Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '13

 
Kategori
Tarih
 

Piri Reis neden katledildi ?

Piri Reis neden katledildi ?
 

Televizyondaki  ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ dizisinde Piri Reis’in idam fermanı var mıdır, bilmiyorum çünkü diziyi seyretmiyorum ama bundan 6-7 yıl önce elime geçen, Ergun Hiçyılmaz’a ait, 1994 yılında Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayınlanan  ‘’Cellatları da asarlar’’ adlı kitabını okumaya başlayınca, daha hemen başlarda ‘’Piri Reis’in muhteşem celladı’’ başlığını gördüm ve bu büyük denizci ve bilim adamına idam fermanını Kanuni Sultan Süleyman’ın çıkardığını görünce, bu sefer de ‘’günahı neymiş ki’’  diye merakla okumaya başlamıştım.

Piri Reis’in 85 yaşında idam edildiğine yetecek kadar yeterli tarih bilgisine sahip değildim.  Şaşırdım ve üzüldüm. 500 yıl sonra bu üzüntüm neye yarar bilmem de, Piri Reis’i merak edenler için okuduklarımı paylaşmak, herhalde merak edene yarar. Diye düşündüm.

Yazar, bu araştırmada iki kaynaktan faydalandığını yazıyor. 1. Hint Denizinde Türkler, M.Turhan Tan. Kanaat Kitabevi. İst.1939, diğeri Planete No.29 – Fransızca edisyon.

Yazar, öncelikle Piri Reis’in kim olduğunu anlattıktan sonra o bölümlerde şöyle devam ediyor;

Ülkesi için yaşamak ve savaşmak başka şeydir, çevresi ve hükümdarı için bunu ortaya koymak başka şeydir. Ama sonuç ‘’politik’’ bakışla değerlendirilip günün şartlarına göre ele alındığında o vatandaşın birdenbire ‘’vatan haini’’ olduğunu görebiliyorsunuz…

Piri Reis’in katli meselesindeki suskunluğun  bir yönü de temas edeceğimiz veçhile ile’’ milli kavram’’lara zarar vermemek gayretinden doğmaktadır. Çünkü  bu  olayın celladı ‘’Muhteşem’’ bir padişahtır. Bu yüzden Osmanlı tarihinin mümtaz ve şanslı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman’ın, Piri Reis’i katlettirdiği varid de olsa söz konusu edilmemelidir. Çünkü o zaman Kanuni’nin Muhteşemliğine ve milli hasletlerimize toz konacaktır.  

Amerika'da sürüp giden Kanuni haftalarında Amerika Kıtası için en somut bilgiyi dünyada ilk kez suna bir deniz bilim adamını, orada neden tanıtmadığımızı kim izah edebilir?. Süleyman’ı kim muhteşem yapmıştı?. Hürrem Sultan mı, yoksa onun Mısır valisi gibi cellatları mı? Yoksa ilim ve irfanı ile kelle koltukta savaşanlar mı? Barbarosl’lar mı, Piri Reis’ler mi, Seydi Ali Reis’ler mi?  Dünyayı sarsan Kanuni ile, ona Hind Denizinden, Akdeniz’e, Basra’dan, Amerika’ya kadar yol yordam çizen Piri Reis’i umursamamak hatta fanatik bir biçimde görmemek tarihi reddetmek olur. Ve reddetmişlerdir, ayıp etmişlerdir. Bunu hem tarihin resmi ‘’kurum’’ları, hem de onların ‘’resmi’’yetçi yazarları yapmışlardır.

Piri Reis Yavuz Sultan Selim döneminde Umman ve Kızıldeniz gemilerinin başına getirilmiştir.  Piri Reis’in katlinden önceki durumlara bakıldığında Basra’da Osmanlı hakimiyetinin henüz sağlam temellere oturmadığı görülür. Yerel desteğin olmayışından kaptanlar Basra’da fazla kalmamak ve fırtınalar mevsimi başlamadan Hint Okyanusu kıyılarına ulaşmak isteğindedirler.

Hadisenin başlangıcı bu noktadadır. Piri Reis ile diğer kaptanlar arasındaki fikir ayrılığı ‘’hareket tarzından’’ çıkmıştır. Piri Reis, Basra’da daha fazla kalmak ve ganimeti Halep veya Şam'a ulaştırmak niyetini taşıyordu. Bu yönden haklı olabilirdi. Savaşlarda elde edilen hazine sayılabilecek ganimetin, deniz yoluyla nakli sırasında, düşman filolarının baskınına uğramak kaçınılmazdı

Hint Denizindeki Portekiz filolar birleşmiş ve büyük bir donanma oluşturarak Hürmüz Boğaz’ına doğru yelken açmıştı. Bu durumda Piri Reis’de  Basra ‘dan uzaklaşma kararı verecekti Bazı kaynaklara göre İstanbul2dan ferman aldığını söyleyip demir atacaktı. Filoyu düzeni ile bırakmış, Maskat Kalesi’ni almış ve şevketlu hünkara hazineyi götürmek üzere yola çıkmıştı. Filoyu bıraktığı iddiası daha sonra başının istenmesindeki gerekçelerden biri olacaktı.

Fırtınada gemileri hasara ve kayba uğratmış ve sonunda iki kadırga ile Aden’e ulaşarak karaya çıkmıştı. Oradan Kızıldeniz’i aşarak Süveyş’e geçecekti. Mısır valisi kendisini bekliyordu. Semiz Ali Paşa ona çok sert davranmış ve ‘’donanmayı terk etmek ve kaçmakla’’ suçlamıştı.

Hammer,  Piri Reis’in, Portekiz Donanmasının Acem Körfezi’ni kapamak üzere geldiğinde telaşa düşüp, hazinelerin olduğu üç kadırga ile kaçtığını yazar. Tartışılan nokta budur.  Piri Reis’in tarz-ı hareketi firar mı, yoksa önlem midir? Koruduğu ve kaçırdığı devletin hazinesidir, kendisini değil. Hazinenin İstanbul’a gönderildiği görüşüne Hammer de katılmaktadır.

Piri Reis boynu vurulmadan önce İstanbul'a durumu açıklayan bir mektup yazmıştı. Ama anlaşılıyor ki idam kararı, daha Süveyş’e gelmeden önce verilmiş ve ganimet dikkate bile alınmamıştır. Burada politik oyunların olduğu ve Piri Reis’in Kahire’de boynunu vurduran tabi ki Kanuni’nin  buyruğu ile- Mısır valisinin idama zemin hazırladığı aşikardır.

Piri Reis’in ifade ettiği görüşlerin onun idamından sonra uygulanması da meselese en azından bir ‘’hata’’ ve ‘’gaflet’’ olduğunu göstermektedir. Piri Reis’in önerileri onaylanmış ve filo  Murat reis’in İstanbul’a gönderdiği  raporlarla geri çağrılmıştır. Bu görüş, Basra’da kalacak bir filonun her zaman kaybedeceğidir.

Piri Reis ‘’ izinsiz Süveyş'e dönmek ve donanmayı bırakmak gibi bir gerekçeyle baş vermişti. Murat Reis ise daha sonra Portekiz’lileri yenememek ve donanmayı hasara uğratmakla suçlanmıştı. Ama onun hayatı bağışlanacaktı. Daha çok sevdiğinden mi, daha az başarısız olduğundan mı?. Hayır…Kanuni’ye göre ne Hadım Süleyman, ne Piri Reis, ne de Murat Reis umulanı verememişti. Murat Reis’in de idamına ferman çıkarsa aile fertleri de dahil, ardı ardına aldığı canlardan dolayı halkın kendisini ‘’kana susamış’’ olarak telakki etmesini istememişti. Murat Reis’in bu yüzden canı kurtulacak ve denizlerde ismi pek ortaya çıkmayan kaptan olarak dolaşacaktı….

Yazar bu konuda  son noktayı şöyle koyuyor ;

‘’Muhteşem’’ padişahın, ‘’Muhteşem’’ bir  deniz ve bilim adamına reva gördüğü ‘’son’’ budur.

Padişahlar, ne kadar ‘’muhteşem’’de olsalar, gafletin haritasını çizebiliyorlar.

Ama makbul ve muhteşem olabiliyorlar fakat maktul ama Piri Reis olamıyorlar.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..