Taklitmiş, Fevkaladenin Fevkindeymiş

Diva, Kapalıçarşı’da taklit çanta alırken yakalanmışmış. E, düve olarak ben yakalanacak değildim herhalde. Elbette o yakalanacak.

Zengin kesim taklit ürün alıp kullandığında niye haber yapılıp yerden yere vuruluyor anlamıyorum. Hiç utanılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca Kapalıçarşı’daki deri, mücevherat gibi ürünleri çok da ucuz sanan falan varsa yanılıyor. Adının İngilizceye uyarlanmış hali ile çarşının eski mekanda olduğuna bakmayın sadece semt eski. Yoksa bunun satılanlarla bir ilgisi yok yani.

Bir kere bana göre dünya markası olmuş bir ürünün taklidinin alınması değil, öncelikli olarak taklidinin yapılması ayıp. Bu durumda alması niye ayıp olsun? Zengin olsam-ki zengin olmak bir şekilde cimri olmayı gerektirir-arada bir ben de bu şekilde tasarruf edebilirdim. Başka giderleri dengelemek için her renkten, on adet, gerçeğini aldığım çantamın bir de kırmızısını taklit alabilirdim. Kim anlayacak, kim bilecek? Genel olarak zaten parasını çatır çatır sayıp, bilmem kaç bin dolara aldığım çantayı bir kereliğine de yarısı kadar bin dolara alabilirdim. Sonuçta konumum gereği o markayı alabilme gücüne de, çantayı taşıyacağım ortama da ben sahibim.

Bir kıyafeti bir kere daha giysem acımasızca eleştirildiğim bir ortamda kendimce bu şekilde çıkış yolları arayabilirdim.

Bu nedenle taklit ürün kullanan zengin varsa tasarruf ettiği için ben onu tebrik ederim. Taklit bile kullanmak girdiği her ortamda ona yakışır derim. Haber gerçekse fevkaladenin fevkinde zekice bir hareket diye değerlendiririm.

Komik olan; maaşı o ürünün yarısı bile etmeyen kişinin taklit ürün alıp, koluna da takıp, işe gitmesi, alışveriş merkezinde, parkta, piknikte gezmesi. Ya güzel kardeşim, senin cürümün ne ki, adını bile telaffuz edemediğin bilumum marka çanta ile geziyorsun? Onu alacak değil, taklidini bile alacak gücün olmadığını bilmiyor muyuz? İnsan böyle saçma bir yolla kendini zengin sanıp da tatmin olur mu? Hadi çantanın olur da, tatminin çakması olur mu? Psikoloji bunu sineye çeker de, bilinçaltı bir yere oturtur mu?

Ben bu haberlere değil de daha çok bu haberleri okuyup, o bile taklit kullanıyormuş diyerek cüceliğini unutup, deveyle atıksal sıvı yarıştırana şaşırıyorum. Özenerek yaşayıp, kendini, ortamını unutana bakakalıyorum. Sürekli pompa haberlerin gazına gelip, asıl kendi taklit ( kimlik ) hale gelene üzülüyorum.

Sevgili vatandaş, sen televizyonda, dizide, gazetede, dergide gördüğün popüler kimlik olamazsın. Onun üzerindeki her şeyi alamazsın. Acilen “Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün” sözünü manevi anlamından çıkart, bir şekilde maddeleştir ve şeklen kendine uyarla. Yersiz sıkıntı yapma, doğru yoldan çıkma. Yoksa gerçek alay konusu sen olursun vallaha.

Not: 1. Al sana magazin yazısı.
2. Düve: Büyüyünce inek olacak, buzağı
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=duve