Sylvia; annesinden nefret eden kız

Güncelerinde, genç bir kızken ırzıma geçecekler, biri beni dağa kaldırsa da ırzıma geçse gibi enteresan cümleler kullanan Sylvia Plath, İngiliz şair Ted Hughes ile evlendi. Bir dönem öğretmenlik yapan Plath, onlarca güzel şiir ve (Sırça Fanus) adında bir de roman yazdı. Henüz otuz yaşındayken intihar ederek yaşamına son veren Plath, annesinden ciddi bir biçimde nefret ediyordu. Oldukça kısa olan yaşamını siyah beyaz bir film gibi, bir dargın bir barışık yaşayan Sylvia Plath, güncelerinin bir yerinde döl yatağına geri dönmek istediğini söyler.

Anneye duyulan nefret duygusu, annesinin kendisini sevmediği hissi öyle güçlüdür ki Plath'da, yine güncelerde yazdığı için, yazdıkları için, annesinin kendisini seveceğini düşünür.

Hamile kaldığında ise doğacak çocuğunun daha doğrusu annesinin, yaşlı cadı bir çocuğa dönüşeceğini düşünmekten kendisini alamaz.

Plath'ı genç yaşta ölüme götüren tek neden, anneye karşı duyulan nefret değildi kuşkusuz. Çünkü zaman zaman da kendi kendine farklı sorgulamalar yaptığını yine güncelerinden biliyoruz. Örneğin annemden ne istiyorum? Sorusunun cevabını yine kendisi ana sütü mü diye cevaplayarak içine düştüğü açmazı dile getirmektedir.