Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '13

 
Kategori
Dünya
 

Suriye ve kimyasal silah korkusu

Suriye ve kimyasal silah korkusu
 

CNN'in birkaç ay önce hazırlamış olduğu rapora göre Pentagon tarafından kiralanmış olan taşeronlar Suriye'deki terörist grupları eğiterek kimyasal silahların nasıl kullanılacağı konusunda eğitim veriyorlar. 

 
Ve şimdi gelen haberlere bakılırsa teröristler sivillere karşı gaz kullanıyorlar. Kaynak ise BM bağımsız Komisyonu. ABD ve bölgedeki ortakları tarafından desteklenen grupların ölümcül sinir gazi kullanma ihtimalinin tehlikesinin büyümesinin yaratacağı kaosun sonraki dönemde yansımalarının kimseyi mutlu etmeyeceği gün gibi ortadadır.  
 
Montreal'de bulunan Küreselleşme Merkezi yöneticisi Michael Chossudovsky'nin Suriye Devlet Başkanı Esad'la  yapmış olduğu bir röportajında İran'ın uluslararası haber kuruluşu olan Press TV Suriye'nin yakın zamanda İsrail ile sıcak temasa geçebileceğini belirtti. 
 
Görüşmeye dair kısa kısa notlar geçecek olursak eğer.
 
Press TV:
 
Beşar Esad'ın söylemine göre Suriye kısa zaman içerisinde İsrail'le yüzyüze gelebilecek seviyeye gelecektir. Buna istinaden Tel Aviv ve Şam'ın askeri olarak karşikarşıya gelmesi durumu gerçekleşmesinin ihtimali nedir ve hangisinin üstün gelmesi ihtimali daha yüksektir dersiniz? 
 
Chossudovsky:
 
Öncelikle Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından yapılan açıklamayı adreslememe izin verin lütfen.Birleşik Devletler öncelikli olarak Suriye'nin bombalanması konusunda olaya müdahil oldu. Bombalama olayı aslında İsrail'in tek başına alıp yürüteceği bir karar değildir. ABD tarafından onaylanarak aslında Pentagon ve NATO'nun kışkırtmasıyla yapılmış bir harekettir. Aynı zamanda uluslararası kanunların çiğnendiği bir saldırı olduğu unutulmamalıdır.
 
Dışişleri Bakanı John Kerry kendilerini bir arabulucu ve sonuca giden bir sürecin mimarı olarak isimlendiriyor olsa bile aslında ölü bir hareketin ortasında mütecaviz bir ülkenin dışişleri bakanının kendisini bir arabulucu veya barışı getirici olarak kendisini göstermesi ilgisiz bir sonuçtan başka bir taktik değildir.
 
El Kaide militanları destekleyen, onları silahlandıran, kimyasal silahları nasıl kullanacaklarını öğretip sivil halka karşı kullanmaları konusunda yönlendiren bir devlet olarak arabulucu görünümünde haraket ediyor olmaya çalışamazsınız.
 
Gerçek şu ki CNN birkaç ay önce Pentagon tarafından kiralanan taşeron askeri birliklerin teröristleri kimyasal silahları kullanma konusunda eğittiklerini itiraf eden haberler yaptı.
 
Şu aşamada barışçıl bir çözümden konuşuyor olmamız mümkündür ancak kendi kendini barışçıl bir arabulucu  ilan etmiş olan Kerry ve Ban Ki-Moon'un bu konudaki çabalarının tartışılır olmasının yanında ikisi de Suriye sorununda bütün tarafları itidalli olmaya çağırmaktadırlar. 
 
ABD mütecaviz ülke konumundadır. Yönetim karşıtı teröristleri desteklemektedir, mali kaynak aktarmaktadır ve son adımda da İsrail'in ülkeye yapmış olduğu saldırıları yönlendirmiştir. 
 
BM Güvenlik konseyinde İsrail'in Suriye'ye yapmış olduğu saldırı karşısında ne genel sekreterden ne de heehangi bir üye ülkeden kınama mesajı yayınlanmamıştır. Bunun yanında bombalamalara karşı bir duruş sergileyen herhangi bir davranış da görülmemektedir.
 
Vladimir Putin 2 gün önce yapmış olduğu bir açıklamayla Şam'a yapılacak başka saldırıların daha fazla tolere edilmeyeceğini, kesinlikle karşılık göreceğini ve bu karşılığı verebilecek güçte olan Suriye'nin S300 saldırı sistemine sahip olduğunu ekledi. Bu saldırı sisteminin gelişmişlik seviyesinin çok yüksek olduğu biliniyor.
 
Fakat şu an son derece tehlikeli bir yol ayrımında bulunmaktayız. Sözkonusu yol ayrımı öyle ince bir çizgidedir ki daha ileri gidildiği taktirde bölge ülkelerinin tamamını içine alabilecek bir savaşın habercisidir.
 
Toplam blog
: 12
: 376
Kayıt tarihi
: 11.03.13
 
 

Blog Yazari  Politika, stratejik araştırmalar, edebiyat, güncel olaylar, haber yorumları, çev..