Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '08

 
Kategori
Siyaset
 

Talihsiz bir beyanat

Talihsiz bir beyanat
 

Dün Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısı vardı. Mevzuu da Avrupa Birliği ile ülkemiz arasında var olan müzakereleri hususunda muhalefetten gelen eleştirilerdi.

Sayın Başbakan’ın muhalefete eleştirilerinden çok verdiği bir beyanat hakikatten şahsen bana çok enteresan geldi.

Sayın Başbakan Avrupa Birliği ile var olan ilişkiler ve bu bağlamda ki müzakereleri savunurken verdiği beyanat ta aynen şu ifadeleri kullanıyor.

“Bugün Avrupa’da, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere nasıl biz kayıtsız kalamıyorsak, dünya ülkelerinin de Türkiye’ye kayıtsız kalmalarını bekleyemeyiz. Aynı dünya da yaşıyoruz. Niçin NATO’da birlikteyiz? Niçin AB sürecinde beraberiz?

(Baykal’ı kastederek ) Niçin beyefendi siz Sosyalist Enternasyonal’in içindesiniz? Bu gerçeği reddetmek, bütün modernleşme ve çağdaşlaşma tarihimizi inkâr etmektir.”

Şimdi sarf ettiği bu sözlerden sonra bir vatandaş olarak ülkemizden sorumlu olan Sayın Başbakanımıza şu sualleri iletebiliriz:

1)Peki, Sayın Başbakan dünya da var olan bu birliktelikten kasıt Avrupa Birliği’nin ülkemiz ile ilgili yaptığı açıklamalar vasıtasıyla ülkemizin iç işlerine karışması mıdır?

2)Cevaben bu suali kabul etsek dahi o zaman müzakerelerin tarafı olarak bu yapılan girişimlere karşılık aynı şekilde bizim de Avrupa Birliği’nin PKK ile ilgili tavrı ve Almanya’da ki Türklerin katledilmesi hadisesini düşündüğümüzde bu bağlamda onların iç işleri hakkında yapamadığımız eleştirileri nereye koymak gerekir?

3)Sonra daha evvel yaptıkları ülkemizde terörist faaliyetler yürüten bir terör örgütü ve onun hareketini meşrulaştırma girişimlerini nereye koymak gerekir, Sayın Başbakan?

Tarihten bir örnekle bu mevzuu detaylandırırsak geçmişte cereyan etmiş tarihi bir hadiseyi ifade etmek isterim:

Osmanlı İmparatorluğu, ülkesinde ki azınlıklar konusunda ve o azınlıkların bağlı bulunduğu ülkelere esnek davranmakla kendi içinde ki parçalanmalara nasıl davetiye çıkardığı herhalde hepimizin malumudur. Örneklendirmek gerekir ise Rusya’ya verilen Osmanlı topraklarında ki Ortodoks halklarının koruyuculuğu ve Kanuni zamanın da kapitülasyonlarla Fransızlara verilen ticari imtiyazları buna dâhil edebiliriz.

Kanuni döneminde Fransızlara verilen kapitülasyonların Osmanlı Devleti zayıflayınca iktisadi durumunu nasıl içten içe kemirdiğinin daha sonradan idrak edildiğini hepimiz bilmekteyiz herhalde.

Verdiğimiz bu örnekler ile düşündüğümüzde Sayın Başbakan’ın sarf ettiği bu sözler gerçek anlamıyla büyük bir talihsizlik örneği içermektedir.

 
Toplam blog
: 204
: 673
Kayıt tarihi
: 07.02.08
 
 

Adım Harun ÖZYURT. 11 Şubat 1983 günü Almanya'nın Frankfurt şehrinde doğdum. 1986'da Türkiye'ye dönd..