Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '12

 
Kategori
Tarih
 

Tarihimizle yüzleşmek: Osmanlı'nın acımasız gerçeği "ya iktidar ya ölüm"-8

Tarihimizle yüzleşmek: Osmanlı'nın acımasız gerçeği "ya iktidar ya ölüm"-8
 

Nizam-ı Cedit askerinin, 3. Selim'in önünden geçişi


1. Abdülhamit ve Kırım’ın Osmanlı’dan kopuşu:

1. Abdülhamit, 43 yıllık kafes hapsinden sonra, 1774 yılında tahta çıktığında Osmanlı Devleti Rusya ile 6 yıldır süren savaş, eyaletlerdeki ayaklanmalar ve bunların getirdiği ağır mali sorunlarla tam bir bunalım yaşıyordu.

Kozluca’da alınan ağır yenilgiyle barış istenir. 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım, yalnız dini konuda Halife’ye bağlı kalmak kaydıyla bağımsız oluyor Yenikale, Kerç, Kılburun, Azak, küçük ve büyük Kabartay Rusya’ya veriliyordu. Ayrıca Rusya’ya Osmanlı topraklarındaki Ortodoksları koruma hakkı tanınıyordu.

Yaşanan bu durumu fırsat bilen Avusturya Boğdan’a bağlı Bukinova’yı işgal eder. İran da fırsatı kaçırmaz, Basra’yı kuşatır. Yine de Basra geri alınır.

1776 yılında Cezayirli Hasan Paşa Suriye, Mora ve Mısır’daki ayaklanmaları bastırır. Donanmanın bozulmasıyla Anadolu’nun başına bela olan Levent teşkilatı kaldırılır. Askeri alanda ıslahata girişilir. Cülus bahşişi kaldırılır. Bu ıslahatları yapan Halil Hamit Paşa, hoşnut olmayanların çabalarıyla, Bozcaada’ya sürülüp idam edilir.

Kırım’ın bağımsızlığının sözde kalması, iki ülkeyi tekrar savaşın eşiğine getirir. Fransa’nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti, Rus yanlısı Şahin Giray’ı tanımayı Rusya da askerlerini Kırım’dan çekmeyi kabul eder. Ancak Şahin Giray’a karşı başlayan ayaklanmayı fırsat bilen Mareşal Potemkin, Kırım’ı işgal ederek Rusya’ya katıldığını açıklar.

Bu gelişmeler üzerine, İngiltere ve Prusya’nın kışkırtmasıyla 1787 de Rusya’ya savaş ilan edilir. Avusturya da savaşa katılır ama bozguna uğratılır. Rusya’ya karşı ise sonuç tam bir hezimet olur. Hotin ve Yaş kaleleri düşer. Özi kalesinin de düştüğü haberi okunurken, üzüntüden felç geçiren Padişah ölür. Yerine 1789 da 3. Selim geçer.

Basiretten yoksun bir Padişah, 3. Selim:

20 yıllık kafes hapsinden sonra tahta çıkan 3. Selim, amcasının hoşgörüsü sayesinde iyi bir eğitim alabilmiştir. İngiltere ve Prusya’nın araya girmesiyle Rusya’yla barış yapılır. 1792 de yapılan Yaş antlaşması ile, Dinestr ırmağı sınır oluyor ve bu ırmağın ötesindeki tüm topraklar Rusya’ya bırakılıyordu. Böylece Kırım da kesin olarak Rusya’nın oluyordu. Bu savaşta Avusturya 80 bin Rusya yaklaşık 150 bin kayıp verirken, 330 bin Anadolu insanının canına mal olmuştur.

3. Selim daha sonra, basiretsizliği yüzünden sonu gelmeyecek Nizam-ı Cedit ıslahatını başlatır. Daha sonra kurulan yeni orduya bu ad verilir. Başlangıçta 12 bin kişi olan bu ordunun sayısı yeniçerilerin tepkisiyle sınırlı tutulunca Padişah ilk tavizini burada verir. Yeni ordunun Rumeli’ye de yayılmak istenmesine Tirsilikli İsmail Ağa önderliğinde Rumeli Ayanı Edirne’ye yürür. İstanbul’daki ıslahat karşıtları da yeniçerileri ayaklandırır. İsyancıların lideri öldürülüp, Alemdar Mustafa Paşa Rusçuk Ayanı olur. 3. Selim ayaklanmacıların istedikleri ödünleri vererek isyanı yatıştırır. Böylece ikinci tavizini verir.

İngiliz Donanması İstanbul önlerine kadar gelir. Vahabiler Hicaz’da ayaklanır. İngilizler İskenderiye’ye girer. Köse Musa Paşa ve Şeyhülislam Topal Ataullah Efendinin başını çektiği tutucu çıkar çevreleri, Tüm bunları fırsat bilerek Kabakçı Mustafa İsyanı’nı başlatır. Yaptıklarının arkasında duramayan basiretsiz ve taviz kar 3. Selim tahtan indirilerek hapse atılır.

İsyana seyirci kalıp, Levent’teki kışlasından çıkmayan, 12 bin kişilik nizam-ı cedit askerine bu kayıtsızlıklarının bedeli ağır olacaktır.

Yeteneksiz ve cahil 4. Mustafa:

1807 yılında 3. Selim’in yerine tahta çıkarılan 4. Mustafa henüz 28 yaşındadır. 20 yıl kafes hayatı yaşamıştı. Son derece cahil, devletin içine düştüğü durumdan habersiz, devleti yönetecek bilgiden de yoksundu.

İsyancılarla işbirliğine giderek Kabakçı Mustafa’yı turnacı başı yapar. Şeyhülislam Ataullah Efendi ve Köse Musa Paşa iktidarın gerçek sahibidir.

14 Temmuz 1808 de Edirne’den yola çıkan Alemdar Mustafa Paşa 15 bin kişiyle Babıâli’yi basar. 4. Mustafa, 3. Selim ve şehzade Mahmut’un öldürülmesini emreder. 3. Selim öldürülürken şehzade Mahmut damdan kaçırılarak kurtarılır. Sarayı basıp 3. Selim’in cesediyle karşılaşan Alemdar, 4. Mustafa’yı hapse attırıp Mahmut’u Padişah ilan eder. 4. Mustafa’nın hayatına o an için dokunulmaz.

Ahmet Elden’in notu:

İnsanlık tarihi ne acıdır ki katliamlarla doludur ve insanlık suçudur. Osmanlı’nın yaptığı katliamlar da artık bunlardan ayrı tutulup görmezden gelinemez. Çeşitli gerekçelerle mazur görülemez ve üzerinde durulmayıp saklanmaya da çalışılamaz. İnsanlık tarihinde hiçbir katliam, Osmanlının yaptığı bu katliam gibi tarihlere hayırlı olarak geçmemiştir.

Sadece İstanbul’da 10 bin kişi önceden yapılan hazırlıkla önce isyan ettirilip sonra da topa tutularak, kaçmaya çalışanlar kılıçtan geçirilerek, Begrad ormanlarına kaçmayı başaran yüzlercesi de orman ateşe verilip diri diri yakılarak katledilmiş ve devam eden bir ay içinde Anadolu’ya da yayılarak toplam 20 bin kişi acımasızca öldürülmüştür. Yazı dizim ile ilişkisi nedeniyle, gelecek yazımda bu konuyu ayrıca inceleyeceğim.

AHMET ELDEN                

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..