Suriyeli muhaliflere silah ambargosu kalkıyor

Suriye'de iki yıldır devam eden iç savaşta, Beşar Esad'ın gitmesinden ümidi kesen batılı güçler, muhaliflere silah yardımı için somut adımlar atma girişimleri içindeler.

Başkan Obama'nın itirazlarına rağmen, İgiltere ve Fransa kararlı görülüyorlar. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Başkan Obama'nın kanlı Suriye iç savaşının sona ermesiyle ilgili ''Bekle- Gör'' politikası izlemeleri, sabırları zorlayan bir diplomatik yol olarak görülmeye başlandı.

12 Yıl Afganistan'da, ABD öncülüğünde Nato işgalinden bu yana İngiltere, Fransa askeri ve müslüman dünyasına yönelik istihbarat politikalarında aynı adımı atmışlardı.

Ancak ABD'nin Suriye'li muhaliflere silah yardımı konusundaki çekincesinin, El Kaide bağlantılı, Sabat el- Nusra gibi islamcı milislerin eline geçmesi riskini taşıdığı, görüşünde olmasından kaynaklandığı biliniyor. Suriye'li muhalifleri Bürüksel'de temsil eden Georges Chachan ise silahların sadece özgür Suriye ordusuna ulaştırılmasının gerektiğine dikkat çekiyor.  

İki yılını dolduran iç savaşta, 70 bin  ölümün, 1 milyon mültecinin olduğu düşünüldüğünde, Fransız Cumhurbaşkanı Hollande '' Hafız Esad iki yıldır süre gelen çatışmada, Avrupa'yla çözümden yana bir tavır almadığı gibi, siyasi çözümlede ilgilenmiyor, bizde sorumluluk almalıyız''  diyor.

14 Mart'ta Angele Markel'in liderliğinde Bürüksel'de toplanan 24 Avrupa Birliği liderlerinin önüne, İngiltere başbakanı ve Fransız Cumhurbaşkanı Francois Hollande tarafından, Suriye Muhaliflerine silah ambargosunun kaldırılması için girişimlerini ortaya koydular.

Bunun üzerine bir açıklama yapan Avrupa Konseyi Başkanı, Herman Vanrompuy , ''22-23 Mart'ta Dublin'de toplanacak olan, gayriresmi Avrupa Birliği Dışişleri bakanlarının, bir toplantıda ambargoyu değerlendireceklerini söyledi.  Almanya Başbakan'ı Angele Merkel, iki ülkenin anlaşmasının yeterli olmadığını diğer ülkelerinde ikna edilmesinin gerektiğini, bununda pek kolay olmayacağını açıkladı.

Karşı çıkan ülkeler arasında, Avusturya, Finlandiya, İsveç,  Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin olduğu Almanya'nında bunları desteklediği biliniyor. 

İngiltere Başbakan'ı Cameron, bu zirvede ambargonun kaldırılmasıyla ilgili bir karar çıkmaması, taleplerimizin geri çevrilmesi durumunda, 'İngiltere egemen bir ülkedir, bizim kendi güvenlik ve savunma dış politikalarımız  vardır. Ulusal çıkarlarımız için, bunu yapmakta özgür olduğumuzu düşünüyoruz'' açıklamasını yaptı. 

İngilizler ve Fransızlar, kendi güvenlikleri ve ülke çıkarları için, Ortadoğu'nun kan gölüne dönmesinin onlara bir şey ifade etmediğini tarih boyunca gördük. Lakin söz konusu Ortadoğu ve Türkiye olduğunda meşru müdafaa hakkınızı bile kullanmanıza müsaade etmediklerini, PKK'la mücadelemizde çok gördük,  Türk Ordusu'nun Kandile gitmesini yarı yoldan döndürdüklerini bu millet unutabildi mi?

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'dan  ' Ambargonun kalkması, Uluslararası hukuka aykırıdır' açıklamasına karşılık, Fransa Dışişleri Bakanı, Esad'a silah verilecek ama muhaliflere verilmiyecek bu olmaz derken, politik çözümüde dışlamıyoruz. Silah ambargosunun kaldırılması politik çözümün tek çaresidir dedi. 

Anlaşılıyor ki, Suriye'de bir silahlanma yarışına girilecek, muhaliflere silah desteği verilirken, Esad'da da  el altından destekler arttırılacaktır. Dolayısiyle binlerce insanın ölümüyle sonuçlanacak  kaos ortamı Suriye'yi yakıp yıkmaya devam edecektir.