Suriye'de 5 Bayrak

Bir haber:

“Suriye’de 2011’den bu yana süren iç savaş ve IŞİD’in Irak’taki hızlı ilerleyişi sonrası, Türkiye’nin 911 kilometrelik hatta bulunan 13 sınır kapısının karşısında 5 farklı bayrak dalgalanıyor. 5 yıldır süren çatışmalarda zaman zaman el değiştiren kapılardan sadece 2’si rejimin denetiminde, diğer kapılardan ise 3’ü IŞİD, 5’i PYD, 1’i ÖSO ve 2’si İslami Cephe kontrolünde bulunuyor.”

http://www.taraf.com.tr/guncel-haber/asker-tetikte-sinirimizda-korkunc-catisma-hangi-kapi-kimin-elinde/

Devlet-ülke kurmaya meraklı ne kadar çok halk varmış.

Bayrak birinci koşul.

Para basmak, ikinci koşul ama hepsinde da kapik dolar mafiş.

Ordu desen, hepsinde var.

Burada ilginç olan durum, birden çok Sünni ve şeriatçı grup olması.

Bu olay daha çok sürer.

Irak’ta 25 yıldır iç savaş var.

Üstelik orada bir de ABD ordusu var. Yine de olay bitmedi, bitmiyor.

ABD, iran’ı parçalayamayacağına kani oldu, onun yerine Irak’ın ve Suriye’nin işini bitirdi.

Suriye’de 3 Kürt kantonu olduğu için Kürtler, Birleşik Kürdistan’a bağlanmış olsalar bile, Suriye’de asla ve kata rahat edemeyecekler.

Araplar ile Kürtler arasında, Cengiz Han zamanındaki, Kürtler’in Araplar’a ihaneti zamanından kalma bir kan davası olduğu unutulmasa gerek.

Türkiye-Irak Kürtler’i henüz tam uzlaşamadı.

İran Kürtler’e hepsinin dışında.

Suriye Arap şeriatçıları, önümüzdeki yüzyıl boyunca davalarını sürdürürler. Sonuçta, Filistin’den gelen 70 yıllık bir savaş tarihleri var.

Kürtler’den 2.500 ABD hammisi aparttıklarına göre, savaş açısından karlı durumdalar şimdilik.

Arkalarında da, paralı askerler ve Saddam’ın eski muhafızları var askeri strateji uzmanı olarak.

Ancak, IŞİD nezdinde odaklanmak kaydıyla, bu türden oluşumların sonul yengi kazandıkları tarihte kayıtlı değil. Ancak Alamut Kalesi, 200 küsur yıl dayandı. Onu da Araplar değil, yine Cengiz Han tayfası indirdi.

Bundan 20 yıl önce, Nizam-ül-Mülk’ün ‘Siyasetname’sini en az beşinci kez okuduğumda, 1050’den sonraki Alparslan, Anadolu’nun fethi, iç savaş ve Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılması zincirinin bir biçimde, tarihte yeniden tekerrür edeceğini düşünmüştüm.

Yineleyen örüntüler oldu, yinelemeyen örüntüler oldu.

Bu, başka bir metnin konusu. Es.