Tatilde okumak için ideal iki kitap…

Yaşayabilme umudu ile savaşan , katıksız ama ayrılıklara mahkum sevgileri yaşayan insanlara dair yaşam hikayelerini okumaya ilgi duyuyorsanız bu kitaplar tam size göre.

Önce “Bronz Atlı” isimli kitabı okudum; Alman ordusunun kuşatması altında 1941 Leningrad’ın da kalabalık bir ailenin savaş, acımasız kış şartları altında yaşam mücadelesi verirken, kızları Tatyana ve Kızıl ordunun subayı Aleksandr’ın yaşadığı zorlu aşk hikayesini okuyorsunuz. Aslında tam da kitaplarda geçebilecek bir aşk hikayesi diye düşünebilirken, böylesine tutkulu, direnen ve bağımlı sevginin olabilirliği sınırları zorlasa da, sürükleyici anlatım ve savaşa dair ayrıntılar içinde bu hikayeyi kabulleniyorsunuz. Hikayenin geçtiği yerler ve o dönem tarihine dair ayrıntılara da geniş yer verilmiş. Özellikle yaşanılan kıtlık anlatılırken, tüyleriniz diken diken olabiliyor. Doymak, ya da canınız çektiği için değil de, yalnızca yaşayabilmek için yiyecek aramak zorunda kalma duygusunu derinden hissediyorsunuz. Savaş, açlık, sefalet, soğuk hepsi biraz ağır geliyor ama ne yazık ki hepsi insana dair şeyler. Ben bir solukta bitirdim bu kitabı şimdi kitabın devamını okumayı istiyorum. Kitapçımda yokmuş, internetten satın almayı düşünüyorum.

İkinci önereceğim kitap “Kurt Seyt & Shura “ yazarı Nermin Bezmen’in başka kitaplarını da okumuştum aslında. Beğendiğim kitaplarında akıcı bir dille yazılmaları ön planda görünürdü bana, ama bu kitap gerçeğe dayanan hikayesi ile bambaşka olmuş. Ve kitabın ilk baskısı 1999 yılında olmuş, daha önce fark etmediğim bu kitabın 35. baskısını okumuş oldum ben. Nermin Bezmen’in dedesi Kurt Seyt ve onun en büyük aşkı Shura’nın yaşamlarını okuyorsunuz. Nermin Bezmen kitabın sonunda araştırmaya nasıl başladığını, sonuçlandırdığını anlatmış ve gerçek fotoğraflara yer vermiş. Kurt Seyt Çarlık Rusya’sında teğmen olarak başarılı görevler alsa da, Bolşevik ihtilali ile İstanbul’a sürüklenen bir yaşam sürüyor. Bu dönem de arada ayrılık dönemleri olsa da Shura ile tutkulu bir aşk yaşıyorlar. Kitapta tarihi detaylar da bazen kayboluyorsunuz, birkaç kez okuyup anlamaya çalıştığım yerler olmadı değil. Yine böylesine tutku ile seven ve çok yakınlarını bile sevgileri uğruna karşılarına alan kahramanlarımızın yaşadığı ayrılıklar çok mantıklı gelmiyor ama gerçek bir yaşam hikayesi sonuçta, mantık aramıyorsunuz. Okunmaya değer bu roman için, Atilla İlhan da,’ XIX.yy anlatımı ile yazılmış, Rus yazarlarının tarzında yazılmış klasik bir roman’ dır yorumunu yapmış. Bence bu yorum kitabın tarzını çok güzel ifade ediyor. Bu tür romanlara ilgi duyuyorsanız, sevgiye ve yaşam savaşına dair sürükleyici bir hikaye okumak istiyorsanız bu kitap da size göre. Yine bu kitabın da devamı var, onu da en kısa zaman da edineceğim.

Ne demiş şair, sarhoş olmalı…şiirle demiş, şiirle olmasa da kitaplarla ben bu duyguyu hissediyorum, yolunuzu sizler de seçin, sevgilerimle

Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu. <ı>
Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.

Ama neyle? ...

Şarapla,
şiirle
ya da erdemle,
nasıl isterseniz.
Ama sarhoş olun...

Baudelaire<ı>
Paris Sıkıntısı

Resimler kaynak

http://www.mephisto.com.tr/detay.php?products_id=23662

http://www.kitapdenizi.com/turkce/urun_detay.aspx?id=17390