- Kategori
- Kültür - Sanat
Tarih İstanbul
Atatürk'ün evi
Şişli.. Halaskargazi caddesi, Atatürk'ün evi dışındaki o tarih kokan, sanat kokan.. Belki Rum, belki Ermeni, belki de İtalyanlar tarafından yapılan cumbalı ve benzeri binalar'ın yerini bugünkü düz cepheli apartmanlara bıraktığını görselleyen tarihi eski İstanbul fotoğraflarında gezindim internette..
Sadece Halaskargazi mi?, 1914 yılında Dev Adliye Sarayı'nın yerlebir edilmesine ne demeli.?
Vezneciler, Ziynet hanım konağının yok oluş fotoğraflarını görseniz..
Daha, ne yapıtlar, ne yapıtlar.!
Ermeni, Rum, İtalyan..
Kimler tarafından yapılmış olması önemli değil, bugün Mimar Sinan eserlerini dahi, ne acıdır ki, korumasını bilmeyen bir Millet'iz.!
Gezintilerimde, sadece at meydanı Dikilitaş'ın bozulmamış şekliyle durduğunu gördüm..
Çok acı verici, çok acı verici bir durum.!
2010 yılında, evet İstanbul bir tarih başkenti olacak, bu nedenle tarih yapıtlarını öne çıkarma ve restorasyon gibi çalışmalar yapılmakta ama bu çalışmalar yeterli olmayacağı kanısındayım..
İstanbul Belediyesi veya Bakanlık düzeyinde, sivil toplum örgütleri öncülüğünde daha fazla süreli, hatta sürekli tarihi yapıtları korumak adına çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle İstanbul'un Tarihi eserlerini Dünya Kültür Eserleri Koruma Vakfı tarafından korunmaktadır ama biz kendi tarih zenginliklerimizi kendimiz koruyalım.
Kesilen ağaçlar'ın insanı yaraladığı gibi, tarihi eserlere verilen zararlar görüldükce aynı yaralanma hissi veriyor insana..
Peki şimdi, kim ödeyecek yok edilen tarihi yapıtların bedellerini.!?