Tehlikeli zamanlar

Beni almaya gelecekler. Beni de...

İyi o zaman, sınıftan çıkmayın, pencerelere de fazla yaklaşmayın, tamam mı? Tamam. Ben odamdayım, bana haber vermeden sakına gitmeyin, anlaştık? Anlaştık. Sizinkiler geç kalmaz değil mi? Ya sizinkiler? Ortalık sakin, geç kalmazlar diye düşünüyorum.

Vaaaay, şu arabaya baaaak!

Camdan uzak dur, sonra...Gel bak, gel, şu arabanın güzelliğine bak! Kıpkırmızı, yanıyor!...Şoför indi, önce arka kapıyı açtı, bir kadın, ama ne kadın, film artisti gibi, vay vay vay, gelsene beee!...Geldim geldim, ama korkuyorum ya...Şimdi de ön kapıyı açtı, adamı görüyor musun, ne kadar da uzun boylu, gür bıyıklı, dalyan gibi dalyan!...

Kim bunlar?

Bilmem. Paralı ve güçlü oldukları belli. Bir işleri olmalı, bak şoför hızlı hızlı hareket ediyor, kadın karşı kaldırıma geçti, adam, adam, adam buraya bakıyor, kaç!...

Gelen giden yok mu çocuklar? Bekliyoruz öğretmenim. Camdan uzak duruyorsunuz değil mi? Evet evet! Merak etmeyin çocuklar, bu günler de geride kalacak. Zaten biz korkmuyoruz ki, değil mi? Evet evet, niye korkalım ki? Peki, hadi bakaım...

Bakalım mı, belki gitmişlerdir, bakalım bakalım....Gitmişler...Tüh, bir kez daha o adamla göz göze gelmek isterdim. Nasıl bakıyordu? Aynı şey gibi, şey, buldum!...Kurt gibi bakıyordu, kurt! Tehlikeli o zaman. Bizimkiler de öyle diyor, tehlikeli zamanlar.

Ş.Y.