçalamak istemişler, parçalayamamışlar,

Dereye atmışlar, gitmemiş.

Bir türlü ondan kurtulamayınca vazgeçmişler aldıkları yere koymuşlar…

Neticede; keşişler oraya önce bir kilise yapmışlar sonrada manastır…

Aynı gün ölene kadar ömürlerini Sümela’da geçirmişler…

Ayrıca:

Manastırın ortasında bir havuz varmış.

Bu havuza 30 – 40 metreden iri su damlaları damlamaktaymış.

Bu suyun kutsal olduğuna asırlardır inanılırmış.

Umutsuz hastalara,

Çocuğu olmayanlara şifa verirmiş.

Buraya Müslüman ya da Hıristiyan bir çok insan şifa bulmak içinde gidermiş.

Bir çok efsanelerde böyle kutsal sular vardır. Şifa verirler.

Bizim ülkemizde gezilecek görülecek o kadar kıymetli yerler varki, hepsini gezmeye, görmeye belki ömrümüz yetmez…

Hepsinin bir efsanesi, hikâyesi var.

Bu değerli yerleri görmek, haklarında bilgi edinmek ve bizzat gezmek bana göre büyük bir şans…

 

Nazan Şara Şatana

 

 


Sümela Manastırı, Trabzonili, Maçkailçesi, Altındereköyü sınırları içerisinde yer alan deresinin batı yamaçlarında Kara tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikteki eski YunanOrtodoksmanastırve kilisekompleksi olup, tam adı Panagia Sumela veya Theotokos Sumeladır.

 

Kilisenin MS 365–395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokyakiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlıkmevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır.

Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir.

Manastırdaki fresklerdesıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoruIII. Aleksios'un (1349–1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.

14. yüzyılda Türkmenakınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır.

Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleymanve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır...

Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzonve Gümüşhanebölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyanve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan oluşturmuştur.

18 Nisan1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontusdevleti kurmak isteyen Rum milislerin karargâhı olmuş, nüfus mübadelesiile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığıtarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terk edilmiştir…

Yunanistan'a mübadeleile göçen Karadenizli Rumlar Veriakentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.

2010 yılında TürkiyeCumhuriyeti Hükûmeti'nin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum PatriğiDimitri Bartholomeosyönetmiştir… (vikipedi)

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....