Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '08

 
Kategori
Siyaset
 

Tarihsel örnekleriyle Şener vakası "C" planı değil "ihanet" planı

Tarihsel örnekleriyle Şener vakası "C" planı değil "ihanet" planı
 

Bir blog yazarı arkadaşımız Şener'in yeni bir parti kurmasını AKP'nin planlarından biri olarak yazmış. Buna göre Şener 2013'de başkanlığı tekrar Erdoğan'a teslim edecekmiş!

Hani AKP zaten hain ve sinsi planlarını Türk Milleti üzerinde uygulamak için kurulmuştu ya, işte bu da o planlardan biri...

Çok komik ve absürt bir iddia. Üzerinde konuşmaya bile değmez ama belli bir kesimin bu tür uydurma senaryolarla ve iddialarla Türkiye'yi nasıl bir kaos ve gerilim ortamına sürüklediklerini açıklaması açısından çok anlamlıdır.

Şener'in yeni parti kurmasıyla ilgili, siyasetle azıcık bir ilgisi olan birinin bile yakın tarihimizdeki benzer olayları birazcık hatırlaması yeterlidir. Olay AKP'nin C planı değil, Şener'in ihanet planıdır.

Öncelikle bir sorunun cevabını vermek istiyorum; Şener'in yeni bir parti kurmasını destekleyenlerin amacı ne olabilir acaba?

Gelecekteki seçimde Şener'in AKP hareketine zararının çok kısıtlı seviyede kalacağını düşünüyorum. Ama Şener esas zararı seçim öncesinde verecektir. Zaten kendisinden beklenilen esas görevin de seçim öncesi süreçle ilgili olduğu kuvvetle muhtemeldir. Yani AKP'nin mevcut milletvekillerini ikiye bölme stratejisi uygulanmak isteniyor. Tıpkı 28 Şubat sürecinde DYP'nin parçalanması ve Refah-Yol hükümetinin düşürülmesi gibi. Şimdiki aşamada Şener'in az sayıda da olsa bir miktar milletvekilini partiden ayırabileceği mümkündür. Ama AKP için esas tehlike, parti kapatıldığında, bir erken seçim kararı alınması durumunda yaşanacaktır. Seçimler üzerinden henüz bir yıl bile geçmemiştir. Yani böyle bir kararda milletvekillerini kontrol etmek zorlaşacak ve Şener, Demokles'in Kılıcı gibi AKP milletvekilleri üzerinde sallanacaktır.

Şimdi de Şener'in yen bir parti kurmasının ne anlama geldiğini tarihsel süreçte inceleyelim;

1- Üst üste seçim başarısı kazanan Demirel 60'lı yılların sonunda sürprizlerle karşılaşacaktır. Erbakan Milli Nizam Partisi'ni kurmuştur. Ama esas tehlike Ferruh Bozbeyli'nin AP'den ayrılanlarla kurduğu Demokrat Parti'dir. Bu parti AP'yi çok sarsmıştır ama iktidardan düşürememiştir. Son çare olarak 12 Mart Muhtirası uygulanmış ve Demirel iktidardan uzaklaştırılmıştır.

2- Yine üst üste seçim başarıları kazanan Özal'ın ANAP'ı 80'lı yılların sonunda engellenmek istenmiştir. Önce medya ve STK'larla ANAP yıpratılmış sonra da Özal'ın yerine Demirel yeniden vitrine konulmuştur. Artık Demirel mutfaktaki yangını söndürecek, halkı kurtaracak bir "Baba"dır. Son olarak da Bedrettin Dalan'a yeni bir parti kurdurularak ANAP iyice zayiflatılmış 1991 seçimleriyle de iktidardan uzaklaştırılmıştır.

3- 28 Şubat sürecinde Refah-Yol hükümetini düşürmek için organize bir şekilde DYP'den bir grup milletvekili istifa ettirilmiş, Husamettin Cindoruk liderliğinde yeni bir parti kurdurularak bu partide birleştirilmişlerdir.

4- 90'lı yıllarla beraber, belediyelerdeki başarıları sebebiyle, Erbakan'ın partisinde önlenemez bir yükseliş yaşanmaktadır. 28 Şubat süreciyle Erbakan'ın başbakanlığına son verilmiş, Refah Partisi kapatılmış ve Erbakan siyasi yasaklı olmuştur. RP yerine kurulan Fazilet Partisinde lider seçimi yapılacaktır. Parti "Yenilikçiler" ve "Gelenekçiler" olarak ikiye ayrılmıştır. Esas tehlikeli görülen Erbakan'ın Gelenekçiler'ine karşılık perde arkasından Erdoğan'ın lideri olduğu Yenilikçiler desteklenmektedir. Gelenekçiler kıl payı da olsa seçimi kazanmışlardır.

Fazilet Partisi'nin de kapatılmasıyla artık AKP adında yeni bir parti kurulmuştur. Bu parti Erbakan'ı silip süpürdüğü gibi diğer partileri de silip süpürerek tek başına iktidara gelmiştir. Erbakan'ın 70'li yıllardan beri süregelen hareketini parçalasın diye desteklenen bu hareket, "milli görüş gömleğini çıkarttık, artık laik cumhuriyete karşı değiliz" deseler de, başlangıçta onları destekleyenler için esas ve çok büyük bir tehlike haline gelmiştir. Adeta bilmeden bir dev yaratılmıştır.

İşte Şener'in yeni parti kurma girişimini bu pencereden değerlendirmek gerekir. Bir yıl öncesinden planlanan ve AKP'nin küllerinden siyasi ikbal beklenilen bir proje. Başbakan olma şansı var mı; neredeyse sıfır. Bugüne kadar Türkiye'de 1 numara olmayan hiç kimse siyasette başarılı olamamıştır. Ayrıca şu aşamada Şener'i vitrine çıkartanlar da Şener'in Başbakan olmasını istemiyorlar ki! Ama yine de Şener, fırsattan istifade, özde olamasa da sözde 1 numara olabilecektir.

Özetle Şener'in görevi, kapatılacağına kesin gözüyle baktıkları AKP'nin kapatıldığında boşta kalan milletvekillerinden, AKP'yi iktidardan düşürecek sayıda milletvekilini toplamaktır. Bu milletvekilleriyle yeni bir koalisyon hükümeti kurulması planlanmaktadır.

Başbakan Erdoğan'ın da bu durumdan kaygılı olduğu açıktır. Yoksa grup toplantısında "Bu trenden inen bir daha binemez" şeklindeki son derece nezaketsiz sözlerini milletvekillerine söylemek zorunda hissetmezdi kendisini. AKP kapatıldığında çok daha sıcak günleri yaşayacağımızı şimdiden söyleye biliriz.

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..