Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Tanrı aşkına! Şu CHP Genel Başkanlığını iki aylığına bana verin!

Tanrı aşkına! Şu CHP Genel Başkanlığını iki aylığına bana verin!
 

CHP


Bakıyorum, görüyorum, izliyorum ve çok üzülüyorum. Bu kadar basiretsiz, bu kadar çapsiz, bu kadar çelimsiz siyaset olmaz, olamaz. Polemikten ileri gitmeyen politikalar; yaratıcılık yok, enerji yok, ruh yok, vizyon yok; yok oğlu yok. Hele siyasetin kitabı olan kelimeleri kullanma sanatından külliyen eser yok. Sn Kılıçdaroğlu, Sn Erdoğan’ın salvoları karşisında her gün biraz daha silinip gidiyor.

O yüzden, Sn Erdoğan sallı günkü gurup toplantısında Sn Kılıçdaroğlu’nun muhalefetine teşekkür ettiğini söylüyor. Çünkü Sn Başbakan, siyaseten kendini çok rahat hissediyor. Karşisında kendisini siyaseten zorlayabilecek bir güç, bir enerji bir sinyal görmüyor, hissetmiyor. Mevcut muhalefetin varlığını sadece usulene uyan bir durum olarak görüyor. Bir de Sn Erdoğan’ın, Sn Kılıçdaroğlu’nun din ve mezhep konularında bilinç altını okuyup, bıyık altından gülmesi yok mu! Vur! Babam vur!

Ayrıca SN Başbakanın, SN Kılıçdaroğlu’nun bu konulardaki acziyetinden dolayı epeyce eğlendiğini de düşünüyorum. Sn Başbakan bir açıdan çok avantajlı. Acaba muhalefet ne der! diye bir dert, tasa hiçbir zaman taşidığını sanmıyorum. Zaten hazır cevap sahibi biri olarak , muhalefetin söylediğine nasıl cevap veririm diye zihinsel bir meşguliyet yaşamadığı da bir gerçektir.

Lakin! İster sporda olsun, ister sanatta , isterse siyasette olsun rakipsiz olmak, insanı rehavete sürükleyen bir ruh hali sirayet edebilir ki; bu da Sn Erdoğan gibi bir siyasetçi için büyük şansızlıktır. Çünkü gelişmenin sınırı yoktur ve gelişmenin sihri de karşilıklı güçlerin karşilaşmasından geçer.

 CHP’ li yöneticilerde siyasetin iksiri olan sinyal yok. Bu anlamda lafın çok olmasının bir anlamı yok. Çünkü sinyalsiz kelimeler elektriksiz kablo gibidir, kaç tane kullanırsanız kullanın nafile…. Oysa sn Erdoğan kelimelerinin içine sinyal koyuyor. Siyaseti bu sinyalle yönetiyor, hizaya getiriyor, yön veriyor. Sinyal, o kadar güçlü ve etkili bir şeydir ki; aradaki engele aldırmadan ardındaki yapıya nüfuz eder.Tıpkı teknolojideki işleyiş gibi. Yani görünmeyeninin gücü görünen her şeyi görünüşüne aldanmadan kendi görüş alanına dahil eder ve ona iş gördürür. Bu anlamda sinyal ruhun enerjisidir temas ettiği her insanı hücre düzeyinde etkiler. İşte! Bu aynı zamanda bilinç ve bilinç altının karşilıklı çalisma (etkileşim) yasasıdır ki Sn Başbakanın bu konuda epeyce şey bildiğinden eminim. Zaten bir insanın kitleler karşisında kendinden emin konuşmasının başka yöntemi de yok. Einstein diyor ki; ‘kelimelerin gücünü anlayamadan insanların gücünü anlayamazsınız’ ve kelimeler o kadar güçlüdür ki, doğru zaman da doğru yerde doğru bir şekilde kullanıldıkları zaman kemikleşmiş bir yapıyı dahi dahi çözebilirler. Nitekim Sn Erdoğan kelimelerin gücüyle MHP’ nin kemikleşmiş yapısının önemli bir kısmını çözüp kendine bağladı. Çünkü Sn Erdoğan kelimeleri bazen çivi, bazen çekiç gibi bazen her ikisini birlikte kullanıyor. Böyle kelimelerin gücüne vakıf bir kişiliğe CHP de karşi koyabilecek bir zat yok…………

Tanrı aşkına! şu CHP genel başkanlığını iki aylığına bana verin, hiç olmasa kelimelerin ruhu rahat etsin! Çünkü tarih bize şunu öğretmiştir ki, kelimeler ustasını bulmadıkça  kifayetsiz, ve buna dayalı siyesette iktidarsız kalmaya mahkumdur (m.ali şirin tarih öğrt)

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..